Onlar ve biz

Son zamanlarda özellikle sosyal medyadaki bazı paylaşımlar defalarca yazılar yazdığım bir konuya yeniden dönmemi gerektirdi.

Onlar, yani Kıbrıs'ta yaşayan Kıbrıslıtürkler, ve biz, İngiltere'de yaşayan Kıbrıslıtürkler, namı diğer Londrezler!

Tabi bu tür bir ayırım yapmak hiç doğru değil ama, kabul edilmesi gerekir ki hem onlar, hem de biz birbirimiz hakkında kalıplaşmış bazı önyargılara sahibiz. Keşke bu böyle olmasa, ama böyledir.

Diğer konu "biz" derken kendimizden bir toplum olarak bahsetmemizin ne kadar doğru olduğu konusudur. Bu Kıbrıstakiler için tam olmasa da biraz daha kolaydır.

Nisan 2010 yılında yazdığım "Toplumsal Bilinç 1" yazısı bu konuyu detaylı olarak irdelediğinden burada bahsetmeyeceğim.

Varsın bu yazı için "biz" deyimini İngiltere'de yaşayan Kıbrıslıtürk toplumu olarak kabul edelim.

Bu ülkede yaşayanlar tabi ki homojen bir yapıya sahip değillerdir. Aralarında sınıfsal, kültürel, sosyal farklılıklar tabi ki vardır.

Ancak genel olarak bazı karakteristik özelliklerimizden bahsetmek mümkündür.

Kıbrıstan göç edenleri şu şekilde sınıflandırabiliriz:

-Yıllar önce, 50li, 60lı yıllarda İngiltere'ye gelip yerleşenler, ve kültürlerine sahip çıkmak için mücadele veren birinci kuşak.

-Onların çocukları, bu ülkede doğup büyüyen, ve şimdi orta yaş grubunda olan ikinci kuşak.

-Onların çocukları, ve artık birinci dili Türkçe olduğunu söylemenin güç olduğu üçüncü kuşak.

Tabi bu arada göçlerin başladığı 50li, 60lı yılların yanısıra 74 sonrası İngiltere'ye göç eden Kıbrıslıtürkler var.

Bu değişik grupları daha yakından inceleyecek olursak onları, bu ülkeye entegre olmayı becerebilen, bedenen bu ülkede ama ruhen hala Kıbrıs'ta olan, ve kendilerine Kıbrıslıtürk denemeyecek kadar bu ülkeye asimile olanlar diye ayırmak mümkündür.

Göç zor şeydir. Kimse doğup büyüdüğü toprakları terkedip bilinmeyen bir maceraya atılmak istemez. İnsanı buna zorlayan etkenler vardır. Savaş, ekonomik güçlükler, eğitim, ülkelerinin düzensizliği gibi.

Diaspora kelimeciği gerçi Yahudiler için kullanılan bir deyimdir, ama genel olarak ülkeleri dışında yaşayan toplumlar demektir.

Kıbrıslıtürklerde de diğer diaspora toplumların özellikleri görülür. Örneğin, onlar da diğer toplumlar gibi bulundukları ülkede kendi öz kültürlerine sımsıkı sarılmak, dillerini, örf ve geleneklerini devam ettirmek isterler.

Ancak bizim birçok insanımız bunu yaparken, bulunduğu ülkeye başarılı bir şekilde entegre olmayı ihmal etmiş gibi görünüyor.

Her zaman söylerim. İngiltere'de yaşamak bir ayrıcalıktır. Bazı konulardaki tüm eleştirilerimize rağmen diğer Avrupa ülkelerine nazaran bu ülkede insan hakları, hak, hukuk kuralları daha düzenli bir şekilde çalışır. Zaman zaman şikayet ettiğimiz sağlık hizmetleri dünyanın en iyi sağlık hizmetleridir.

Biliyor musunuz? Dünyanın birçok yerlerinde yaşayan emekli İngiliz vatandaşları, tıpkı İngiltere'de yaşayanlar gibi Kış aylarında emeklilere verilen "soğuk iklim masrafı"ndan yararlanmaktadırlar (£100-£300). Amaç kış ayları yüksek olan yakıt masraflarına katkıda bulunmak)

Kıbrıs'taki yaşlıların bundan yararlanamadığını belirtmekte yarar var. Kıbrıs'ın iklimi yeterince sert olmadığından!

Gelelim onların ve bizim birbirimize bakış açısına.

Kıbrıstakiler "Londrezler" dedikleri bizleri Kıbrıs konusunda her fikir belirttiğimizde "uzaktan gazel okuma" ile suçlar. "Ülkenizi terketmeyip bizimle birlikte bozuk düzene karşı savaş verseydiniz" diye saçma sözlerle karşılaşırız.

Kabul edilmesi gereken bir gerçek, İngilterede yaşayan Kıbrıslıtürklerin KKTC ekonomisine yaptıkları önemli katkılardır. Bu, Kıbrıstakiler tarafından işlerine gelmediğinde gözardı edilir.

Şunu görmek isterim. Sadece bir yıl Kıbrıs'a İngiltere, Avustralya ve diasporanın yaşadığı diğer ülkelerden tatil amaçlı seyahat yapılmasın. O zaman belki değerimiz daha iyi anlaşılır.

Kıbrısta yaşayanlar için ise İngiltere'de yaşayanlar "ganimetçiler" "hazır yeyiciler" sözünü sıklıkla dile getirir. Orada yaşayanların ne kadar bencil, materyalist bir yapıya sahip olduğuna işaret ederler.

Örneğin son yıllarda yapılan seçimleri Kıbrıs'ta yaşayanların değerlerinin ne kötü erozyona uğradığına örnek gösterirler.

Brexit ile birlikte giderek azalacak olan temasların bu karşılıklı olumsuz görüşleri daha da pekiştireceği gerçeği ile karşı karşıyayız.

O yüzden daha fazla gecikmeden diasporada yaşayanlarla Kıbrıs'ta yaşayan Kıbrıslıtürklerin karşılıklı saygıya dayalı birliktelikler oluşturmamız, yukarıda bahsettiğim karşılıklı önyargıların üstesinden nasıl geleceğimizi ciddi olarak tartışmamız ve çözüm üretmemiz gerekmektedir diye düşünüyorum.