Şener hoca, kafayı mı yedin sen?

Yayın Tarihi: 22/02/11 07:00
okuma süresi: 5 dak.
A- A A+

Ülke kötü yönetime dur demek için birlik oldu ve seçim öncesi verdiği sözleri tutmayan UBP hükümetine karşı bir mücadele örneği sergilemeye başladı.

Ama artık bu işin tadını tuzunu kaçıranlar da var, bilerek ya da bilmeyerek yapılan açıklamalar ülke insanının arasını açıyor, kapanması zor hasarlara neden oluyor.

Hani klasik bir söz var ya, Rumun yapamadığını yapmaya çalışıyorlar.

Buna son örnek KTÖS Genel Sekreteri Şener Elcil'in açıklamaları oldu.

Şener hoca tam bir ırkçılık örneği gösterdi ve burda doğduğu halde anne va babası Kıbrıslı olmayanlar da Kıbrıslı olamazlar diye Rum basınına konuştu.

Bunu sıradan birisi söylese güler geçeriz.

Ama Şenel Elcil sıradan birisi değil.

Biliriz o bizi pek sevmez ve her seferinde iğnesini batırır ama bir öğretmen olması nedeniyle bu açıklamayı yapması kendi için tarihi bir hata oldu.

Böyle bir açıklamayı hele de bir öğretmen yaptıysa, bu tam manasıyla kafayı yemekle eş değerdir.

Geçtiğimiz hafta sonu altını çizerek yazdık bu sütunlarda;

Türkiye ile KKTC arasında yaşanan gerginlik amacından saptı ve okullara sıçradı.
Bir çok okuldan bu konuda ihbarlar gelmeye başlarken, bir okulumuzda çocukça söylenen 'besleme' sözü yüzünden yumruklar konuştu, bazı öğrenciler hastanelik oldu.

Öğretmenler ve veliler olgun davranmasa işler çığırından çıkacak bir felaket yaşanacaktı.

İşte o okuldaki benim öğretmenim bu işi kapamak için taraflar arasında mekik dokurken, yine bir öğretmen olan Şener Elcil'in ayrımcılığı tetikleyecek olan bu açıklamasını kabul etmek, içimize sindirmek mümkün değildir.

Başbakan Erdoğan'ın 'besleme' sözüyle başlayan kıvılcıma benzin dökmek ne bir sendika başkanına ne de bir öğretmene yakışmaz, etik olmaz.

Ayrıca bu tür söylemler sendikal platformun yapacağı bütün etkinliklere de gölge düşürdüğü gibi, desteğin de azalmasından başka hiç bir işe yaramaz.

Şener hoca bunun tam aksini yapsa, TC kökenli öğrencilere kucağını açsa, onların çoğunlukta olduğu okullarda değil, eşit olarak başka okullarda da eylemeni sürdürse, kendisine bir tek kişi bile karşı çıkmaz, bunun gerçek bir hak arama mücadelesi olduğuna da inanır.

Ve hükümet;

Seçim enflasyonu nedeniyle partizanlık ve popülizmden başka bir icraata imza atamayan hükümet belki de üç okuldaki greve yasak koyarak şimdiye kadar ki en doğru karara imza atmış oldu.

Ha keşke bunu çok daha önceden yapsaydı da, aynı çocuklarımız sendikaların gazabına bu kadar ağır bir şekilde maruz kalmasaydı.

Alacaklılara yok, kumara var!

Ülke çapında faaliyet gösteren bir inşaat şirketinin sahibinin alacaklı kişileri ödemeyip çeşitli kumarhanelerde görülmesi bu firmadan alacaklı olanları çileden çıkarıyor.

Taahhüt ettiği tarihte hak sahiplerine daireleri teslim etmeyen ve onlaır mağdur eden bir müteahhit, müşterilerin paralarını iade etmesine 'kuruşum yok' diye cevap verirken, geçtiğimiz hafta içerisinde bir gazinoda 20 bin dolar kaybetmesinin öğrenilmesi üzerine bu firmadan alacaklı olanları harekete geçirdi ve hukuksal süreç başlatıldı.

İlgili firmadan daire alan ancak daireler kendilerine teslim edilmeyen onlarca yurttaşın önümüzdeki günlerde sokak eylemlerine başlayacağı da söyleniyor.

Sahil Güvenlik Komutanlığı

10

Denizde fırtınaya yakalanan üç vatandaşımızı kurtardığı için

Prof. Mustafa CAMGÖZ

9

Kanser hastalığının yaygınlaşmasını önlemek için yaptığı çalışmalardan dolayı

Avcılık Federasyonu

8

Avcılara hizmet içi eğitim vererek bir ilki gerçekleştirdiği için

DP Kadın Kolları

7

Lefkoşa Çocuk Yurdu'na yaptıkları ziyaret ve katkılardan dolayı

Liman Gazino

1

Eski Eserler Yasası'na uymayıp Girne Kordonboyu'ndaki binayı yıktığı için

Politikacı

Bir otobüs dolusu politikacı seçim kampanyası için Ankara'nın civar köylerinde dolaşıyorlarmış.
Otobüs büyük bir çiftliğin yanından geçerken, otobüs şoförün dalgınlığı yüzünden derin bir şarampole uçmuş. Çiftçi koşarak gelmiş, gece kurda kuşa yem olmasınlar diye cesetleri gömmeye başlamış.
Ertesi sabah, Polis soruşturma için çiftliğe gelmiş. Çiftçiye sormuş:
Otobüsteki bütün politikacıları gömdün demek...
Hepsi de ölüydü, eminsin değil mi?" Çiftçi cevap vermiş:
"Bazıları yaşadıklarını iddia ettiler ama politikacıları bilirsiniz. Nasıl yalan söylerler! ".
#mesajınızvar
Levent ÖZADAM'dan
#mesajınızvar
Gözden Kaçmadı
#gozdenkacmadi

Yorumlar

Dikkat!
Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.

Diğer Levent ÖZADAM yazıları