Elma çürükse kabahat ağaçtadır!

Yayın Tarihi: 15/08/11 08:28
okuma süresi: 5 dak.
A- A A+

Öncelikle okuyucuya teşekkürle başlayalım.

Yaklaşık bir haftadır adada yoktuk ve dolayısıyla yazmadık da…

Müthiş bir mesaj ve mail bombardımanına tutulduk.

Bu ilgi tabi ki hoşumuza gitmedi değil.

Mesajlardan en anlamlısı, 'öksüz kaldık' diyeni oldu, bir bayan okurumuz tarafından.

Duygulanmadık desek yalan olur.

Ben de yazmadığım zamanlar kendimi öksüz gibi hissediyorum, müthiş bir boşluk içinde oluyorum.

Ama işte zaman zaman küçük tatiller ve iş ziyaretleri sayesinde de biz günlük yazanlar, bir nebze olsun nefes olma imkanı buluyor, bu süreçte okuyucu bizi ne kadar özlerse, biz de onları kat kat fazla özlüyoruz.

Bizi özleyen, özlemeyen, hatta yazmıyoruz diye derin bir nefes alan siyasilere, binlerce kez teşekkür…

Kızım üniversiteyi bu yıl bitirdi.

Hem de bölüm birincisi olarak.

Bir ana ve bir babanın bundan daha mutlu olacağı bir olay daha olamaz.

Çocuğunuzun her başarısı, hiçbir maddi değerle ölçülmeyecek kadar haz verir insana.

O da her genç gibi bu yaz sezonunda tatile gitmek isteyebilir, okul yorgunluğunu üzerinden atmak için istekte bulunabilirdi.

Ama yapmadı!

Aksine daha zorunu seçti, bir projeye hazırlandı ve yapılan sınavda Kıbrıs'ta seçilen tek kişi oldu.

Nem ve sıcağın had safhada olduğu Afrika'da tam 2 ayını geçirdi.

Önce Benin Cumhuriyeti'ne gitti, oradan Togo'ya…

Oradaki yetim çocuklar için hazırlanan projelere katıldı, eğitim seminerleri verdi.

Başarılı bir çalışma sürecinden sonra da döndü ve biz de rahat bir nefes aldık.

Kızım, üniversiteye başladığında sadece bir kez benden 'araba' istedi.

Neymiş okula gidip gelmek için!

Olmaz değim, okul bitmeden uygun olmadığını güzelce anlattım.

Vızır vızır işleyen okul servisleri varken, aslında onun bu isteği tamamen arkadaş özentisinden başka bir şey değildi.

Şükürler olsun ki, diretmedi ve yaptığımız açıklamalar da kafasına yattı, çok genç yaşta bir öğrencinin araç sahibi olmanın sakıncalarını gördü, biz de uykusuz geceler yaşamadık.

Bütün bunları niçin yazdık, sanırız anlamışsınızdır.

Adaya daha ilk adımımızı attığımız anda yine ölümlü trafik kazası haberini aldık.

İşte dünkü gazetelerden birkaç başlık;

"Gönyeli çemberinde ölümlü kaza"

"Alkol ölüm getirdi"

"Gençler yapmayın"

"Hayatının baharında"

Ve niceleri…

19 yaşındaki sürücü ehliyetini daha bir hafta önce almış.

Araçtaki diğer yolcuların birisi 18 yaşında, ikisi de 16 yaşında.

16 yaşındaki genç kızımız, daha da doğrusu çocuğumuz hayatını kaybetti.

Bizler burada ancak ahkam keseriz ama bir de ateş düşen ailesine sorun acılarını bakalım.

Daha çocuk yaştaki 4 gencin sabahın 6'sında gün ağarırken, hem de alkollü bir biçimde sokakta ne işlerinin olduğu da başka bir tartışma konusu.

Eğer bu modernlikse, bazıları biz çağdaş aileyiz, çocuğumuza güveniriz derse, kendi bilecekleri bir iş.

Ama işte sonuç ortada!

Kimse darılıp gücenmesin;

Suçlu ne gençler, ne yollar, ne de alınan alkolün bilmem kaç derecede olması.

Sözümüz meclisten dışarı ama, bir çok kazanın alkollü araç kullanmaktan olduğu söylense de, bunların büyük bir bölümünün alkol değil, 'uyuşturucu'dan olduğunu poyis dahil herkes biliyor ama siz bilir misiniz ki kandaki uyuşturucu miktarını ölçecek bir alete bile sahip değiliz ve tüm testler Türkiye'de yapılır?

Sevgili okurlar, bu ülkenin ne trafikte, ne uyuşturucuda ne de gençlerin yetişmesinde bir devlet politikası yoktur.

Onun için bütün iş tamamen ailelerin üstündedir.

Devletin başıboş bıraktığı bazı konular nedeniyle aileler sonradan diz dövmemek için, evlatlarına sahip çıkmak zorundadır.

Zira, elma çürükse kabahat elmada değil, ağaçtadır!

Bilmem anlatabildim mi?

John nerede?

Resim Öğretmeni Temel'den bir tablo yapmasını istiyor. Tablonun konusu "John Küba'da" olacak diyor.
Temel biraz düşünüp, bir çırpıda yapıyor tabloyu, sonra gösteriyor Öğretmenine;
Öğretmen tabloya bakıp bağırıyor:
- Ulan bu ne biçim tablo, sana John Küba'da diye tablo yap dedik sen tutmuş
bir adamla bir kadını yatakta çizmişsin.
- Kim ulan bu kadın?
- John'un karısı...
- Peki ya bu adam?
- John'un uşağı...
- Eee peki John nerede?
- John Küba'da...

#mesajınızvar
Levent ÖZADAM'dan
#mesajınızvar
Gözden Kaçmadı
#gozdenkacmadi

Yorumlar

Dikkat!
Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.

Diğer Levent ÖZADAM yazıları