Vatandaş diyor ki...

Yayın Tarihi: 24/01/11 07:00
okuma süresi: 10 dak.
A- A A+

Tam iki yıldır kesintisiz yazdığımız Havadis'te hiç kuşku yok ki en büyük gücümüz bu sayfanın okurlarıdır.

Hem yaptıkları ihbarlarda, hem de gönderdikleri yorumlarla ülke gündeminin nabzı olurken, sayfamızdaki yer sıkıntısı nedeniyle bize gönderdiklerini yayınlarken bazen gecikebiliyoruz.

Haliyle bunun için de bazı şikâyetler alıyoruz tabi ki...

Şu anda elimizde yüze yakın okurdan gelen hem yorum hem de şikâyet var.

Bunları zaman içinde sırasına göre yayınlayacağız bundan kimsenin kuşkusu olmasın.

İşte onlardan birkaçı;

"Sevgili Levent Bey kardeşim, ''Tasarruf diyorlar, partizanlık yapıyorlar'' başlıklı yazını okuyunca hemen içimi bir sıkıntı kapladı hem de sinirle birlikte üzüntüyü birlikte yaşadım.

Bakanlar Kurulu 29 Aralık 2010 tarihinde almış olduğu kararla, Erhan Mustafa Kaya Ltd ile de bir sözleşme imzalamış. Buna göre; Ekonomi ve Enerji Bakanlığı ile yurt içi ve yurt dışı basın kuruluşları arasındaki iş birliğini arttıracak, iç basınla dış basınla haberleşme alanındaki irtibatı güçlendirecek, bakanlığa bu konularda her ay raporlar hazırlayacak ve bunlar için ayda 3 bin TL artı KDV ödenecek!

Yahu kardeşim bu memleketin Enformasyon Dairesi, Tanıtma Dairesi, TAK'ı ve devlete her zaman karşılık beklemeden yardımcı olacak K.T Gazeteciler Birliği ve Dış Basın Birlikleri yok mudur? Amaç mevcut olan asalak sistemine yeni asalakları yüklemekse o zaman vay halimize.
Gelelim Dışişleri Bakanlığımızın acınacak ve türden aşağı olan durumuna. Ülkemizde bünyesinde en önemli daireleri bulunduran Dışişleri Bakanlığı'nda Enformasyon Dairesi ve Tanıtma Daireleri son 2 yıldır hiç olmadığı kadar pasif ve atıl durumdadır. Genelde aynı işi yapan bu iki dairemizde çalışan ve konularında iyi yetişmiş olan personel iş bilmez Bakan ve yetkililer tarafından rantablı çalıştırılamamakta ve pasif durumda tutulmaktadır.

Ekonomi ve Enerji Bakanlığı'na yukarıda adı geçen Ltd. tarafından 'sözde' verilecek olan hizmetin çok daha iyisi yine devletin kendi daireleri ve stö'leri tarafından birçok açıdan verilebilecekken bu tür cevizcinin çuvalından keyif yapmak hem devlete hem de bu işi layığı ile yapan personele bir hakarettir.

Bir de Dışişleri Bakanlığı sadece Güney Kıbrıs'taki siyasilerin yapmış oldukları açıklamalara karşı yapılacak reaktif açıklamalardan ibaret değildir. Bugüne kadar gelmiş geçmiş en pasif ve natür dönemini yaşayan Dışişleri Bakanlığımızdan daha aktif görevler ve görevleri beklerken diplomaside önemli olan proaktif hareketleri beklemek hayalden öte hayalî oldu..."

"Öğretmenler denetlensin!"

Şikâyet Karpaz bölgesinden Arzu isimli bir okurdan geldi.

Birisi lise diğeri ortaokulda okuyan iki öğrencisi olduğunu, ama özellikle son günlerde öğretmenlerin hastalık raporlarındaki artışı nedeniyle okula gelmediklerini, böylelikle derslerin çoğunun boş geçtiğinden şikâyetçi olurken 'ya öğretmenler hasta ya da çocukları bizim çocuklarımızı kim okutacak?" şeklinde serzenişte bulundu.

Bakanlığın en kısa zamanda konuya ciddiyetle eğilmesi istendi.

Okurumuz okullarda artık velilerin öğretmenleri denetlemesini getirecek sistemin kurulmasını da istedi.

"Küçük'ün küçük hesapları!"

"Sayın Özadam

13. Maaşlar ödendi ödeniyor derken şimdi daha başka söylentiler halkın dilinde. İddialara göre Başbakan İrsen Küçük maaşları ödemek için 28 Ocak öncesini bekliyormuş. Zannediyor ki 13. Maaşları verince halkı eyleme gitmekten vazgeçirecek. Sayın Özadam, buradan sizin
Aracılığınızla söylüyorum ki Kıbrıs Türk Halkı'nı kimse bir maaşla kandıramaz. Biz yolsuzluktan uzak, adaletli her türlü önleme ve özveriye hazırız. Ama bu adaletsizliklere de karşıyız..."

"TDP'ye güçlü bir lider istiyoruz!.."

"Kuşkusuz içinde bulunduğumuz durumda Toplumcu Demokrasi Partisi yerinde başka bir parti olsaydı, önümüzdeki dönemde tek başına iktidar olabilecek potansiyeli yakalayabilirdi. Halk CTP denemiş, UBP ise illallah çekmiştir. Ancak TDP istikrarsız politikası ve Çakıcı'nın amatörce türbinlere oynama hevesi samimiyetsiz ve iç boş çabalardan öteye gidemeyecektir. TDP'nin yeniden Mustafa Akıncı gibi güçlü bir lidere ihtiyacı vardır..."
(Ertuğrul DAĞLI)

"Hayvan kaçakçılığı nasıl önlenecek?"

"Levent Bey, tüm halkımıza müjdeler olsun ki alınan tedbirler sayesinde hayvan kaçakçılığı minimize edilerek hayvancımızın özlemle beklediği refah seviyesine ulaşma çalışmaları sonlandırılmıştır. Artık herkes güvenle hayvancılığını yapıp ailesi için gerekli maddi kaynağı elde edebilir. Tarım Bakanlığı'nın başlatmış olduğu ineklere bolus uygulaması sayesinde artık bundan böyle kaçak hayvanların önüne geçileceği yönünde iddialı açıklamalarda bulunuldu. Şimdi yetkililere soruyorum?"Geri dönüşümü yapılmayan bu bolus uygulamaları sayesinde hayvan kaçakçılığı nasıl önlenecek?" Daha bunları hayvan kayıt sistemin bile kaydettiremeyen zihniyet bunu nasıl başaracak. Hangi hayvana hangi bolusun takıldığını kim, nasıl tespit edecek?

Bugünlerde bakanlığın Türkiye'deki sorumlusu buraya gelerek gerekli uygulamaları başlatacakmış?
İnsan hiç kendi malını çalmaya kalkar mı? Evet, çalar, çünkü alışmış hırsızlığa birkere zor durur. ne diyeyim yolsuzun arkadaşı çulsuz olur.
(Ali Kaplan)

KTÖS için...

"Levent bey yazılarınızı her zaman beğenerek okurum. KTÖS'ü bence hiç ciddiye almayı. Onlar çölde yürüseler yine iz bırakmazlar. Okullarda o yok, bu yok, şu yok hep aynı şarkı. Yok be kardeşim işte okullarımız dört dörtlük değil biz az gelişmiş bir ülkeyiz bunu inkar mı edelim. Ha sizde sendika olarak bir şeyler üretin.Yazın gidin birkaç okulu öğretmenler bir olun boyayın halka örnek olun.Yarın diğer sendikalarımızda bir olsun onlarda bu tür faaliyetler gerçekleştirsin çünkü çocuklarımız her şeyimiz. Nato kafa nato mermer birazda Varşova paktı. Yoksa sen Sayın Şener Elcil kendini halktan uzak duran Prens Charles'mı zanneden...
(Derviş TERAZİ)

...

"Levent Bey bu Şener Elcil yönetimindeki KTÖS vallahi ilginç bir sendikadır. Zaten bu Şener bey kaç sene önce elindeki hıyarla barikattan geçiş yapmamışımıydı. Sanki de batı Almanya'dan doğu Almanya'ya geçer.Birde sendika yönetiminin kolejler konusunda çok büyük takıntıları var.Neymiş yarış atı olurmuş çocuklar.Yok eşek olsunlar istersen töbe töbe. Dünyadaki birçok gelişmiş ülkede hali hazırda bu tip sınavlar vardır ha bizim Şener bey illaki Amerika'yı yeniden keşfedecek.Ayrıca çoğu zaman sinirli bir duruşu var,güldüğünü hiç görmedik,biraz relax olsun, aşırı ciddiyet sank dünya sendikalar federasyonu başkanıdır...
(Niyazi NALBANT)

...

"Kıbrıs Türk Öğretmenler Sendikası'nın Genel Kurulu, KKTC Yasaları çerçevesinde, yasal olarak yapılıp Sendikalar Mukayyidi tarafından tescil edilmedi mi? O zaman seçilmiş bir yöneticiye yasal hakkını kullanıyor diye bu şekilde çullanamazsınız. Ateş olsanız gatsara gadar yer yakamazsınız!

Sendikal Platform 28 Ocakta İnönü Meydanı'ndan bir ses verecek. Bu ses Ankara'da da Nicosia'da da duyulacak. Politika analistleri durum değerlendirmesi yaparak politikalarını gözden geçireceklerdir. Ankara daha şimdiden olayı incelemeye aldığının sinyallerini vermeye başladı.
Kim ne derse desin bu olaylar o taraftakileri de etkilemektedir. Sokaktaki Urum vatandaşlar bize acıdıklarını, kendilerinin dayağı yeyip kurtulduklarını, bizimse hala daha her gün dayak yediğimizi gördüklerini ve üzüldüklerini söylemeye başladılar!
(Mehmet BARIŞSEVER)

Yakalarsam

Sişmandı. Her gün yakınıyordu şişmanlıktan. Gazetede bir ilan gördü:

"Zayıflamak istiyorsanız bize geliniz."

Hemen oraya gitti, içeri girdi, duvarda tarife vardı: - 1 saatte 1 kilo zayıflamak 2 milyon lira, 5 saatte 5 kilo zayıflamak 10 milyon lira. 2 milyonu verdi, 1 saatlik odaya girdi, girdi ama çok şaşırdı.

Küçük bir hamamdı burası. Karşıda da fıstık mı fıstık enfes bir kız duruyordu. Üstelik çırılçıplak. Göğsünde de bir yazı vardı, Beni tutarsan, seninim. Koşmak için hamle yaptı adam, ne var ki yerlere yağ mı, cila mı, garip bir şey sürülmüş, daha ilk adımda düşüverdi. Kalktı, yeniden koşmayı, kızı yakalamayı denedi. Kan ter içinde çırpındı durdu. Derken bir zil sesi ve üniformalı bir adam göründü:

- Tamam efendim, saatiniz doldu, gelin tartılın, tam 1 kilo zayıfladınız. Şişman adam çıktı, çıktı ama aklı kızda kaldı. Ertesi günü zor etti, sabah erkenden koştu yine oraya. Bu kez cüzdanından tam 10 milyon çıkardı, 5 saatlik odaya girerken - Eh, artık o kaygan yerde durmayı öğrendim, 5 saate kızı rahat rahat yakalarım diyordu. Girdi içeriye. Karşısında iri yarı izbandut gibi bir zenci duruyordu, göğsünde de şu yazılı:

- Seni tutarsam, benimsin.

#mesajınızvar
Levent ÖZADAM'dan
#mesajınızvar
Gözden Kaçmadı
#gozdenkacmadi

Yorumlar

Dikkat!
Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.

Diğer Levent ÖZADAM yazıları