İyi niyetin sınırı ve dayanağı olmalı

Yayın Tarihi: 17/02/19 11:48
okuma süresi: 4 dak.
A- A A+
'İnsanları birbirine kopmaz bağlarla sıkıca bağlayan anlaşmalardan çok iyi niyet, sözlerden çok içtenlikli sevgidir'. Thomas More
İnsanlar, toplumlar ve uluslar birbiri ile iyi geçinmek isterse, öncelikle iyi niyetli olmaları gerekir.

Ancak art niyetli ve kirli insanlara karşı iyi niyetli hareket etmek, can sıkıcı, zarar verici ve üzücü olaylarla karşılaşmaya sebep olur.
Bu nedenle iyi niyetli hareket etmenin de sınırı, haklı gerekçesi ve dayanağı olmalı..

Kıbrıs sorununda, ortağı olduğumuz1960 Kıbrıs Cumhuriyetinden silah zoru ile atıldığımız ve mağdur olduğumuz inkar edilemeyen bir gerçektir.

Güneydeki yönetimin de 1960'da kurulan iki toplumlu yasal Kıbrıs cumhuriyeti olmadığı biliniyor.

Bilinen gerçeklere ve mağdur olmamıza rağmen, Rum komşularımıza karşı sürekli olarak alttan alıyoruz, ödün veriyoruz ve iyi niyetli hareket ediyoruz.

Şimdiye kadar hazırlanan tüm çözüm seçeneklerini Rumların kabul etmemesine rağmen biz kabul ettik;

Dip Karpaz'da yaşayan Rum'lar için ilk okul yanında ,lise açılmasına izin vermemize karşın, Rum yönetimi Leymosun'da yaşayan Türkler için ilk okul açılmasına izin vermedi;

Rum yönetiminin KKTC'de yaşayan Rum'lara gönderdiği gıda maddeleri için gümrük vergisi almaktan vazgeçtik;

Haklarımızı gasp eden taraf olmasına rağmen, bir de bizi ekonomik ve sportif ambargolarla cezalandırmakta ve yaşamımızı zorlaştırmaktadır.

KKTC'de cinayet işleyip güneye sığınan canilerin yargılanması için, bize teslim edeceklerine sınır dışı ederek ülkelerine gönderiyorlar;

KKTC yetilileri eski EOKA'cıya Kozanköy'deki arsasına konut yapmasına ve orada oturmasına izin verdi.Rum yönetimi ise Leymosun hastanesinde staj yapan KC vatandaşı Türk'e yetkili görevli ' Devlet için tehdit oluşturabilecek kişilere taşınmaz mal devri yapılamaz' diyerek bedelini ödediği konutun mal devrini yapmadı.

KKTC'deki otellerde tatil yapmak için güneydeki uçak alanlarından giriş yapan gelen yabancın turistleri ülkelerine geri gönderiyorlar;
Özetle haklarımızı gasp etmelerine rağmen, biz hala daha onlara karşı iyi niyetli hareket ettiğimiz halde, onlar bize karşı hep düşmanca davranmaktadır.

Rum yönetiminin 'Devlet için tehdit oluşturabilecek kişilere taşınmaz mal devri yapılmaz' gerekçesi ile 5 yıldan beri Leymosun hastanesinde staj yapan Türk'ün güneyde konut satın almasına izin vermemesine karşın;

Hükümetimizin, 1974'de güneyde yaşamayı tercih eden ve Rum ordusunda askerlik yapan Maronit'lere yeni ev inşa ederek KKTC'ne getirmeye çalışması;

Eski EOKA'cı Rum'a Kozanköyde ev inşa ederek ikametine izin vermemiz, isabetli bir iyi niyet göstergesi kabul edilebilir mi?
Hele bazı kişilerin karşılıksız, sırf iyi niyet gösterisi olarak Maraş'ın Rumlara geri verilmesini savunmasının haklı ve mantıklı bir açıklaması olabilir mi?

Bizim iyi niyetimize karşılık vermeyen Rumlara, sürekli olarak bizim iyi niyet ve açılım safsatası ile ödün vermemizin bize herhangi bir yararı olabilir mi?

Özetle belirtmek gerekirse, kendilerinden beklediğimiz özeni göstermeyen Rumlar karşısında, iyi niyet safsatası ile sürekli olarak alttan almamız, açılım adı altında ödün vermemiz; kullanılan, aldatılan, sömürülen, zarar gören, aşağılanan, değeri bilinmeyen duruma düşürülmemize sebep olmaktadır.
#mesajınızvar
Levent ÖZADAM'dan
#mesajınızvar
Gözden Kaçmadı
#gozdenkacmadi

Yorumlar

Dikkat!
Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.