Vicdanınız rahat mı Nuri bey?

Elimdeki belge 31 Ağustos 2009 tarihli ve Sağlık Bakanlığı antetli kağıda yazılmış. Şöyle diyor;

"İlgili yazımıza atfen Değiştirilmiş Şekliyle 7-79 sayılı Kamu Görevleri Yasası'nın 6(2) atfen 18 Şubat 2008 tarihinden itibaren Yataklı Tedavi Kurumları Dairesi Gazimağusa Devlet Hastanesi'nde geçici personel olarak istihdam edildiniz.

Yapılan değerlendirme sonucunda hizmetlerinize gereksinim duyulmadığı nedenle yasal birikmiş 12 günlük ödenekli gaybubet izninizi de kullandıktan sonra 28 Ekim 2009 tarihinden itibaren görevinize son verilmesi uygun görülmüştür.

Bilgi ve gereğini saygı ile rica ederim..."

Evrakta imzası bulunanlar ise şunlar;

Muzaffer Sevinç, Personel Dairesi Müdürlüğü.

Olgun Amcaoğlu, Bakanlık Müdürü

Dr.Nuri Gökşin, Sağlık Bakanlığı Müsteşarı

...

O tarihte bunun gibi onlarcasına gitti bu yazılar...

Umutların, yaşam sevincinin, hayallerin yıkıldığı yazılardı bunlar.

Sadece 1.5 yıl sürdü onların bu sevinçleri.

Az maaşlı da olsa devlet çatısı altında iş bulup kimisi evlilik hazırlıklarına başladı, kimi arabasını değiştirdi kimi de ev taksitine girdi...

Ama artık birileri kararlarını çoktan vermiş ve onlara gereksinim duymadıklarını belirten yazıları göndermiş ve dünyalarını karartmak için yemin etmişti sanki.

...

İmzalardan biri de önce hastane başhekimi sonra da bakanlık müsteşarı olan Nuri Gökşin'e ait...

Sözümüz geçen günlerde işe alınan oğlu Mehmet'e değil, babası Nuri Gökşin'e;

Çünkü Mehmet de her Kıbrıs Türk genci gibi bu ülkenin bir devlet kapısında iş alabilir ve buna da kimse bir şey diyemez...

Ama babasının imzası bulunan işten atma kağıdının hemen akabinde oğlunun istihdam edilmesi, ne insanlıkla bağdaşır, ne de vicdanla!

Nuri bir aylar önce bir gencin umutlarını yıkarken hangi duygudaydı bilemeyiz ama boşalan o yere oğlunu oturtmakla hiç mi vicdanen rahatsız olmadı acaba?

...

Nuri bey şimdi emekli ve iyi de bir geliri var.

6 bin küsur da maaş alıyor.

Ama kendi imzasıyla işten durdurup, yerine oğlunu oturttuğu ve şimdi işsiz olan gencin babası sadece sigorta emeklisi ve maaşı da bin 600 lira civarında...

Daha da kötüsü bu sigorta emeklisi adamın kızı da aylar öncesinde kendini sokakta bulan talihsiz KTHY eski çalışanları arasında bulunuyor.

Bu mu sosyal adalet, bu mu eşitlik bu devletin ülke insanına verdiği değer?

...

Nuri beyden ricamızdır;

Elini yüreğinin üstüne koysun ve sadece vicdanını dinlesin...

Ne hissediyor?

Sonucu bize söylemese de olur...

MEC-SEN	10	Meclis oturumlarına katılmayan vekilleri protesto ettiler halkın duygularına tercüman oldular
Başman Grup	8	Onkoloji Servisi'ne yaptıkları katkı ve bağışlarla bu konuda örnek bir şirket olduklarını gösterdiler
Ahmet TOLGAY Gazeteci-Yazar	8	Yayımladığı kitabın gelirini sosyal içerikli örgütlere bağışlayarak genç meslektaşlarına örnek oldu
Özkan Pastırmacıoğlu	8	TSM beste yarışmasında birinciliği elde etti.
Nuri GÖKŞİN Emekli Müsteşar	1	Oğlunu Mağusa Devlet Hastanesi'ne istihdam ettirerek partizanlığın halen devam ettiğini gösterdi

Daha ileri

Temel nişanlısı Fadime'yi gezdirmek için arabasına bindirir.
Vitesi atarken, eli hafif yollu nişanlısının bacağına değer. Fadime kıpkırmızı kesilir.
Bir süre sonra evlenirler ve balayına çıkarlar.
Bodrum'da otelin önüne gelince Temel kontağı kapatır. El frenini çekerken, eli yine Fadime'nin bacağına değer. Fadime yine kızarır ve Temel'e;
"Ula artuk evlenduk, daha ileri gidebilursun" der.
Temel arabayı çalıştırır ve Kuşadası'na doğru yola koyulurlar...