Emir yüksek yerden gelince...

Yayın Tarihi: 17/01/11 07:00
okuma süresi: 7 dak.
A- A A+

UBP bir yandan aldığı ekonomik tedbirlerin sıkıntısını göğüslemeye çalışırken, diğer yandan da partilisine devlet kaynaklarını dağıtmayı eksik etmiyor.

Aslında almaya çalıştığı önlemleri adam akıllı anlatmasını bilse, bir nebze kamuoyunun da desteğini alabilecek ama insanların gözünün içine bakarak öyle partizan icraatlara devam ediyor ki, almaya çalıştığı önlemlere kamuoyu desteğinin bulunmasının en büyük sebebini kendi elleri ile yaratıyor.

Örneğin şu anda Gazimağusa Gümrük Müdürlüğüne vekâlet eden Ali Nazif olayı;

Kendinden daha kıdemli iki çalışan olmasına rağmen Nazif'in bu makama getirilmesi sadece partizanlığın en kötü örneğini ortaya koyarken, bu dairede çalışanların motivasyonunu da olumsuz etkiliyor böylelikle çalışanlar arasında ister istemez bir haksız rekabet ortamı doğuyor.

Bu atamayı yapanların ise elle tutulur hiç bir yanı yok;

Kendilerine niçin bu etik dışı atamaları yaptıklarını sorduğunuzda, ya 'emir yüksek yerden geliyor' diyorlar, ya da 'tabanın baskısı' olduğunu öne sürerek işin içinden çıkmaya çalışıyorlar.

Maliye Bakanı Ersin Tatar şimdi çıkıp açıklasın;

Bir alt derecede olmasına rağmen Ali Nazif niçin bu makama getirilmiştir, bunun için emir kimden gelmiştir, ya da hangi tabanın baskısı sonucu böyle bir atama yapılmıştır.

Şuna da cevap verirse seviniriz;

Aynı dairede çalışan ve Ali Nazif'ten bir üst derecede olan Hüseyin Utkan ile Özden Soyel'den siz artık bundan böyle nasıl verim beklersiniz ve bu iki kişi nasıl devletlerine, devletin makamlarına, adalete ve eşitliğe inanırlar.

Sırf bu atama yüzünden bu göreve getirilmesi gereken Orhan Bilgehan adlı gümrük çalışanı emekli olurken görevinden buruk ve küskün ayrılmış, belki de devlete olan saygısı ve güveni erozyona uğramıştır.

Yine Bilgehan'dan sonra bu göreve getirilmesi gereken Hüseyin Utkan ile Özden Soyel de tüm uğraş ve mücadelelerine rağmen UBP'in etik dışı partizanlığını yenemeyecek ve onlar da günü geldiğinde emekli olurken aynı küskünlük burukluğu yüreklerinde birlikte götüreceklerdir.

Bu tür etik dışı ve yasal olmayan uygulamalar ve atamalar devletin her kademesinde görülmektedir.

Ve bir bakan ne yazıktır ki ya emir yüksek yerden geldi diye, ya da taban baskısını gerekçe göstererek sadece yasaları çiğnememekte, etik değerleri de ayaklar altına almaktadır.

Emir yüksek yerden geldi diye, bu ülkede hiç bir kimsenin yasaları ayaklar altına alma hakkı yoktur.

Ayrıca, emir veren o yüksek makamlar, bu ülkenin yasalarının üstünde olamazlar, verdikleri emirler de gün gelir kendilerinden hesap sorulmasına neden olur.

Daha da önemlisi, ülkenin bağımsız organlara vardır ve onlar da ülke insanının devletine olan inançlarını en üst düzeyde tutmakla görevlidirler.

Örneğin Sayıştay Başkanlığı;

Osman Korahan bu göreve geldiği kısa süre içinde, başında bulunduğu makamın partiler üstü olduğunu erken bir zamanda gösteren ender kişilerden beridir.

İşte ona kendini bir kez daha göstermesi için büyük bir fırsat doğmuştur...

Bu ülke yüksek yerlerden gelen emirler ve parti tabanının baskısı ile mi yönetilecek, yoksa hak ve hukuk kuralları herkes için geçerli olup, etik olmayan emirler geri mi tepecektir, hep birlikte göreceğiz.

Okur Görüşleri

"Dr Küçük ağlıyor çünkü…"

"Merhum Dr.Fazıl Küçük hayatta iken küçük ile küçük, büyük ile büyük olmaya daima özen göstermiştir. Cuma günleri hastalarına bedava bakıyordu.Kıbrıs'taki Türklük kıvılcımını başlattı..

Onu her ölüm yılında Kıbrıs Türk okullarının kabrine yapacakları ziyaretler ile çocuklarımıza tanıtmak, Kıbrıs Türkleri için hedeflerini anlatmak ve onu ebediyete kadar ölümsüzleştirmek gerekir.

Milli Eğitim Bakanlığı bu büyük lideri okullarda daha fazla anlatacak bilgiler hazırlatarak onu daima genç nesillere aktarmalıdır."
(Alpay BAYKURT- SYDNEY)

***

"Rahmetli Dr. Küçük ağlıyor çünkü kendisiyle beraber bu topraklarda omuz omuza savaşmış, kahraman insanlarımızın şu anki kendi memleketlerinde yok oluşunu cennetten izliyor. Ben adım gibi eminin ki Dr. Küçük, gelen Türk giden Türk diye cahilce söylenmiş bu sözü düşünmezdi bile, şu anda Türkiye ve UBP zihniyetinin uyguladığı Kıbrıslı Türklerin adada yok olması için uygulanan bu göç paketine karşı da mücadele edecekti.

Sevgi ve saygı ile kendisini anıyoruz, yolundayız.
(İbrahim –LONDRA)

KTAMS

10

Vakıflar'dan durdurulan 14 kişinin hakkını arayıp bu mücadelede başarılı olduğu için

Gazeteciler Birliği

9

Matbaa girdi fiyatlarının düşürülmesi için yaptıkları girişimlerden dolayı

TED Koleji

9

Kısa sürede kendini kabul ettirip özellikle çevre konularında ki duyarlılıkları için

Ertuğrul HASİPOĞLU

UBP Genel Sekreteri

1

Bazı basın mensuplarının gazetecilik yapmadığını iddia ettiği için

Mehmet TATLIDİL

1

Uyuşturucu ve cinsel gücü artırıcı kaç madde ile yakalandığı için

Sıraya geç

Bir adam sabah yürürken ilginç bir cenaze kafilesi fark eder;
Önde giden köpekli bir adam, arkasında bir tabut ve 10 metre arkadan gelen bir başka tabut ve tek sıra olmuş yaklaşık 200 adam. Tuhafına gider. Kafilenin başındaki adam kuşkusuz cenazenin sahibidir. Yanına yaklaşır ve sorar:
-"Beyefendi, bu üzüntülü gününüz de hatırlatmak istemem ama ölenler neyiniz oluyor?"
Adam yanıtlar:
-"Öndeki karım arkadaki de kayınvalidem."
-"Vah vah başınız sağ olsun, nasıl oldu?"
-"Köpeğim karıma saldırıp öldürmüş. Kayınvalidem de karıma yardıma gelmiş. Onu da öldürmüş."
Adam biraz düşündükten sonra sorar:
-"Beyefendi köpeğinizi ödünç alabilir miyim?"
-"Sıraya geç."

#mesajınızvar
Levent ÖZADAM'dan
#mesajınızvar
Gözden Kaçmadı
#gozdenkacmadi

Yorumlar

Dikkat!
Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.

Diğer Levent ÖZADAM yazıları