Festivallerin yankıları devam ediyor

Yayın Tarihi: 01/07/18 09:00
okuma süresi: 5 dak.
A- A A+

Londra'da üstüste yapılan festivaller sayesinde toplum dinamikleri oldukça canlanmışa benziyor. Bu, festivallerin olumlu tarafı.

Birçoklarının gözlemlediği en olumsuz unsur, şüphesiz Türk dili ve kültürü okullarının toplumsal ayrışmaya direkt olarak taraf olmaları konusudur.

Okullarımız taraf olmaya kimin tarafından itildi? Siyasi bir kuruluş tarafından. Okulların çok küçük bir bölümü Birleşik Krallıkta yaşayan 300 bin Kıbrıslıtürkü temsil ettiğini iddia eden "Konsey"in üyesi.

Bu üye okullar aynı zamanda vakıf olarak kayıtlı bulunmaktadırlar. Birleşik Krallık'ta vakıflar direkt siyasi işlerle ancak amaçlarına hizmet edecekse ilgilenebilirler. Aksi takdirde siyasete taraf olamazlar ve siyasi kurumlarla bağları olamazlar.

Üzülerek görüyoruz ki bu okullarımız birçok defalar vakıf statülerine aykırı bir şekilde kendilerini direkt olarak siyasetin tam ortasında bulmaktadırlar.

Bir örnek. Geçen yıl Türkiye Dışişleri Bakanı Tuğrul Türkeş siyasi sistem değişiklikleri ile ilgili Referandum için dış ülkelerdeki seçmenlerin oyunu almak üzere buradaydı.

Okulların da hazır bulunduğu bir toplantıda bazı toplum kuruluşları ile buluştuğunu gazetelerden öğrendik. Arkasından bir okulumuz tarafından davet edildi. Okul ziyareti esnasında yaptığı konuşma tamamen Türkiye'de yapılacak Referandumu konu alıyormuş.

Doğal olarak Bakan kendi partisinin görüşünü savunarak siyasi sistem değişikliklerinin Türkiye için ne kadar olumlu olacağına vurgu yapmış.

Burada konu üzerinde fikir yürütme niyetinde değilim. Konumuz bu değil. Yapmaya çalıştığım okulların kendilerini bilinçli veya bilinçsiz sıklıkla Kıbrıs veya Türkiye siyasetine alet etiklerini göstermektir.

Vakıf olarak kayıtlı kurumlar siyasetle, siyasi kampanyalarla ilgilenebilirler. Ancak yukarıda belirttiğim gibi bu kendi vakıflarının amaçlarına direkt olarak hizmet edecekse yasal olur.

İngiltere'deki Türk dili ve kültürü okullarının amacı yaşamlarını bu ülkede sürdüren okul çağındaki çocuklarımızın "ana dillerini" ve kültürlerini geliştirerek onları öz güvene sahip bireyler yapmak olmalıdır.

Dikkat ederseniz "ana dillerini" sözünü tırnak içerisinde yazdım. Çünkü artık Türk dili birçok çocuğumuzun ana dili olmaktan çıkıp ikinci dil, hatta yabancı dil konumuna girmiştir.

Bu amacı okullarımız yerine getirebiliyorlar mı? Bana sorarsanız hayır. Okulların birçok sorunları, karşılaştıkları birçok engeller bulunmaktadır. Bazıları çözümü ellerinde olmayan sorunlar, bazıları ise kendi yetersizlikleri, becerisizlikleri sonucu meydana gelen sorunlardır.

Kendilerini yenileme ve ortama ayak uydurmada gösterdikleri isteksizlik, beceriksizlik ve en önemlisi vizyon eksikliği okullarımızın diğer toplum okullarına nazaran kendilerini geliştirememesinde önemli etkenlerdir.

Okullarımız için bir ko-ordinasyon, destek grubu olmak amacıyla 2003 yılında kurduğumuz Eğitim Konsorsiyumu maalesef son 6 yıldır onlar için liderlik sağlamaktan aciz kalmıştır. Liderliğe en fazla ihtiyaçları bulunduğu bu zamanda Konsorsiyumun bu acizliği çok şanssız bir durumdur.

Konsorsiyumun kurulmasına Konsey üyesi olmayan okulların büyük katkısı oldu. Aksini kimse iddia edemez. O aşamada siyasi bir kuruluş olan Konseyden bağımsız olmak için büyük çabalar harcandı. Bu konuda başarılı olundu da.

Şimdi bakıyoruz festivaller konusunda, tüm hassasiyetlere rağmen okullarımız, Konsorsiyumun itmesiyle kendilerini toplumsal ayrışmanın ortasında buldular. Konseye kendilerini alet edip toplumun içerisinden gelen 6 köklü kuruluşa karşı cephe aldılar.

Sırf kendilerini eleştiriyorlar diye toplumsal gelişmeye büyük yarar sağlayabilecek kapasiteye sahip kişileri dışlayanlar toplumsal gelişmenin önünde duran büyük engellerdir. Toplumumuz bu tür fertlerden kurtulma becerisi göstermediği sürece de bu gelişme ertelenecektir.

Bu yazının yayınladığı 1 Temmuz Pazar günü Eğitim Konsorsiyumu Yıllık Genel Kurul toplantısı yapıyor. Yangından mal kaçırırcasına. Geçmiş uygulama olan tüm eğitimle uğraşan kişilerin katılımıyla şeffaf toplantı yapma geleneğini ortadan kaldırılarak.

Ama bu toplantıda büyük bir olasılıkla olumlu bir gelişme olacağından, arkadaşların bu olumsuz tavrına da şimdilik biz göz yumalım.

"Nasıl gördüğünü değiştir, nasıl değiştiğini gör" - Buddha

#mesajınızvar
Levent ÖZADAM'dan
#mesajınızvar
Gözden Kaçmadı
#gozdenkacmadi

Yorumlar

Dikkat!
Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.

Diğer Ertanç HİDAYETTİN yazıları