Seyahat Kurdu

Yayın Tarihi: 30/10/17 08:00
okuma süresi: 4 dak.
A- A A+

İngilizcede 'Travel bug' derler. Türkçede kullanılan bir tabir değil sanırım. İnternette rastlamadım.

Obsesif bir seyahat tutkusu anlamında kullanılır.

Bu hastalıktan muztarip olanlardanım. Zaman zaman içime düşer benim de seyahat kurdu. O zamanlar muhakkak alır başımı daha önce gitmediğim diyarlara doğru yola düşerim.

Tek başıma gittiğim de olur. Kendisi ile barışık birisi olduğumdandır.

Torunlarım iki yaşlarında başladılar seyahat etmeye. İlk uçak yolculukları bu yaşlarda oldu.

Bense uçağa ilk kez sıcak bir yaz gecesi Lefkoşa Hava Alanında bindim. 18 yaşıma iki ay vardı. Zaman ne kadar değişmiş.

Hiç unutmam. Birçoğumuzda nostaljik olduğu kadar hüzünlü duygular uyandıran bu alanda kalabalık bir aile ve akraba topluluğu uğurlamıştı beni.

Sahi, şimdilerde hava alanlarında ağlaşan gruplara pek rastlanmıyor. Seyahat o denli sıradanlaştı çünkü.

Aradan yarım asıra yakın bir zaman geçmesine rağmen o yaz gecesi, ağlaşmaların yankısı hala kulaklarımda.

Hüzünlü olduğu kadar heyecanlı, pasaport kontrolünden geçip bekleme salonuna girmiş, sonra da bana dev gibi gelen İngiliz şirketine ait BEA uçağına ürkek adımlarla binmiştim. Beraberimdeki kuzenimin kılavuzluğunda.

Eskiden hava alanları gizemli, heyecan verici yerlerdi. Aynı zamanda kasvetli, hüzünlü yerlerdi de.

Çocukları, eşleri, akrabaları bu alanlardan içeriye giremeyen, geldikleri yerlere geri gönderilen ailelerin feryatlarına şahit olunurdu sık sık.

70li yıllarda, diskotek çıkışı caka yapmak için Heathrow Hava Alanına kahve içmeye gittiğimiz çok olurdu.

Londra'ya geldiğim ilk yıllar bazen okulu asıp Heatrow'a gider, damdan saatlerce uçakların inip kalkışını izlerdim, bıkıp usanmadan. Bir zamanlar seyahat edeceğim ülkeleri düşleyerekten.

Bunun garip bir hobi olduğunu düşünenlere hatırlatmış olayım. Hobisi hava alanlarına her gün gidip uçakların numaralarını kaydedenler de var!

Şimdilerde bu mekanlar bana çok sıkıcı geliyor. Benim için gizemlerini tamamen yitirdiler. Ender zamanlarda karşılamam gereken birileri olduğunda alana uçağın varmasına birkaç dakika kala giderim.

Benimle aynı duyguları paylaşanlar çok herhalde. Alanlarda gülen, neşeli insana ender rastlarsınız. Asık suratlı, kısık sesle konuşan insanlarla dolu buraları artık. Kütüphanedeymiş gibi hissedersiniz.

Tabii Kıbrıs ve Türkiye alanları bu kurala istisna teşkil eden yerler. Sinir küpü yolcuların, ailelerinin yüksek sesli şikayetleri hakim oralarda.

Seyahatlerin artık sıradan olmasının yanısıra, hava alanlarını cazip kılmayan başka nedenler de var şimdilerde.

Terör olaylarının artmasıyla, bu yerler görmeye alışık olmadığımız şeylere sahne oluyor. Örneğin makineli tüfeklerle dolaşan polis, bazen askerler, girişte zaman zaman konuşlandırılan tanklar gibi.

İnsan tedirgin oluyor bu şeylerden. Buralarda mümkün olduğu kadar az zaman geçirmek istersiniz.

Seyahat kurdu bu yıl içime düşünce alıp başımı Stuttgart, Berlin ve Paris'e gittim. Stuttgart'ta akrabalarım olduğundan birkaç kez uğradım. Ancak Berlin ve Paris şimdiye kadar gitmediğim yerlerdi.

Önümüzdeki hafta bu şehirlerde edindiğim izlenimlerimi aktaracağım sizlere.

#mesajınızvar
Levent ÖZADAM'dan
#mesajınızvar
Gözden Kaçmadı
#gozdenkacmadi

Yorumlar

Dikkat!
Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.

Diğer Ertanç HİDAYETTİN yazıları