DAÜ'nün şerefine rakı - balık!

Yayın Tarihi: 15/06/11 08:00
okuma süresi: 6 dak.
A- A A+

DAÜ rektörü Abdullah Öztoprak'a hiç yakıştıramadık doğrusu!

DAÜ'de yaşanan peşkeş rezaleti için değil…

Önceki günkü kavga gürültü için değil…

Halkı salak yerine koyup, kandırdıkları için hiç değil!

Basından herkes okudu, önceki gün DAÜ-SEN ve bazı siyasi partiler ile sivil toplum örgütleri DAİ ve DAK'ın Doğa okullarına devredilmesi nedeniyle büyük bir eylem gerçekleştirdiler.

Havada sopalar ve yumurtalar uçuştu…

Polis ve eylemciler boğaz boğaza geldi…

Olayın çatışmaya dönmesine ramak kaldı!

Buraya kadar olanı hadi bir yana koyduk…

Sonuçta ortada okulları yasal olmayan yollardan birilerine peşkeş çekmek isteyenler ile buna mani olmaya çalışan, mücadele eden bir halk kitlesi var…

Ama işin asıl ayıbı, DAÜ Rektörü Abdullah Öztoprak ile Doğa Okulları yetkilisi Okar Dilik'in, önceki gün bu olaylardan birkaç saat sonra İskele boğazında Neşe restoranda bunun şerefine kadeh tokuşturması oldu!

Hem de vatandaşın gözünün içine baka baka…

Siz isteseniz de istemeseniz de, biz bildiğimizi okuruz dercesine!

Bir yerlerini yırtsanız da, biz kafamıza koyduğumuzu yaptık diye nispet ederek…

O gece kadehler DAİ ve DAK için kalktı sadece!

Belli ki bir kutlamaydı bu…

Bir kadeh Abdullah Öztoprak'ta, bir kadeh Okan Dilik'te…

Bir kadeh de rektör yardımcısı Derviş Ekşici'de…

Serin bir İskele akşamında denize nazır…

Sanki bir zafer edası vardı yüzlerinde!

İşte o kadehlerin tokuştuğu ses aslında, Kıbrıs Türkünün içinden kopan bir parçanın sesi gibi geldi diyor, gördükleri karşısında dehşete düşen vatandaş!

Hayatımda çok rezalet gördüm ama bunun gibisine ilk defa kendi gözlerimle şahit oldum diye hayıflandı!

Üzülme Kıbrıs Türkü hiç üzülme!

Daha nice kadehler kalkacak bizim şerefimize…

Sen üç kuruşluk, kişisel menfaatler uğruna, iş bilmez, pısırık, beceriksiz ve basiretsiz yöneticileri seçmeye devam et yeter ki!

Sevgili okuyucu, bu ülkede yanlış şeyler oluyor.

Dün ülke turizminin emekçilerinden Zekai Altan aradı…

Sesinden kötü bir şeyler olduğunu hemen anladık.

Teriyle, tırnaklarıyla ülke turizmine kazandırdığı eko turizmin en güzel örneklerinden birisi olan Nitovikla Garden otelin elektriklerini kesmişler önceki akşam, hem de hiç haber vermeden.

Öyle içine oturmuş ki, gitti otelin anahtarlarını bakan Üstel'e teslim etmek istedi.

Yerden göğe kadar hakkı vardı.

Evet, kuruma borcu az değil 60 bin TL imiş.

Ama birkaç gün önce üç tane çek yazıp vermiş kuruma

Buna rağmen hem de otelde yabancı turistlerin olduğu bir akşam insafsızca kesmişler hattını.

Söyler misiniz Allah aşkına bizin başınıza böyle bir şey gelse, anahtarları teslim etmez de ne yapardınız?

Burada Zekai'nin elektrik borcunu ödememe gibi bir borcu elbette yoktur.

Ama suçlu o değil, bu kadar borç birikene kadar gerekli ihtarı yapmayanlardır.

Böyle despot bir davranış, hem de otelin içinde Portekizli, İtalyan ve Alman turistler varken yapılırsa, bunun adı insafsızlık değil de nedir acaba?

Bu ülke insanını, vatanından, doğduğu topraklardan, soğutmak için niçin bu kadar ısrar edersiniz ki?

Bazı vekiller CTP'nin adayına
oy verince UBP karıştı!

Sayıştay üyeliği seçimi UBP içinde mini kriz yaşattı.

Bazı UBP'li vekillerin, CTP'nin desteklediği aday olan Ahmet Güvensoy'a oy vermesi 5 UBP'li vekilin grup toplantısını terk etmesiyle sonuçlandı.

Başta Hüseyin Özgürgün olmak üzere, İlkay Kamil, Necdet Numan, Mutlu Atasayan, Ahmet Çaluda'nun CTP'nin adayı olarak bilinen Güvensoy'a oy verdiğinin belirlenmesi üzerine partilerini protesto eden 5 UBP'li vekil buna tepki olarak grup toplantısını terk ederek gösterdiler.


Uçaktan inip 100 metre yürümek!

Başka bir ülkede var mı bilinmez!

Ama biz hiç şahit olmadık…

Ercan'a inen bazı uçaklar giriş salonuna o kadar çok uzak mesafede duruyorlar ki, yolcuların bazen 100 metreye varan yürüyüşleri tepki almaya devam ediyor.

Yolcular, yürüyüş mesafesi binanın içinde olsa bir sıkıntı olmayacak ama açık havada, çeşitli havaalanı araçlarının arasında cambazlık yapıp da giriş binasına gitmenin büyük sakıncaları olduğunu ifade ediyorlar.

Ayrıca yağışlı havalarda gelen ziyaretçilerin iç çamaşırlarına kadar ıslanması da cabası!

Allah için birisi çıkıp söylesin, böyle bir uluslar arası havacılık kurallarıyla bağdaşır mı?

Hapis cezası

Kadın, gece yarısı yanından kaybolan kocasını bulmak için kalkar. Evde yalnızlık içinde, aşağıdan bir ses duyar. Aşağı iner ve tekrar dinlemeye başlar, ama kocasını bulamaz.
Biraz daha aramak için aşağı depo'ya iner, orda kocasını dizleri üstüne çökmüş, duvara dönmüş ağladığını görür... Ve merakla sorar:
- "Kocacığım, neyin var, ne oldu ?" Kocası:
- "Hatırlıyor musun, Baban bizi beraber yakaladığında bir soru sormuştu, ya evlenirsin ya da 20 yıl hapis çekersin."... Kadın şaşırarak:
- "Eeee ne oldu?" Adam:
- "Bugün, hapisten çıkmış olacaktım"

#mesajınızvar
Levent ÖZADAM'dan
#mesajınızvar
Gözden Kaçmadı
#gozdenkacmadi

Yorumlar

Dikkat!
Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.

Diğer Levent ÖZADAM yazıları