Çürümüş sisteme 'dur' deme günü!

Yayın Tarihi: 02/03/11 07:00
okuma süresi: 6 dak.
A- A A+

Bugün yapılacak olan miting için günlerden beridir süren bir gerginlik var.

Herkeste bir korku ve endişe hakim.

Beni en çok sevindiren ise, aşırı uçlardan daha ziyade ezici bir çoğunluğun sağduyu sahibi olması.

Büyük bir kesim, Ankara ile ilişkilerin bu derece tırmandırılmasından büyük bir hicap duyuyor.

Başbakan Erdoğan'ın ağzından çıkan talihsiz bir kelimenin bu kadar gerginlik yaratacağını belki de kimse tahmin edememiştir.

Biz yine tüm gerginlik ve uç söylemlere rağmen sağduyunun galip geleceğini ve Kıbrıs Türkü'nün bu mitingden de alnının akıyla çıkacağını biliyoruz bu konuda kuşku duymuyoruz.

...

Aslında Türkiye ile son günlerde yaşanan gerginlik büyük bir iletişim bozukluğu.

Hani ana ve baba ile gençlik çağına gelmiş yaştaki çocukların arasında hep olur ya aynen öyle!

Kıbrıs Türkü artık çocuk olmaktan çıktı ve kendi iradesiyle, kendi bilinci ve fikirleri ile kendini ispat etmek, dünyadaki yerini almak istiyor.

Nasıl bir ailede çocuklar daha bebekken sütünü verir, ya da altını temizler susturursunuz ya, artık Kıbrıs Türkü de aslında maddiyattan daha çok irade sahibi olmak, kendi kararlarını üretmek, kendi iradesiyle siyaset yapmak ve eğer varsa da bunun bedelini ödemeye hazır bir tablo sergiliyor bu sıralar.

...

Çok arkadaşım ve okurum son günlerde sordu;

Bugünkü mitinge katılacak mıyım diye?

Hepsine de yanıtım aynı oldu...

Elbette katılacağım ve bunun da sebepleri var.

Bundan böyle Türkiye'de kim hükümet olursa olsun Kıbrıs Türkünü adam yerine koysun, iradesini ayaklar altına almasın diye ben de miting alanında olacağım.

Partizanlığın, popülizmin, adam kayırmanın ülkenin içine düşürdüğü olumsuz şartların düzelmesi için gideceğim İnönü Meydanı'na...

Bu ülkeye artık sosyal adalet gelsin, sağlıkta, eğitimde, tarımda ve tüm sektörlerde adam gibi adil sistemler yaratılsın diye olacağım halkın içinde.

Gazete kurşunlamalara,gazetecilere yapılan baskılara, halkın ve devletin kanını emen çete ve mafya bozuntularına haykırmak için, üçlü kararname atamalarının artık sonlandırılması, KTHY'nin eski çalışanlarına sahip çıkılması, ülkede yaşanan hortumlamaların ve devletin kaynaklarının eşe dosta verilerek heba edilmesinin sona ermesi için slogan bile atacağım.

Ama tüm bunları yaparken, seviyemi asla aşağılara düşürmeyeceğim.

Ve inanıyorum ki bu miting 28 Ocak mitinginden çok daha büyük bir ses getirecek ve ülkeyi kötü yönetenler, basiretsiz ve beceriksiz siyasiler utançlarından kıpkırmızı olacaklar.

Ya da umarım öyle olurlar...

Meclis'te kamera yok!

Afrika gazetesinin kurşunlanması gündeme başka konuları da beraberinde getirdi.

Ne kadar güven içindeyiz soruları yükseliyor ülkenin dört bir tarafından.

Hadi bizi boş verin, biz sade vatandaşız.

Ya vekillerimiz, bakanlarımız ve başbakanımız?

Dün bu konuda bir telefon aldım. Bir okur Cumhuriyet Meclisi güvenli bir yer değil dedi.

Üşenmedim meclise gittim.

Okur doğru söylemiş.

Meclis'in üç kapısı var ve güvenlik neredeyse yok gibi.

Gelen geçen hanı desek yalan demiş olmayız.

Ayrıca, burada çok önemli bir olay olsa, tek bir güvenlik kamerası bile olmadığından faili meçhul olmaya aday.

Ne içeride, ne dışarıda tek bir güvenlik kamerasının bile olmaması sizce normal mi?

Bence değil!

Okur Görüşü

"Evlilikler suiistimal ediliyor"

"Sevgili Özadam,

Hala bizlerin neden sokaklara döküldüğü anlaşılmıyor. Toplum bu kadar kayıtsız nüfusa karşı çıkarken buna bulunan çözüm binlerce insanı daha vatandaş yapıp sefalete sürüklemek mi? Elbette bu insanlarda da bazı haklar verilsin, kayıt altına alınılsın. Buna diyeceğimiz yok.

Ancak onlara daha önceden yürürlükte olan uygulamaya benzer bir ayrıcalık tanınarak, bazı hakları kısıtlanmak koşuluyla, özellikle de oy kullanma hakkı, vatandaşlık verilmeli. Ayrıca KKTC kimliğine sahip bir Türkiye vatandaşı olarak ben de evlilik süresinin uzatılması önerisini destekliyorum.

Bizler kendi çevremizde evliliklerin sıklıkla suiistimal edildiğine ve başka amaçlara hizmet ettirildiğine şahit olmaktayız. Lütfen vatandaşlık konusunu gündeme getiriniz. Saygılar."
(Nimet YÜCESOYLU-LEFKOŞA)

Hediye

İki zengin barda oturmuş yılbaşında eşlerine ne alacaklarını konuşuyorlarmış.
Biri, "Geçen sene araba aldım, ondan önceki sene yat aldım. Alacak şey kalmadı" demiş.
İkincisi, "Ben de geçen sene tek taş yüzük, ondan önceki sene yazlık almıştım. Ben de bu yıla bir şey düşünemiyorum artık" demiş.
O sırada masayı temizlemeye bir komi yaklaşmış. Biraz da gırgır olsun diye ona sormaya karar vermişler.
"Delikanlı" demişler. "Yılbaşı geliyor da, karılarımıza alacak hediye bulamıyoruz. Sen olsaydın ne alırdın?"
"Don alırdım" demiş, komi.
Adamlar şaşırmış.
"Don mu? O da neden?"
Komi gülmüş.
"Giyer o sevinir, çıkarır ben sevinirim.."

#mesajınızvar
Levent ÖZADAM'dan
#mesajınızvar
Gözden Kaçmadı
#gozdenkacmadi

Yorumlar

Dikkat!
Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.

Diğer Levent ÖZADAM yazıları