Partisi için haraç istemiş!

Yayın Tarihi: 22/11/11 06:00
okuma süresi: 5 dak.
A- A A+

Şirket Türkiye'den…

Ciddi yatırımları var ve bir el de KKTC'ye atalım demiş ve burada şirket de kurmuş.

Projesi de çok büyük…

Yüz küsur milyon dolarlık dev bir tesis yapacaklar.

Adı şimdilik bizde saklı olan bu şirket, Kıbrıs'ın en büyük alış veriş merkezini yapmaya hazırlanıyor.

Hazırlanıyor ama, bu ülkede iki dakikada şirket kurup, işe soyunmak kolay mı?

Haklı ya da haksız bilmem kaç milyon dolarlık alışveriş merkezi için dönümlerce arazi gerek.

Sadece arazi yetmez, sonra teşvik de olmalı!



Biz de Türkiye'den yada dünyanın her hangi bir yerinden büyük bir şirket ülkeye yatırım yapmaya gelince, hemen birileri türer ve para
kokusunu hemen alıverirler.

Bu kez de aynı olmuş ve bu kez de şimdiki görevine atanması çok olmayan bir zatı muhterem çıkmış ve gönüllü olarak bu şirkete yardımcı olmak istediğini söylemiş.

Kelli felli bir saygın bir bürokrat olduğu için de önce kendisinin iyi niyetli olduğunu zannetmişler.

Sonra bu bürokratın, İstanbul ziyaretlerini sıklaştırdığı fark edilmiş.

Nasıl olsa bir kurumun önemli isimlerinden birisi, uçak parası yok, otel parası yok, bunun yanında yüklüce de bir yolluk parası alıyor.



Ve bundan yaklaşık bir ay kadar önce;

Yine bir İstanbul ziyaretinde patlatmış bombasını, bu görünüşte çok mülayim, saygın ve muhterem kişi.

Şirket yetkililerine her şeyin tıkırında gideceğini, hiçbir bürokratik engelle karşılaşmayacaklarını, tereyağından kıl çeker gibi bütün işlerinin yolunda gideceği sözünü vermiş.

Tek mazuratı da bütün bunlar için, şirketin kendisine 150 bin sterlin gibi komik bir paranın ödenmesi olduğunu da söyleyivermiş.

Ve işte o günden sonra, her şey alt üst olmuş!



İlgili şirket böyle bir teklif karşısında önce şok olmuş, sonra telefonlar işlemeye başlamış ve bu muhterem beyefendinin yaptığı ahlaksız teklif buralarda da konuşulmaya başlamış.

Sonra çalışma arkadaşları çekmişler bunu bir köşeye, nedir bu 150 bin sterlin hikayesi diye sormuşlar.

Bir panik, bir korku ve bir endişe…

Partim için istedim, deyivermiş!

Kendim için bir şey istediysem namerdim dile de eklemiş…

Tabi ki arkadaşlarının da gözleri yaşarmış, parti için büyük işler yapmak isteyen arkadaşlarını görünce.



Konu bizim bilgimize gelince biraz deşelim dedik…

Deştikçe pis kokular çıktı arkasından.

İstanbul'u kendine bu uğurda mesken eden bir bürokrat ve istenen 150 bin sterlin haraç, sonra da ortaya çıkınca, kendi için değil bu parayı
partisi için istediğini söyleyen bir zavallı…

Ve çok daha da önemlisi, ilgili şirketin elinde İstanbul'da yapılan bir toplantının ses ve görüntü kayıtları…

Yine bizim aldığımız duyumlar ahlaksız teklifi yapan bürokratın dosyasının Başbakan Küçük'ün masasına gelmek üzere olduğu.

Kim bilir belki Başbakan bu kişinin kimliğini bizden önce öğrenmiştir, eğer ögrenmediyse bugün yarın öğrenecektir.



Sevgili okurlar;

Bu ülkede nereye el atsanız böyle kirli işleri görmek artık adetten hale gelmiştir.

Kendilerini en namuslu, en dürüst ve en milliyetçi olarak göstermeyi başaranlar bile artık önce kendilerine, sonra da işin aslı öğrenilince 'partiye haraç' diye bu işten sıyrılmaya çalışabiliyorlar.

Sözümüz elbette ki hükümetin başı Başbakan İrsen Küçük'edir.

Kendisi ne kadar iyi niyetli, ne kadar dürüst ve paraya pula karnı tok biri olsa da, çok yakınındakiler ve sırtını döndüğü kişiler altını kazdıkça kazıyorlar.

Şahsi menfaat ve avanta için, sağda solda kendilerini başbakana yakın olarak lanse edenler, bu sayede ülkede yatırım yapmaya gelenlere kan kusturuyorlar.

Başbakan ise bir çoğundan habersiz, kimseye 'hayır' diyemeyen bir görüntü çizmeye devam ederken, kendisini gelecekte nelerin beklediğinden bile habersiz.

Hiç kuşkunuz olmasın ki bu konuyu takip etmeye devam edeceğiz.

Erkek milleti

Adamın birine sayısaldan büyük ikramiye çıkıyor.

Karısına bile söylemiyor.

Sabaha karşı ikramiyeyi almak için yola çıkıyor.

Tam yarı yola gelmişken bir telefon.

Arayan kayınbiraderi...

- Nerdesin enişte ?

- Dışarıdayım hayırdır?

- Çabuk eve gel

- Ne oldu? Çok mu acil?

- Hemen gel!... Ablam!...

- Yoksa hasta mı?

- Yok sizlere ömür!... Başımız sağ olsun....

Telefonu kapattıktan sonra adam bulunduğu yere çöküyor....

Ve gülmekten kendini alamıyor,

'Ey güzel Allah'ım, verdikçe veriyor, verdikçe veriyor '

#mesajınızvar
Levent ÖZADAM'dan
#mesajınızvar
Gözden Kaçmadı
#gozdenkacmadi

Yorumlar

Dikkat!
Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.

Diğer Levent ÖZADAM yazıları