Yargı güven tazeledi!

Ülkede güvensizlik o kadar hakim ki Anayasa Mahkemesi'nden emekliler konusunda dün çıkan tarihi karar en azından yargının güven tazelemesi olarak nitelendirildi.

Çünkü siyasetin hemen her şeyi baskı altına altığı ülkede yapılan açıklamalar yargının baskı altına alınması yorumlarını getirirken, dünkü kararda emeklilerin sevinmesinden çok yargının dim dik ayakta durması açısından büyük memnuniyet vericidir.

Ancak şimdi de şöyle bir sorunumuz var demektir;

Hükümet bu kararı alırken Başsavcılık'dan görüş aldığını belirtmiş ve yasal olmayan bir şeyin söz konusu olmadığını ifade etmiştir.

Peki şimdi bu sonuca göre Başsavcılık hükümeti yanıltmış mıdır?

Bu da çok ayrı tartışma konusudur...

***

Başta Başbakan olmak üzere, Maliye Bakanı ve UBP Genel Sekreteri 13. Maaş konusunda açıklama yapıp maaşların ödeneceklerini ifade etmişlerdir.

İşte şimdi, yargının baskı altına alınıp alınmaması konusu açıklığa kavuşucaktır.

Maaşların ödenmesi konusunda sadece Maliye Bakanı Tatar bir tarih vermemiş, bu nedenle kafalarda hala soru işaretleri kalmıştır.

Eğer Anayasa Mahkemesi'nin emekliler lehine aldığı karardan sonra adaya gelen ve bir bankada bloke edilen 13. Maaşlar önenirse ne ala ama, iş inada bindirilir ve bu ödemenin yapılmaması halinde ise işte asıl kızılca kıyamet o zaman kopacaktır.

***

Anayasa Mahkemesi'dne çıkan karar emekliler için bir zafer olarak nitelendirilirken UBP hükümeti için SOS sinyallerinin verilmesine neden olmuştur.

Dün kararın açıklanmasından sonra görüştüğümüz partili partisiz çok sayıda vatandaş ve bürokrat bu kararın ülkenin demokrsisi açısından önemli olduğu kadar UBP'nen tahtinin sallandığının da başlangıç tarihi olarak kabul edilmesinin altı çizilmiştir.

Artık çoğu kesim UBP hükümetinin bu karardan sonra istifa etmesi gerektiğini söylerken, yine belli bir kesim de hükümete 6 ay daha süre verilmesini, aksi halde şu anki sistemde kim başa gelirse gelsin durumun değişmeyeceği inancının hakim olduğu görülmektedir.

Ve daha da önemlisi önümüzdeki günlerden itibaren başlayacak olan özelleştirme çalışmaları Kıbrıs Türkünün kırılma açısı olmaya gebedir.

UBP, ART'den vazgeçti!

UBP'nin Avrasya Radyo Televizyon(ART)'yi satın almaktan vazgeçtiği belirtiliyor.

Bundan bir süre önce UBP yetkilileri ile ART direktörlerinin konuyu görüşmek üzere bir kaç toplantı yaptığı ancak ART yetkililerinin haber merkezinde söz sahibi olma istemleri nedeniyle UBP'nin satın alma işleminden vaz geçtiği ifade ediliyor.

Bu arada ART'ye şu anda başka bir iş adamının talip olduğunu görüşmelerin sürdüğü söyleniyor.

4500 kaçak telefon ne oldu?

Bundan bir süre önce Ercan Gümrük memurları tarafından ele geçirilen kaçak 4500 cep telefonunun akıbeti merak konusu oldu. İddialara göre telefonlar için 100 bin TL civarında ceza kesildiği ve telefonların sahiplerine iade edildiği ifade ediliyor.

Kaçak telefonların başarılı bir operasyonla yakalanması olayının dönemin Gümrük Müdürü Türker Vural'dan niçin gizi yapıldığı konusu ise açıklık kazanmadı.

Halen müşavir olan Vural 6 bin TL maaş alıyor.

Anayasa Mahkemesi	10	Emekliler için alınan yasayı karara bağlarken dik duruşundan ötürü
G.Mağusa Devlet Hastanesi Geliştirme Derneği	10	Maddi yetersizliklerden kaynaklanan sorunları ve malzeme alımını kendi bünyesinden karşıladığı için
Başman Grup	9	Kanser Hastalaır Derniği'ne yaptıkları maddi bağıştan dolayı
Hamidiye Öğrenci Yurdu	1	Kayıt dışı yurt hizmeti verdiği için
Ertuğrul HASİPOĞLU UBP Genel Sekreteri	1	Birkaç ay evvel hükümete en ağır eliştirileri yaparken şimdi ekonominin en iyi noktada olduğunu iddia ettiği için

Şişlik

Temel tarlada çalışırken çişi gelmiş, çıkarmış oraya çişini yaparken başlamış bağırmaya
-"uyy yandum!..".
Fatime kosmus yanina -"Ula ne oldi?"
Temel: -"Ari sokti çukumi daa."
Hemen kasabaya doktora giderler. Doktor Temelin aletini eline alır evire çevire incelerken Fatime de yandan onlara bakmaktadır. Fadime doktorun kulağına eğilir ve der ki:
-"Toktor bey acısını al ama şişluk kalsun