Çiçek gidecek, Akça gelecek!

Kıbrıs Türkününün istenmeyen adam ilan ettiği iki kişi var;

Birisi Cemil Çiçek, diğeri Halil İbrahim Akça...

Başbakan Erdoğan 'besleme' fırçasından sonra geri adım attı ve bunu tüm Kıbrıs Türklerine söylemediğini ifade etti ama Çiçek halen devam ediyor.

Taktı bir kere Kıbrıs Türküne!

Ankara kaynaklı haberler Başbakan Erdoğan'ın da perde gerisinde Çiçek'e tepki gösterdiği yönünde.

Hatta kendisini fırçaladığını iddia edenler bile var!

Halil İbrahim Akça da Kıbrıs Türkünün canını çok yaktı ve tepkileri üzerine topladı ama Erdoğan'a yakınlığı siyasi geleceğinin önünü açıyor.

Ayrıca Ankara hükümeti Akça'nın vekâleten Lefkoşa elçiliğine atanmasının etik olmadığına karar verdi ve çok yakında asaleten bir atama yapacak.

Doğal olarak da ortalık fena halde karışacak!

Ancak bu atama çok uzun süreli bir atama olmayacak...

Halil İbrahim Akça, bir ay kadar elçilik görevi yapıp, Ankara'ya geri dönecek.

Sonra 12 Haziran'da AK Parti'den Sivas milletvekili olacak ve eğer bir arıza çıkmazsa Başbakan Erdoğan'ın da büyük desteğiyle seçilecek...

Önce milletvekili, sonra da bakan olacak...

Hem de Kıbrıs işlerinden sorumlu devlet bakanı...

İşte o tarihten itibaren düğmeye basılacak ve Ankara'da ihaleye çıkılan KKTCN yeniden yapılandırılması projesini adım adım takip edecek.

Zira kendisi iyi bir ekonomist ve daha şimdiden KKTC'nin geleceği için kafa yoruyor.

KKTC'ye kim elçi kim sorumlu bakan atanmış bizim umurumuzda değil...

Umurumuzda olan buraya kim atanırsa atansın Kıbrıs Türkünü bir şamar oğlanı olarak görmemesi, adam yerine koyması...

Zaten böyle yaparsa hem kendileri kazanır ve Kıbrıs Türkü kendilerine sahip çıkar, hem de işleri kolaylaşır.

Ne yaparsak yapalım, Halil İbrahim Akça'dan kurtulmamızın mümkün atı yok...

Bunu olumlu icraatlara çevirebilirsek ne ala...

Bir de sanırız Sayın Akça'nın Kıbrıs Türküne bir özür borcu var ve bunu yaparsa hem kendi yararına, hem de KKTC huzuru için önemlidir.

Okur Görüşleri
'Her bakanlık ayrı hükümet'

'Bakanlıklara şöyle bir göz gezdirin. Her bakanlık ayrı bir hükümet gibi sanki. Başbakan başka telden çalıyor, bakanlar başka telden oynuyor. Hükümetin kendi içinde bile koordinasyonu yok. En basit krizde duvara toslayıp kalıyorlar. Halktan kopmuşlar, bu koltuklara onları taşıyan seçmenlerine bile yabancı olmuşlar. Kısacası halk desteğini yitirmişler. Ve hala üzerlerine düşeni almamakla ısrar ediyorlar.28 Ocak mitingini bugün dahi Türkiye'ye karşı bir eylem olarak göstermeye devam ediyorlar.

Halbuki bu eylem Türkiye'ye karşı yapılan bir eylem değildi. Bu eylem UBP Hükümeti'nin ekonomik tedbirler adı altında adil olmayan birtakım uygulamalarına karşı ortaya konan bir tepki idi. Türkiye aleyhine açılan üç, beş pankartın ise toplasanız 50 kişiyi geçmeyecek ideolojik bir grup tarafından açıldığını hepimiz biliyoruz. Ve yine biliyoruz ki Kıbrıslı Türklerin büyük bir bölümü bu pankartlarda ifade edilen yakışıksız cümleleri tasvip etmemektedir. Fakat gerçek şu ki, Kıbrıslı Türklerin demokrasi kültürü bunu bir zenginlik olarak görmektedir.
Ama bunu bu halktan kopan bir hükümetin ve onun kaşarlaşmış Sayın Başbakan'ı ile Cumhurbaşkanı'nın anlamasını beklemek mümkün değildir...'
(Olgun-Lefkoşa)

...

'Kaşarlanmış politikacılardan gerçekten bıktık. Zaten başımıza ne geldiyse onlardan geldi. Basiretsizle, kapatisesizler ancak yalakalıkla halkın oyunu almasını becerebiliyorlar. Kimi olduğu yerde duruyor kimi parti parti geziyor, ya bakanlık istiyor ya da parti genel sekreteri oluyorlar amma kimseya faydaları yok. Kendi cepleri doluyor ya. Sandalyeme dokunmayan bin yaşasın, halkı ezen yasalara bile göz yumuyorlar. Bu arada en büyük özellikleri de TC'ye yalakalık...'
(Ali Temur- Mağusa)

Ahmet GÖKŞAN K.T.Kültür Derneği Başkanı	10	5 Siyasi parti temsilcisini Ankara'da bir masa etrafında toplamayı başardı ve önemli bir başarıya imza attı
Eko Turizm Derneği	9	Kıbrıslı Eşekleri hatırlayan tek sivil toplum örgütü oldu
Biyologlar Derneği	7	Çevreye yaptıkları önemli katkılardan dolayı
Lefke Çevre Derneği	7	Bölgelerine 500 fidan dikerek hem yeşile katkı koydular hem de diğer sivil toplum örgütlerine örnek oldular
Karadenizliler Kültür Derneği	7	420 çam fidanı dikerek bölge yeşillendirmesine katkı koydukları için

Üç dilek

Yaşlıca bir bayan evindeki koltuğunda oturup uzun geçmiş hayatını gözden geçirirken birden bir peri karşısına çıkıverir ve ona 3 dilekte bulunabileceğini söyler.
- ''Peki'' der yaşlı kadın.
- ''Zengin olmak istiyorum''.
Peri bir el hareketiyle kadının koltuğunu som altına çevirir.
- ''ikinci olarak ta güzel ve genç bir prenses olmak istiyorum'' der.
Birden başında paha biçilemez bir tacı olan dünya güzeli bir prenses oluverir.
- ''üçüncü ve son olarak ne istersin'' diye sorar peri.
O sırada yaşlı köpeği ağır bir şekilde kafasını kaldırır ve zayıf bir "hav" sesi çıkartır.
Prenses çok sevdiği köpeğine bakar ve şöyle der;
- ''Kopeğimi yakışıklı bir prense dönüştürebilir misin?''.
Tam o anda, şimdi güzel bir prenses olan yaşlı kadının önünde dünyada hiç kimsenin görmediği kadar yakışıklı bir prense dönüşür köpek.
Hiç kimsenin hayal bile edemeyeceği kadar yakışıklıdır bu prens.
Kadın ona büyük bir hayranlıkla bakar ve o anda ona aşık oluverir. Prens ona doğru yaklaştığında kadının heyecandan dizleri titremeye başlar.
Prens ona doğru eğilir ve dudakları neredeyse kadının kulağına değecek şekilde şöyle fısıldar;
- ''Eminim şimdi, zamanında beni hadım ettirdiğine çok pişmansın''...