"Bazı bakanlar sermayenin kontrolünde!.."

Yayın Tarihi: 22/08/11 08:00
okuma süresi: 6 dak.
A- A A+

Cuma sabahı AS TV'deki programımızda çoktandır sormak istediğimiz soruyu sorduk.

Dedik ki kendisine;

"Sayın Töre bakanlığınız döneminde bazı yerlerden rüşvet aldığınız, bazı kaçakçılılık olayların arkasında sizin olduğunuz iddiaları var' diye…

Töre de 'meyve veren ağaç taşlanır" diye başladı ve devam etti…

Kaçakçılık olayında aksine ülkeye kaçak et ve hayvan sokanlara karşı savaş açtığını, bunu payanları bildiğini ve polis müdürüne bizzat telefon ederek ihbarda bulunduğunu söyledi.

Töre, belli ki bakanlıktan alındığı için partinse biraz kızgın, biraz öfkeli biraz da sitemkar.

Bunların hepsine de şöyle yorum getirdi;

"Beni bakanlıktan aldılar, halk kaybetti, partim kaybetti…"

Bu sözler bile, parti içindeki huzursuzluğun, çekişmelerin ve rekabetin en büyük göstergesi değil midir?

Töre'nin en vurucu sözleri ise şöyleydi;

"Bazı bakan arkadaşlar tamamen sermayenin emrine girmişlerdir ve onların borularını öttürmektedirler…"

Ama tabi ki isim vermedi!

Zaten bizim bütün sorunumuz da bu değil mi?

Bir eski bakan kalkıp 'başbakanlığı çeteler yönetiyor" diyor, bir diğeri de 'bakanlar sermayenin emrine girdi' diyor ama bunların kim olduğunu sorduğunuzda da isim verilmiyor…

Bazı okurlar yaptıkları yorumlarda bize sitem ediyorlar;

Diyorlar ki, yazdıklarımızı takip edelim ve sonuçlandıralım!

Olur yapalım da, bunu nasıl başaracağız ki?

Biz araştırır, kamuoyunun bilgisine getiririz görevimiz de burada biter…

Sonra yeni olayların peşine düşeriz.

Bundan sonra devreye girmesi gereken merciler, Başbakanlık Denetleme Kuruludur, Başsavcılıktır, Sayıştaylıktır, polis müdürlüğüdür.

Temiz eller operasyonu ise ancak onların düğmeye basmaları ile başlatılır ve sonuna kadar da istenirse pek ala gidilir.

Tabi ki paşa gönülleri isterse…

Siz bilir misiniz ki, bu olaylara odaklanacaklarına, suçluları yakalayacaklarına bunları yapmayıp da bizim karşı operasyona başlamak için gün sayan niceleri var…

Bekleyin de görün…

Kendi tahlilini kendin yap!

Çarşıda panik var, hangi sebze zehirli hangi meyve yenilebilir.

İlgili çevrelerden tıs yok ama üzüm satıcısı Mehmet Aktaş, belli ki satışlar düşünce bu işe bir çare bulmuş ve kendi sattığı ürünlerin tahlilini yine kendisi yaptırmış ve tezgaha da bu raporu asarak, şimdi göğsünü gere gere üzüm satıyor.

En fazla dikkat çeken sözleri ise şunlar oldu;

"5 kuruş fazla kazanacağım diye insanları zehirlemem…"

Ne demek istedi acaba?

Bunu dikkate alıp soruşturan oldu mu acaba?

Devlet Basımevi mercek altında!

Pul Skandalı başlıklı yazımız devletin üst kademesini harekete geçirdi.

Maddi zarar bir yana, devletin ciddiyetinin sarsıldığı olay nedeniyle soruşturma başlatıldı ve sorumlu görülenler ilgili bakanlığa çağrılarak, suçlunun kim olduğu araştırılıyor.

Bu arada bize de ihbarlar gelmeye devam ediyor.

Meğerse bu Devlet Basımevi'nin ilk hatası değilmiş.

Geçtiğimiz ay içinde de 2 bin posta pulu yanlış basılmış ve çöpe gitmiş.

Yine ilgili dairede çalışanlardan gelen ihbarlar göre çok sayıda çalışanın işini savsakladığını, atölyelerde kiminin uyuduğu, bazılarını ise mesai saatleri içinde kağıt oynadıkları iddia ediliyor.


Her köye iki istihdam!

Demek ki kaynak sorununa çözüm bulmuş hükümet istihdamlara devam edecek.

Güç-Sen Başkanı Memduh Çeto'nun açıklamasına göre hükümet örgüt başkanlarına talimat vermiş ve her köyden iki kişinin istihdam edilmesi için örgütlerden isim istemiş.

KKTC'de 128 köy var, iki kişiden etti mi 256 istihdam…

Münhal yok, sorgu sual yok, bilgi beceri aramak yok!

Şimdi merakla bekliyoruz, bu ayrıcalıklı 256 kişiyi…

Düzeltme

Yanlış basılan damga pulları konulu yazımızda, "Böylelikle 1 yaprak yani 100 adet pulun bedeli 70 TL olması gerekirken, yapılan hata sonucunda bedel 7 TL'ye düşmüş oldu" ifadesini kullanmıştık. "Böylelikle 1 yaprak yani 100 adet pulun bedeli 7 TL olması gerekirken, yapılan hata sonucunda bedel 7 kuruşa düşmüş oldu" olarak düzeltiyoruz.

Yılın düğünü

Prens Andrew, Sarah'la nişanlandığında babası Prens Philip'e sormuş..
"Bu kız hakkında çok dedikodu var. Bakire olup olmadığını nasıl anlayacağım.."
"Kolay oğlum" demiş, "Prens Philip.. "İlk gece yatağa girdiğinde dikkat et. Sinirli, şaşkın, ne yaptığını bilmez biriyse, kesin bakiredir. Ama sana ne yapman gerektiğini anlatıyor, talimat veriyor, şunu yap, bunu yapma falan diyorsa, bil ki bu işin uzmanıdır.."
Balayı dönüşü, baba prens, oğul prense heyecanla sormuş..
"Eee, oğul, nasıldı?.."
"Harika baba.. Tam dediğin gibi.. Kız kesin bakireydi.."
"Sinirli, şaşkın mıydı yani?.."
"Hem de nasıl.. Öyle şaşkındı ki, yatağa girdiğinde, yastığı başının altına koyacağına, poposunun altına sıkıştırdı.."

#mesajınızvar
Levent ÖZADAM'dan
#mesajınızvar
Gözden Kaçmadı
#gozdenkacmadi

Yorumlar

Dikkat!
Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.

Diğer Levent ÖZADAM yazıları