Hepimiz statükocuyuz!

Yayın Tarihi: 12/03/11 10:00
okuma süresi: 6 dak.
A- A A+

Ekonomist Ünal Akifler diyor ki, Türkiye KKTC'ye yardımı 2012 yılında kesecek...

Bizce bu tarihe de kalmayacak...

Zaten bu konuda Türkiye Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Cemil Çiçek, "Ekim ayında KKTC çöker" diye ilk mesajları vermişti...

Daha da iddialı yazalım, KKTC'nin önünde 12 Haziran'a kadar çok kısa bir süre var...

Yani tam üç ay...

12 Haziran'da çok büyük bir sürpriz olmazsa AK Parti tek başına iktidara gelecek...

İşte esas curcuna da o zaman başlayacak...

...

Bizim asıl sorunumuz toplum olarak statükocu olmamız...

Başta da hükümet...

Alınacak olan kararlarla siyasi rant kaybedeceği için içi gidiyor...

Program uygulanacak diye sağ gösteriyor ama bunu çok uzun bir süreye yayarak yapma isteği ile de sol vuruyor...

Çünkü alınacak her tedbir ve özelleştirme sonrasında oycuklar birer birer kaçacak ve ilk genel seçimlerde de CTP'nin başına gelenler gelecek...

...

Sendikalar da az statükocu değil hani...

Paketteki bazı maddelerin mutlaka hayata geçirilmesini gerektiğini düşünüyorlar ama bunu ifade edemiyorlar...

Amaç, domuzdan ne kadar kıl koparılırsa kardır mantığı...

Hak, hukuk diye ısrar ediyorlar ama sadece bardağın boş tarafına bakarak statükonun devamından yana tavır koyuyorlar.

Kamu işyerlerindeki laçkalığa da göz yumuyorlar...

...

Vatandaşın bir bölümü de ona keza...

Statükonun devamından yana olanlar hala Meclis ve bakanlık koridorunda nöbet tutmaya devam ediyor...

Eşe, dosta, çoluk çocuğa bir işçik kapma yarışı gırla devam ediyor...

"Oy verdim, sizi iktidar yaptım, sözünüzü tutun" diye ısrarcılar...

En haklı statükocu onlar çünkü verilen sözler yerine getirilmedi ve isyan dalgası her geçen gün büyüyor...

...

Önümüzde sadece üç ay var...

Halil İbrahim Akça bu kez elçi olarak 16 Mart'ta geliyor...

Hem de büyük yetkilerle.

Elinde kabarık bir dosya olacak, kimisi tedbir için kimisi de büyük projeler..

En doğrusu ise bu üç aylık sürenin iyi değerlendirilmesi...

Statüko devam ederse işimiz nanay...

Ama bu çarpık, köhne statükocu zihniyeti yıkmak da yine bizim elimizde...

Okur şikayeti
"Akçiçek Hastanesi'nde olay çıkarsa şaşmayın!"

"Sayın Özadam,

Yaklaşık iki haftadır rutin kontroller için Girne Akçiçek Hastanesi'ne gittim. Özellikle pazartesi ve çarşamba günleri ana baba günü. Sabah saat 06.30'da insanlar sadece numara almak için sıraya giriyor. Ama ne sıra ya.. Sıra demeye bin şahit ister. Saat 08.00'de güvenlik görevlisi küçücük kağıtlara yazılmış, zor okunan numaraları dağıtıyor. Kağıtlarda sivil ve sigortalı olarak da yine yazılar mevcut. Her neyse, saat 08.15-08.30 sıralarında personel geliyor ve sıra numarasına göre doktorun isminin yazılı olduğu bir barkodu reçeteye yapıştırarak hastaya veriyor.

O sırada bekleyen hamile kadınlar, çoluk çocuk; içler acısı. İnsanın isyan edesi geliyor. Bankalardaki gibi bir numaratör konulamaz mı bu hastaneye? Erken gelen alsın numarasını otursun sandalyesine.. Ayakta saatlerce beklemenin ne anlamı var bir türlü anlamıyorum. İnsanlar bu nedenle birbirleriyle tartışıyor. Bir gün büyük bir olay çıkarsa hiç şaşmayın.

Sağlık Bakanı'nın bu konuya el atması gerektiğine inanıyorum.

Bunun yanı sıra, kan vermek için sıra numarası alınıyor. Orada oturan iki personelin lakayt tavırları var ki, insanı çileden çıkartır.
Lütfen sevgili Özadam, köşende bu konuya köşende bir yer verirsen sevinirim..."
(Turan TAN-GİRNE)

Hazar ERGÜÇLÜ

Sanatçı

10

Gölgeler ve Suretler filminde büyük bir başarı elde etti Türkiye'de dizilerde başrol teklif edilmeye başlandı

Metin ÖZEREM

Spor Dairesi Müdürü

9

Bazıları fena halde rahatsız olsa da kurduğu online muhasebe sisteminde avanta ödemelerin önüne geçti

9 Eylül İlkokulu

8

Web okul projesi ile öğrenci-okul-veli iletişiminde bir ilki gerçekleştirdi

Şehir Plancıları Odası

8

Girne'nin betonlaşmasına neden olacak yasaya karşı çıkıyorlar ama çok fazla da bir şansları yok

Sendikal Platform

7

Bakanlar kurulunun yasaklama kararından sonra eylemleri askıya aldılar ama yeni projelerle çok yakında yine büyük ses getirmeyi planlıyorlar

Zavallı adam

Adamın fevkalade şuh bir sarışın karısı, ondan daha da seksi, bir kızıl saçlı sevgilisi vardı.. Ama ikisini de kontrol etmek için içi gidiyordu.

Sonunda buldu. Birbirlerini tanımayan iki kadına "Size hediyem" diye mavi tur ayarladı ve ayni tekneye bindirdi.

Dönüşte "Ne var, ne yok" diye geziyi anlattırdı karısına. Sözü kızıl saçlıya getirdi, yolunu bulup. Karısı "Bir kızıl saçlı vardı" diye anlattı.
"Tam fahişenin teki.. Teknedeki bütün erkeklerle yattı." Ertesi gün, kızıl saçlıyla yemeğe çıktı, adam. Laf dönüp dolaşıp sarışına gelince,
kızıl anlattı.

"Gemideki tek gerçek hanımefendi oydu!." "Sahi mi" dedi, adam sevinçle ve gururla.. "Evet" dedi, Kızıl.. "Tekneye kocasıyla geldi. Gezi boyu hiç yanından ayrılmadı. Çifte kumrular gibiydiler."

#mesajınızvar
Levent ÖZADAM'dan
#mesajınızvar
Gözden Kaçmadı
#gozdenkacmadi

Yorumlar

Dikkat!
Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.

Diğer Levent ÖZADAM yazıları