Liderlik mi, megalomani mi?

Yayın Tarihi: 16/12/18 07:00
okuma süresi: 5 dak.
A- A A+

Yazımın başlığına bakıp siyasete değineceğim sanılmasın.


Ancak bahsettiğim konular siyaset dahil yaşamın her alanı için geçerlidir.

Liderlik nedir?

Konuya "liderlik ne demek değildir?" diye sorarak ters açıdan bakalım.

Bana sorarsanız liderlik her yapılan şeyi sahiplenmek, her şeyin kendi kontrolünüz altında olmasında ısrar etmek, şemsiye örgütünüze onlara hiçbirşey vermeden sürekli dernek katmak, "biz 300 bin kişiyi temsil ediyoruz" diye övünmek değildir.

Bu bir nevi megalomani olur. Bu kelimenin Türk Dil Kurumunda "büyüklük hastalığı" olarak geçer.

TDK devam ederek "megalomaninin kökeninde çoğu zaman aşağılık kompleksi yatar" diye ek açıklama yapar.

26 Kasım 2016 tarihindeki "Toplum Liderleri" başlıklı yazımda Amerikan eğitimci, yazar Dr. Eaton'un konu üzerindeki yazısına değinmiştim.

Dr. Eaton, toplum liderlerinin sahip olması gereken önemli 10 karakteristiklerini şu şekilde sıralamıştı:

  • Kişilerin kuvvetli yanlarını azamiye çıkarma
  • Liderlik yaptığınız grubun değişik ihtiyaçlarını dengeleme
  • Takım olarak çalışmak
  • Mobilize etme yeteneği
  • Kolları sıvayarak yapılacak işlerde yardımcı olmak
  • Fiziksel çevre bilinci
  • Topluma hesap vermek
  • İleriyi düşünebilme
  • Yeni liderler seçip yetiştirmek
  • Yanyana yürüyebilmek, tepeden yönetmek değil

**************************************************

İngiltere'de yaşayan toplumumuzun diğer toplumlara kıyasla pek fazla toplumsal ilerleme kaydetmememizin en önemli nedenlerinden biri, yukarıda sıralanan vasıflara sahip yeterince lider yetiştirememizdir.

Her zaman İngiltere Türk Dernekleri Konseyini eleştirmekle suçlananlar arasındayım. Ama 300 bin Kıbrıslıtürkü temsil ettigini iddia eden bir Konsey eleştiriye açık olmalı, sakinlikle eleştirilere makul cevaplar vermelidir.

Saldırgan tavırlarla haklı olmadığı şeyleri savunmak, aynı görüşte olmayanları dışlamak liderlik yapmaktan çok uzaktır. Doğal olarak bu tür tavırları sergileyen bir kuruma karşı saygı beslemek, onları önemsemek olası değildir.

İyi liderler kendilerinin daima ön planda görülmemelerine titizlikle çalısırlar. Önemli olan egolar değil, topluma yararlı olan işlerin başarı ile yapılması olmalıdır çünkü.

2003 yılında Konseyin girişimi ile başlatılan ve belli ölçüde başarılı sayılabilecek bir Eğitim Konsorsiyumu kuruldu. Bu, Konsey üyesi ve Konsey üyesi olmayan grubların ortak başarısıdır.

Aradan 15 yıl geçtiği halde bile Konsey yetkililerinden işittiğimiz "Konsorsiyumu elimizden aldılar" sitemi liderlik vasıflarından birhaber olan kişilerin yapabileceği bir şikayettir.

Konsey, başlattığı bu önemli girişimi istekli bir şekilde devretme yaklaşımı sergilleseydi, bunu haksız yere sahiplenmeye, bağımsız olması gereken okulları kendine üye yapma yerine sadece Konsorsiyum şemsiyesi altında çalışmaya teşvik etseydi, bu çok güzel bir liderlik örneği olurdu.

Geçtiğimiz haftalarda Londra merkezli iki gençlik örgütünün başlatıldığını gördük. Birisi gençlerin kendi insiyatifi ile uzun bir çalışma süreci sonucu başlatılan bir örgüt.

Ev ödevlerini çok iyi bir şekilde yapan bu gençler şimdiden Londra dışına açılıp diğer şehirlerde okuyan öğrenci arkadaşlarına ulaşmaya başladılar.

Amacları hem bu ülkede doğup büyüyen gençlerin sorunlarına eğilmek, hem de Kıbrıs'tan eğitim amacıyla buraya gelen gençlerin sorunları ile ilgili projeler üretmek.

En önemlisi, şimdiye kadar aralarında pek ilişki bulunmayan bu iki grup genç arasında köprü görevinde bulunmaktır.

Diğer gençlik grubu ise ilerideki başarı oranı hakkında pek güven vermeyen bir girişim. Yanlış olmayı çok isterdim. Ancak aynı kurumun geçmiş deneyimlerine bakacak olursak iyimser olmak güç.

Bunun nedeni bu girişimin tepeden tabana bir girişim olduğundandır. Yani gençlerin bağımsız, kendi hür iradeleri ile yönetecekleri bir örgüt değil, başkalarının, yani Konseyin "Gençlik Kolu" olarak yaşama başladı.

Gazetelerde bu örgütlerin fotoğraflarını gösteren fotolar iki girişim arasındaki farkı açık bir şekilde ortaya koyar. Birisinde kalabalık bir gençler grubu, ziyaret ettikleri Cardif kasabasında okuyan gençlerle birlikte görülüyor.

"Konseyin Gençlik Kolu"nun kurulduğunu müjdeleyen diğer foto ise 5 genç ve 5 Konsey yöneticisini görüntülüyor.

Her iki gruba da çalışmalarında başarılar dilerken her iki grup gençlerinin tamamen bağımsız, özgür bir şekilde çalışmalarının önemini vurgulamak isterim.

Gençler geleceğimizdir sözünü sakız edeceğimize onları kontrol etmeye çalışmadan desteklemek hepimizin görevi olmalıdır.

Haydi gençler, top sizde.

#mesajınızvar
Levent ÖZADAM'dan
#mesajınızvar
Gözden Kaçmadı
#gozdenkacmadi

Yorumlar

Dikkat!
Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.

Diğer Ertanç HİDAYETTİN yazıları