Kör öldü badem gözlü oldu!

Yayın Tarihi: 18/06/11 08:00
okuma süresi: 6 dak.
A- A A+

Şükür Kıbrıs Türkü uyanmaya başladı…

Baktı ki memleket elden gidiyor, devredilmeye hazırlanan kurumlara sahip çıkmaya başladı.

Biraz geç olsa da olumlu bir gelişme!

DAK ve DAİ'ye iki talip birden çıktı.

Birisi Mağusa Belediyesi, diğeri Mağusalı iş adamları…

Bunlara şimdiye kadar aklınız nerdeydi demek geliyor içimizden ama yine de bu cesareti gösterdikleri için kutlamak gerek.

DAK ve DAİ'yi bunlara verirler mi, kimse bunu beklemesin…

Buraları çoktan gitti ve üstüne bir bardak su içmek lazım ama bari diğerlerini kurtarmak için demek ki halen ümit var.

Örneğin Koop-Süt, bu kurumun da Türkiye'den arkası kalın birilerine verildiği artık kesinleşti.

Hoş başbakanlık kaynakları burasın çalışanlara vermeyi düşünüyoruz dedi ama inanan olmadı…

Süt üreticilerinin de Koop-Süt'ün işletmesini almak istemeleri bir başka güzellik…

Şimdi gözler hükümette olacak.

Devletin bir takım kurumları peşkeş mi çekiliyor hep birlikte anlayacağız.

Çalışanlar ya da yerli süt üreticilerine verilmezse, belli ki peşkeş olayı netlik kazanacak…

***

Şaşkın ördeğe dönen hükümette yaşanan bir başka rezalet çalışma saatleri konusunda yaşandı.

Çalışma saatlerini çocuk oyuncağına çeviren hükümet, 6 ayda bir aldığı değişik kararlarla hem kendi içlerinde çelişkiye düşüyor hem de iç savaşın gerçek yüzü ortaya çıkıyor.

Türkay Tokel döneminde değişen çalışma saatleri, Şerife hanım zamanında 'kimse memnun değil' gerekçesi ile değiştirmek istendi.

Ama belli ki parti içi muhalefet de artık dişin göstermeye başladı.

Türkay Tokel'in rest çekmesine Hüseyin Özgürgün olmak üzere isyancı vekiller olarak bilinen Ergun Serdaroğlu, Necdet Numan ve İlkay Kamil destek verince olası bir skandalın önlenmesi için yasa tasarısı geri çekildi ve kriz geçici olarak önlenmiş oldu.

Kısacası hükümetin gittiği yol, doğru yol değil!

Fen halde yalpalamaya başladılar, kısa sürede toparlanmazlarsa, kendi içinde birlik ve beraberliği sağlayamazlarsa, güçlü bir deprem çok yakındır.

Okur şikayeti

"Gençler arasında çifte standart!.."

"Sayın Levent Özadam,

Ben İskele İlçesine bağlı Bafra köyünde ikamet etmekte olan İbrahim Erol.

Toplumsal konularda ne kadar hassasiyet gösterdiğinizi biliyorum fırsat buldukça yazılarınızı da okuyorum, örneğin bugünkü(dünkü) yazınızı ürpererek okudum, toplumun psikolojisini bozacak, Kıbrıs Türk halkının karakterine tamamen ters bir olayı kaleme adlınız.

Hassasiyetiniz için teşekkür ederim.

Ben de size bu iki hafta içerisinde uğradığım haksızlığı dile getirmek istiyorum, o kadar çok sıkıntı ve stres içindeyim ki ne yapacağımı şaşırdım...

Ben Bafra sahillerinde su sporları ile ilgili kardeşimle ortak iş yapıyorum ve belediyeden iş yeri çalıştırma izin belgemi aldım, fakat İskele Kaymakamı Bünyamin Merhametsiz izin makamı benim deyip belediye ile ters düşmüştür ve birçok defa iş yerime polis göndermiştir.

Ben, kardeşim, ailem ve çevremdeki arkadaşlarım çok huzursuz olduk fakat polis bir şey yapamayınca kaymakam da hakkımda yasal işlem başlatacağını söyleyip bir kağıt gönderdi.

Ve asıl meseleye gelince benim 10 metre yanımda bir başkası da su sporları ile ilgili iş yapıyor fakat kaymakam ona izin verip bana vermiyor, birçok defa kaymakamla görüştüm ve konuştum, neden bana izin vermiyorsun dediğimde şok olduğum bir cevap verdi.

Bana İçişleri Bakanı baskı yapıyor, benim işlerimi ve yetkimde olan işleri de onlar yapıyor dedi..

Levent bey ben 26 yaşında üniversite mezunu bir gencim ve hiçbir bakan, vekil, veya yetkiliden iş istemedim, zaten iş istesem de vermezler, kendi işimi kendim kurup geçinmeye çalışıyorum ama beni hep engellemeye çalışıyorlar...

Haksızlığa uğradım hem de bir devletin en yetkili makamları tarafından..

Bir bakan, kaymakam neden bizimle uğraşıyor ekmeğimizle oynuyorlar ve bu olayı bütün bölge halkı duydu ve bu kadar çifte standart olamaz.

Koskoca denizi bir kişinin hizmetine sundular deyip isyan noktasına geldi bu olaydan Bafra muhtarı Selim Çetil in Mehmetçik Belediye

Bakanının haberi var dilerseniz onlarla da konuşabilirsiniz.

Sizden bu haksızlığı duymanızı görmenizi ve ilgilenmenizi istiyorum ve tüm KKTC halkıyla paylaşmanızı istiyorum..

Sağlıklı, mutlu ve başarılı bir aile ve iş hayatı diliyorum…"

(İbrahim EROL – BAFRA)

Düello

Adamın biri işten eve gelmiş bir bakmış, karısı başka bir adamla yatakta. Hemen tabancasını almış ve öteki adama:

- 'Madem karımı istiyorsun onu benden erkek gibi al. Seni düelloya davet ediyorum'...

Öteki adam bunu kabul etmiş, ikisi birlikte yandaki odaya girmişler kapıyı kapatmışlar, sonra kadının kocası öteki adama fısıldamış;

- 'Aslında kimsenin canının yanmasına gerek yok, ikimizde havaya ateş edelim sonra ölmüş gibi yere yatalım, karım ilk önce hangimizin yanına koşarsa en çok sevdiği odur'...

Böylece ikisi havaya bir el ateş edip hemen kendilerini yere atmışlar... Kadın silah sesini duyar duymaz koşarak içeri girmiş... Yere yatan iki adama bakmış ve bağırmış.....:

- 'Hayatım çıkabilirsin, ikisi de öldü..!

#mesajınızvar
Levent ÖZADAM'dan
#mesajınızvar
Gözden Kaçmadı
#gozdenkacmadi

Yorumlar

Dikkat!
Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.

Diğer Levent ÖZADAM yazıları