"ÖRP benden 250 bin dolar rüşvet istedi!.."

Yayın Tarihi: 30/07/11 08:00
okuma süresi: 6 dak.
A- A A+

Son günlerde rüşvet olaylarını gündeme getiren Müteahhitler Birliği Başkanı Cafer Gücafer'e dünkü yazımızda çağrıda bulunmuştuk;

"Açıkla Gürcafer" diye…

O da hiç gecikmeden açıkladı.

"Elimde belge var, ses kaydı var, beni mahkemeye versinler her şeyi orada açıklayacağım' dedi.

Gürcafer aslında bu açıklamasını ilk defa yapmadı, daha önce de çeşitli televizyon kanallarında bu yönde açıklamalar yapmış ve 'hodri meydan' demişti…

Ama kimse bunun üstüne gitmedi.

Yazıp çizmedi, gündemde tutmadı.

Öyle olunca da unutulup gitti.

Gürcafer şimdi bir kez daha ifşaatta bulunuyor.

CTP-ÖRP hükümeti döneminde KKTC-İsrail arasında yolcu taşımacılığı yapmak için aldığı feribota Türkiye tarafından onaylanan 4 milyon dolarlık kredinin hükümetin küçük kanadı ÖRP tarafından engellendiğini, çünkü kendisinden istenen 250 bin dolarlık rüşveti vermediğini iddia ediyor.

Gürcafer kendisinin bu açıklamaları nedeniyle dava edilmesi için yalvarıyor.

Çünkü mahkeme sırasında elindeki belgeleri ortaya dökeceğini ve iddialarının hepsini kanıtlayacağına o kadar güveniyor ki, konuşmaktan da hiç çekinmiyor.

Bu çok büyük bir iddiadır.

Böyle bir açıklamadan sonra da ÖRP kurmaylarının susma gibi bir lüksleri yoktur, eğer susmayı tercih ederlerse de bütün oklar kendilerine çevrilecektir.

Hatta eğer iddialar doğru değilse, Cafer Gürcafer'i dava etmediği sürece de akıllarda kalacak olan soru işaretleri, siyasi gelecekleri açısından önemlidir.

ÖRP yetkililerinin açıklamaları için sayfamız onlara da sonuna kadar açıktır…

Dünkü görüşmemizde Gürcafer ile sadece ÖRP için yaptığı iddiaları konuşmadık.

Çünkü kendisi rüşvet olayının artık devletin her kademesini bir ağ gibi sardığını, bunun önüne geçilmediği sürece de daha tehlikeli boyutlara taşınacağını ifade etti.

Sistem ve sistemin yaratıcıları siyasilerin gırtlağa kadar rüşvete gömüldüğünün altını çizen Cafer Gürcafer, Başbakan İrsen Küçük'e de çağrı yaparak, Başbakanlık Denetleme Kurulu'nun niçin kurulduğunu, başta ÖRP olmak üzere diğer rüşvet olaylarına karışan hem siyasilerin hem de devlet çalışanları için dosya açılmasını, dosyalar açıldıkça da ihbarların artacağına olan inancını dile getirdi.

Farklı hükümetler dönemlerinde dağıtılan sanayi arsalarının tek tek masaya yatırılıp incelenmesi gerektiğini, arsalara sahip olmak için hangi iş adamlarının hangi partilere maddi destek sağladığının ortaya çıkarılmasını isteyen Gürcafer, Tapuda, Şehircilikte ve Kaymakamlık gibi dairelerde dürüst çalışan insanların da olduğunu hatırlatarak, onların da siyasilere güvenmedikleri için konuşmaktan çekindiklerini belirtti.

Cafer Gürcafer'in elinde gerçekten rüşveti belgeleyecek doküman var mı bilemeyiz.

Ama artık ok yaydan çıkmış ve gideceği yere kadar da gidecektir.

Hemen tüm kesimlerin çürüyüp kokuşan sistemden şikayetçi olduğu bu dönemde belki de bir kıvılcım, bir itiraf ya da biraz cesaret ülkede temiz eller operasyonunun başlatılmasına neden olabilecek ve sistemin yeniden inşasına yarayacaktır.

Gürcafer, dava edilmeyi isteyerek kendisinden rüşvet istendiğini ancak vermediği için kendisine kredi verilmediğini söylemektedir.

Şimdi top ÖRP Genel Başkanı Turgay Avcı'nın kucağındadır.

Hatta daha da ötesinde iktidar olmadan önce temiz toplum için seferber olacağını söyleyen bir hükümet vardır.

Yine, bu ülkenin yargı sistemi, polisi ve yolsuzluk ve devleti hortumlamalar karşı yasaları da mevcut olduğuna göre, iş sadece düğmeye basmaya kalmıştır.

Sistemsizliğin sistem haline geldiği ülkemizde, en azından gençlerimizin geleceği için artık herkes kendine düşen görevi yapmalıdır.

Polis 'Jigolo Hizmeti' konusunda soruşturma başlattı

"Jigolo hizmetimiz bile varmış' başlıklı Çarşamba günkü yazımızdan sonra Polis Genel Müdürlüğü konu hakkında soruşturma başlattı.

Bu konuda polisin elinde de bazı bilgilerin olduğu belirtilirken, konuyla ilgili bilgisi olanların bunları emniyet güçleri ile paylaşması ve çalışmalara yardımcı olunması isteniyor.


Öcal Topal istifa etti!

19 Temmuz 2011 tarihindeki sayımızda ise 'Bu devlet böyle batırıldı' başlığını kullanarak çalışmadığı halde devlet memuru olmaya devam eden Dışişleri Bakanlığı personelinden Öcal Topal'ı örnek göstermiş ve devlet dairelerinin bunu gibi örneklerle dolu olduğunu ifade etmiştik.

Öcal Topal'ın bu yazımızdan sonra bizimle görüşmek istedi kabul ettik, ancak sanırız sonra vazgeçti.

Topal'ın bu yazıdan kısa bir süre sonra istifasını verdiği devletle ilişkisinin kalmadığını öğrendik.

Kasa

Patron sabah işe geldiğinde çok değişik fantezilerle aşk yapmaktan hoşlanan sekreterini odasında ağzında bant ellerinden ve ayaklarından bağlanmış masasının üzerinde yüzükoyun bulmuş, "Seni küçük fingirdek" demiş heyecandan nefes nefese kızın saçlarını okşamaya çalışırken "Yine o gizli fanteziler ha? Ama yine de sana söylemeliyim, bir daha kasanın kapısını böyle ağzına kadar açık bırakmamalısın..!

#mesajınızvar
Levent ÖZADAM'dan
#mesajınızvar
Gözden Kaçmadı
#gozdenkacmadi

Yorumlar

Dikkat!
Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.

Diğer Levent ÖZADAM yazıları