Bağımsız bütçe, bağımsız Sayıştay!

Yayın Tarihi: 21/11/11 07:00
okuma süresi: 8 dak.
A- A A+

Geçtiğimiz hafta içinde Sayıştay bütçesi görüşülürken Meclis'te bir konuşma Sayıştay Başkanı Osman Korahan'ın söylediği birkaç kelimelik açıklama aslında hayati önem taşıyordu…

Bağımsız bütçe, bağımsız Sayıştay!

Bu dört kelime bile binlerce kelimeye bedel…

Sayıştay'ın görevlerini bilmeyenler için bir kez de biz yazalım;



Kamu kaynaklarının gözcüsü ve koruyucusu olmak.

Kamu parasının doğru yönetilmesine yardımcı olmak,

Hükümetin mali yönetiminin yasallığı, etkinliği ve devlet bütçesi ile uygunluğunu temin etmek,

Hazırlanacak raporlarla parlamentoyu, hükümeti ve kamuoyunu aydınlatmak, bilgilendirmek,

Kamu yönetiminde hesap verilebilirlik ve saydamlığın gelişmesine yardımcı olmak.



Bilirsiniz bu hükümetin en büyük mahareti hizmet alımı adı altında kendi partilisine maaş bağlamak olmuştu.

Daha da doğrusu, sadece bu hükümet değil önceki hükümetler de kendi partililerine kaynak yaratmak için böyle bir yol bulmuş ve şimdiye kadar da tıkın tıkır işlemişti.

Uydurma iş sözleşmeleri ile, eş dost devletten ödenip, haksız kazanç sağlarken, partili olmayanlar ise ağzını havaya açmıştı.

Eski Sayıştay Başkanları bunun yasal olmadığını bile bile hizmet alımlarına göz yummuş ve devletin milyarları da bu yolla heba edilmişti.

İlk kez Osman Korahan, bu yanlışa 'dur' dedi ve hizmet alımlarının yasadışı olduğunu açıkladı ve büyük bir tezgah da böylelikle bozulmuş oldu.

Hoş şimdi Korahan, hükümetle papazı buldu ve artık kimse kendine selam bile vermiyor ama, onun sadece görevini yaptı ve devletin kaynaklarının bu yolla dağıtılmasının önüne geçti.



Son 15 yıl içinde bu ülkede her türlü yolsuzluk olayına karşı Sayıştay başkanları görevlerini yapamıyor.

Yapamıyor, çünkü büyük özverilerle hazırlanıp Meclis'e gönderilen dosyalar bir türlü açılıp da araştırılan konuların üstüne gidilmiyor.

Her yerde olduğu gibi, Sayıştay raporlarında da siyaset öne geçiyor, hatta bazı olayların arkasında siyasetçiler ve bürokratlar da olduğu için, kimse kimseye dokunmaya cesaret edemiyor.

Bir Sayıştay başkanı da ortaya çıkıp doğru yoldan gitmeye kalkınca, siyasetçinin en büyük düşmanı haline geliveriyor.



Asıl sözümüz, geçmişte bu görevi yapan İsmet Akim ile Soner Vehbi'yedir;

Görevleri sırasında kendileriyle defalarca görüştüğümüz bu kişilerle yaptığımız tüm görüşmeler de ne yazık ki off the record türünden olmuş, yüzlerce dosya meclise havale edildiği halde, içlerinden sadece bir kaçının üstüne gidilmiş ve bir çoğundaki sır perdesi aralanmamıştır.

Onun içindir ki, Osman Korahan'ın 'bağımsız bütçe, bağımsız Sayıştay' serzenişi önemlidir, kamu yönetiminden hesap sormak ve devletin kaynaklarını adam gibi korumak için, sistem nedeniyle başka bir yol yoktur.

Merkez Bankası Başkanı görevden alınıyor!

Uzun bir süreden beridir ülkemizde bulunan ve Merkez Bankası başkanlığı görevinde bulunan Ahmet Tugay'ın önümüzdeki günlerde bu görevinden alınacağı ve yerine yeni bir atama yapacağı öğrenildi.

Söz konusu atama için KKTC hükümeti ile Ankara'nın istişare içinde bulunduğu ve yeni isimin belirlendiği söylenirken, Ahmet Tugay'ın görevden alınma nedeninin ise hem hükümetle arasında bir takım sorunlar bulunduğu hem de bankacılık sektörü ile yıldızının bir türlü uyuşmaması olduğu iddia ediliyor.

Yeni atanacak olan müdür de Ankara'dan gelecek ve görevi sırasında tam yetkili olup, bankacılık sisteminin modernize edilmesi ön planda tutulacak.

Şemsi Kazım'dan basına 'sus' emri!

Bazı yorumcular diyor ki, Üniversal Bankası ve Şemsi Kazım'dan ne istiyormuşuz?

Başka bankaları da yazalımmış…

Elbette yazarız, yeter ki vatandaş sesini çıkarsın, şikayette bulunsun.

Ayrıca bizim ne banka ile ne de Şemsi Kazım ile bir alıp veremediğimiz olamaz…

Ama bir banka borcunu ödeyemeyen müşterisinin malını yok pahasına alıyorsa, bunadır isyanımız.

Şemsi Kazım, belli ki kefenin cebi olduğuna inananlardan, kazandıkça doymuyor daha fazla kazanmak istiyor, kendi bileceği iş.

Ama ortada Merkez Bankası'nın 'kapı' gibi belgesi var.

Merkez Bankası böyle bir belge yayınladı ve niye harekete geçmedi o ayrı bir karanlıkta kalan mesele…

Afrika Gazetesi bu belgeyi yayınladı ve kendine yayın yasağı kararı çıktı!

Bunu ne anlamak mümkün ne de insanın içine sindirmesi…

Yalan yanlış bir haber yapsa içimiz yanmayacak!

Bir de şu Merkez Bankası'nın görevden alınması meselesi var şimdi.

Ankara kararını verdi ve yakında Tugay gidiyor yenisi geliyor.

Bu bir ödül mü yoksa ceza mı şimdilik bilemeyiz.

Bir de basının içiler acısı durumu insanın içini acıtıyor;

Onun içindir ki Kemal Aşık'ı anma töreninde mesleğin ruhunun kalmadığına vurgu yaptık.

Aslında ruh var da meslek ruhu değil…

Kendimizden utanmamız gereken bir süreçten geçiyoruz, hep birlikte…

Halkın yanından kaçıp, sermayenin safını tercih ettiğimiz için…

Adamın birileri haksız yollardan paraları götürüyor, şu sessizliğe bakın hele!

Veli şikayeti

Mehmetçik Ortaokulu, okul olmaktan çıktı!

"Sayın Özadam,

Mehmetçik Ortaokulun'da öğretmenler eğitim sistemini bayağı boşlamışlar.

Müdür olmamasının verdiği rahatlıkla müdür muavini de aynı takımdan olunca bu öğretmenlerle okulu savsaklıyorlar...

Ordaydım geçen gün..Birçok kişi öğretmenlerin saat 9 gibi okula geldiğini ve çocukların boş ders geçtiklerini söyledi..

Bu okul açıldı açılalı böyleymiş...Bence çok ciddi bir konu. Zaten 3 ay yaz tatilinde yan gelip yatan bu öğretmenler sabah olsun saatinde derse gelmekten acizseler yatsınlar evlerinde daha iyi...

Onca işsiz öğretmen bu işi yapmaya gönüllü zaten. Saygılar…"
(Bir veli)

Kızılderili

Kış başlamak üzeredir. Kızılderili topluluğu şefin etrafına toplanmış, kışın sert mi yoksa yumuşak mı geçeceğini öğrenmek isterler.

Geleneksel yeteneklerini dedelerinden bu yana çoktan kaybetmiş bulunan şef işi sağlama almak için kışın sert geçeceğini ve mümkün olduğunca fazla odunjjn j toplamalarını söyler kabilesine.

Akıllı bir adam olan şef birkaç gün sonra yakınlardaki meteoroloji istasyonuna telefon eder:

"Bu kış soğuk mu geçecek sizce?"

Meteorolog cevap verir:

"Evet, oldukça sert geçeceğe benziyor."

Bu cevabı alan şef derhal kabilesine döner ve kışın çok sert geçeceğini, daha çok odun parçası toplamaları gerektiğini söyler.

Bir süre sonra meteoroloji istasyonunu tekrar arar ve sorar:

"Kış hala soğuk mu geçeceğe benziyor?."

"Evet" der karşıdaki:

"Oldukça soğuk geçeceğe benziyor."

Şef kabilesine döner ve sadece odunları değil bulabildikleri her çalı çırpıyı toplamalarını ister.

Birkaç gün sonra meteoroloji istasyonunu tekrar arar:

"Kışın sert geçeceğinden gerçekten emin misiniz?" diye sorar.

Adam: "Kesinlikle. Bugüne dek yaşanan en sert kışlardan birini yaşayacağız gibi görünüyor."

"Nasıl bu kadar emin olabiliyorsunuz ?" diye sorar şef.

Meteorolog yanıtlar:

Kızılderililer çılgınlar gibi odun topluyor!"

#mesajınızvar
Levent ÖZADAM'dan
#mesajınızvar
Gözden Kaçmadı
#gozdenkacmadi

Yorumlar

Dikkat!
Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.

Diğer Levent ÖZADAM yazıları