Denize düşen Güney'e kaçıyor!

Sabah programıma Larnaka'dan bağlanan Akın Gül adlı vatandaş feryat ediyordu;

"Bana verdiğiniz sözleri ne zaman tutacaksınız, ne zaman işe alacaksınız" diye!

Çek yasaklı olduğu için ülkesini terk etmiş ve hemen yanı başımızdaki Güney Kıbrıs'a yerleşmiş...

Niçin, üç kuruşluk sosyal yardım maaşı için!

Dört kişilik ailesiyle 1.5 yıldır Larnaka'da yaşıyor, kendi ülkesinden ümidini kesmiş, ama yine de bir umut var içinde...

Çünkü UBP sadece seçim öncesinde değil, kurultaya kadar istihdam vaadiyle götürdü işi...

Akın Gül sadece bir örnek...

KKTC'den ümidini kesenler ve Kıbrıs Cumhuriyeti kimliği olanlar pılısını pırtısını toplayıp hiç de istemeyerek, Güney'e akın etmeye başladılar...

Dükkân kapatan gidiyor.

Çek yasağına giren gidiyor.

Mazbata gelenler gidiyor.

Daha da doğrusu kaçıyorlar!

Bazısı da gururuna yediremiyor ve İngiltere'ye çalışmaya gidiyorum diye çıkıyor yola...

Amaç eşe dosta rezil olmamak...

Ruma muhtaç kalındığını ifade etmemek için!

Çok sevdiğim bir dostum da şimdi Larnaka'da...

Bir zamanların büyük işletmelerinin sahibiydi, sonra siyasete girdi ve kaybetti...

Bu kaybediş sadece siyasi olmadı, partisi muhalefette olduğu için bütün işlerini de kaybetti.

Kapandı bütün kapılar yüzüne...

Aldı eşini çocuğunu yerleşti Larnaka'ya..

İşine de kurdu, çocuğunu da oradaki okulda okutuyor.

Belki şimdi ekonomik olarak daha iyi bir seviyede ama yüzünden anladım aklı fikri kendi ülkesinde...

Değerli dostum Mehmet Barışsever de bugünkü mektubunda vurguladı...

Artık Kıbrıs Türkü oraya alış veriş etmekten daha çok, yerleşmeye gidiyor bir bir...

Hasipoğlu ekonomi iyi yolda diyor ama kendi cebinin ekonomisini kast ediyor ...

Çünkü ekonomi hızla çöküyor ve son çare Güney'e göç etmek...

Her bir giden aslında yüreğini burada bırakıyor...

Biraz kızgın, biraz öfkeli ve buruk olarak...

Ve bu dava da böylece yavaş yavaş kaybediliyor!

KKTC'yi biz kurduk ve biz yaşatacağız diyenler, devletin ayaklarının altından kayıp gittiğinden habersiz...

Denize düşüp yılana sarılmak bu olsa gerek!

Okur Görüşü

'İskele yine unutuldu!'

'Sn.Levent bey, İskele milletvekillerinin meclise neden gittiğini öğrenemedik gitti. Ya açıklama yapsınlar yada meclise vekil sıfatı adı altında gitmesinler.Mevcut hükümet in gazetesi Güneş iki üç gündür ilçelerden gönüllü çevreciler istediğini ve bunları gönüllü istediklerinin yazısının reklamını vermektedir.

KKTC de 5 ilçe var gazetede 4 ilçe ismi var İskele ilçe olmadı mı ?Yoksa hükümet İskele'nin ilçe olmadığını mı bilmiyor?Eğer bunları 4 UBP 1 ÖRP 1 CTP vekilleri mecliste ses çıkarıp soramıyorsa bıraksınlar bu soruyu ben muhatabım kim ise sizin aracılığınız ile sormak isterim.

Kuş uçmaz kervan geçmez bir KÖY olduk.Hangi yetkiliye mertebe sahibine sorsanız güllük gülistanlık içinde yaşandığını ,pembe tablolar çizerek anlatır.Bu kadar vekil bütün gün kahvelerde yemeklerde gezmelerde ne yaptılar ne ettiler bir adım ileri gidilmedi bir tanesi İskele için hiçbir şeyi mecliste gündeme getirmedi.

BU ŞAHISLAR oy isterken İskelemiz Karpazımız ,okulumuz,camimiz,dairemiz demiş hükümete geldikten sonra rant peşinde koşmaktan bölge halkına sıra gelmemiştir.Bunları gözlemlemek için İskeleli olmanıza yada mertebe sahibi olmanıza gerek yok.

Bu durumdan dolayı sormak istiyorum her seçimde UBP denilen partiyi kurtaran İskele Karpaz bölgesini sadece seçim zamanı mı kullanacaksınız?..'
(Oktay GÜNEY-İSKELE)

Tehlike büyük!

'Sevgili Levent bey,

Döviz kurlarının saniye saniye yükselerek Doların 1.60 TL, Euro'nun 2.20 TL, Sterlin'in 2.60 TL psikolojik sınırlarını aştığı bu günlerde, kısa vadede elini dövize sürerek maaşını TL'den dövize çevirerek Rum kesimine alış verişe gidecek insan bulamazsınız.

Birikimlerini döviz olarak saklayan veya döviz kazancı olanlar bu değerlendirmenin dışındadırlar. Birinci grupta bulunanların davranışının yönünü iki piyasada belirlenecek zamlı fiyatlara göre oluşacak yeni durum belirleyecektir.

Çok samimi olarak ifade etmek isterim ki, etrafta aç olduğunu söyleyen veya hiç siftah yapamadığı için memur düşmanı olduğunu söyleyen insanlarla karşılaşmaya başladım. Siftah yok, gel sana maliyenin gönderdiği resen vergi miktarlarını göstereyim da rengin uçsun deyenler var.

İçine girdiğimiz yeni dönemde bence Rum kesiminde alış verişe giden insanlarımızı değil, o tarafa gidip orada yaşamayı seçen insanlarımızı konuşma tehlikesi ufukta belirmiştir...'
(Mehmet BARIŞSEVER)

Bet salonlarına mı kaldık?

2009 YILINDA:
Galaxy Betting = 118.964+160.602 TL.
Nicosia Betting = 350.148+472.701 TL. Vergi vermiş.

Devlet olarak buna mı muhtaçsınız?

Muhtaçsanız kapatınız kepenkleri ve çekip gidiniz.

Ya da bu mikrop yuvalarını kapatınız.

"Sistem iş yaptırmama üzerine kurulmuş"

Birol Karaman Maden Yüksek Mühendisi.

Şu anda doktora eğitimi yapıyor.

Ülkedeki taş ocaklarının patlatma sırasındaki hava ölçümünü tespit etmek için Kanada'dan özel bir alet getirmiş.

Gümrükler son günlerde allem gallem olduğu için dün bu aletin gümrüklenme işlemleri dünkü güne nasip olmuş.

Olmuş ama Karaman bu aleti getireceğine de bin pişman olmuş.

Hangi daireye gitse, başka bir daireye sevk etmişler.

Bir gümrük memuru ise 'bu malı güneyden getirmediğinizi nereden bileyim' diye sormuş ve iyice çileden çıkarmış.

Ne yazık ki kamu dairelerinin durumu bu...

Hem de yıllardan beridir!

Düzen vatandaşa engel çıkarma düzeni...

Ülkesinden soğutma, devletine sövdürme, vatandaşın işini yapmama düzeni

Başka bir şey değil!

Olacaksa olsun!

İki laz birer turist tavlamışlar ve bir tenhaya çekilmişler. Tam birlikte olacakları sırada iki kız da lazlardan prezervatif kullanmalarını istemiş ve çıkarıp birer tane vermişler.
Lazlar ilk defa gördükleri prezervatiflere bakarak :
- Ne yani, şimdi bunları takınca çocuk olmayacak mı ?
- Evet
Bunun üzerine Lazlar kabul etmişler ve prezervatifleri takmışlar.
Aradan bir altı ay geçtikten sonra bir gün tarlada çalışan iki lazdan biri aniden elindeki kazmayı yere atarak :
- Yeter daa ! Ben çıkartıyorum artık, çocuk olacaksa olsun!