"İkinci askerlik, Anayasa'ya da aykırı!"

Yayın Tarihi: 30/12/11 07:00
okuma süresi: 6 dak.
A- A A+

Anayasamızın en önemli düzenlemelerinden biri olan 8. maddesinde "Eşitlik İlkesini" ihtiva etmektedir.

Anayasamızın eşitlik ilkesine göre "Herkes hiçbir ayrım gözetilmeksizin anayasa ve yasa önünde eşittir" denmektedir.

Yine Anayasamızın 10(2). maddesi de, devlete hukuk devleti ilkeleriyle bağdaşmayan sınırlandırmaları da ortadan kaldırma görevi bahşetmiştir.

Ancak daha önce dile getirmemize rağmen Askerlik Yasası'ndaki ayrımcılık taşıyan önemli bir düzenleme halen yürürlükte kalmaya devam etmektedir.

Askerlik Yasası askeri alımlar yanında yurt dışında askerlik eğitimi yapan KKTC vatandaşlarının durumu da düzenlenmiş bulunmaktadır.

Ancak bu düzenleme ile KKTC vatandaşları arasında ciddi bir ayrımcılık yapıldığı görülmektedir, şöyle ki:Halen yıllardır
Türkiye'de ikamet eden ve doğum yoluyla ( ana veya babasının Kıbrıslı olması nedeniyle ) KKTC vatandaşı olan yurttaşlarımız bulunmaktadır. Bunların büyük bir çoğunluğu Türkiye'de uzun yıllar ikamet etmeleri veya evlilik nedeniyle Türkiye Cumhuriyeti (T.C) vatandaşlığını da almışlardır.

T.C vatandaşı olmaları ve orada hayatlarını sürdürmeleri nedeniyle bu kişiler Türkiye'de zorunlu askerlik hizmeti de yapmaktadırlar.

Kıbrıs asıllı olan bu gibi T.C vatandaşları KKTC'ye geldiklerinde burada da mecburi askerlik hizmetine alınmak durumunda kalmaktadırlar.

Yani bu kişiler hem Türkiye'de hem de KKTC'de çifte askerlik hizmeti yapmak zorunda bırakılmaktadırlar.

Bu olay dahi tek başına büyük bir adaletsizlik ve haksız mağduriyet yaratmaktadır.

Ekim 2011 ayı başında takriben 40 kişi ikinci kez askerlik hizmetine alınmak üzere beklemektedir.

Oysa ülkemizde ikamet, evlilik veya bir başka idari kararla sonradan KKTC vatandaşlığını alan T.C yurttaşları için yasal durum daha farklıdır.

Bu gibi KKTC vatandaşları özellikle bedelli haklarını da kullanarak Türkiye'de zorunlu askerlik hizmetlerini yerine getirmeleri halinde tekrardan KKTC'de askerlik yapmalarına gerek kalmamaktadır, çünkü Askerlik Yasası'nın Geçici 4(2) maddesi gereğince bu gibi kişiler KKTC'deki zorunlu askerlik yükümlülüğünden muaf tutulmaktadır.

Görüleceği üzere KKTC vatandaşları arasında ( Doğum yoluyla vatandaş olan Kıbrıs asıllılar ile idari kararla sonradan vatandaş olanlar arasında ) askerlik hizmetine alınma hususunda ciddi bir eşitsizlik ve yasal ayrıcalık bulunmaktadır.

Aslen Kıbrıslı olan yani doğumla KKTC vatandaşlığını kazanmış kişiler aleyhine uygulanan bu ayrımcılığa son vermek gerekir.

Bugün bu kanun maddesi nedeniyle birçok KKTC vatandaşı nitelikli ve kalifiye insan adaya temelli dönüş yapamamakta ya da ikinci kez askerlik yapmaktan ötürü ülkesine küserek adayı terk etmektedir.

Bu anomalinin ortadan kaldırılması göç eden beyinlerin de tekrar adaya geri gelmesinin yolunu açacaktır…"

(Fikrin ve Hukukun Üstünlüğü Hareketi Av. Barış Mamalı / Başkan)



Maaşlar ödendi, esnaf ortada kaldı!

Aralık maaşları ile 13'ncü maaşları kıt kanaat da ödemeyi başaran hükümet, bu kez de devletten alacağı olan çok sayıda işletmenin ödemelerini yapmayarak büyük bir kesimin mağdur olmasına neden oldu.

Aylardın alacaklı durumdaki yüzlerce işletme ve esnaf kesimi kendilerine yıl sonunda ödeme sözü verildiği halde son iki gündür gittikleri dairelerde önce maaşların ödeneceğini bu nedenle kendi ödemelerinin yeni yıla kaldığı cevabıyla karşılaştılar.

Dün görüştüğümüz çeşitli esnaf örgütleri devletin kendisini tamamen maaş ödemelerine endekslediğini ancak kendilerine üvey evlat muamelesi yapıldığı şikayet ettiler.



Usluer: 2012'de konuşacağım!

Milletvekili seçildikten sonra Meclis kürsüsünde hiç konuşma yapmayan vekiller arasında bulunan UBP İskele milletvekili Alirıza Usluer, yaptığımız yayınlar sonrasında bir açıklama yaparak 2012 yılında meclis kürsüsünden konuşma yapma sözü verdi.

Bu arada konuşan vekilleri de gördüklerini ve konuşmalarının ülke insanına bir şey kazandırmadığını iddia eden Usluer, kendisinin konuşmadığını ama bölge halkına çok şeyler kazandırdığını da ifade etti.

Alirazı Usluer, bölgeye 1.5 trilyon lire değerinde çok nadide bir okul kazandırdığını da belirtirken, hizmetlerinin yeni yılda artarak devam edeceğini kaydetti.

İnat

Bir gün üç arkadaş birbirlerine ne kadar inatçı olduklarını ispatlamaya çalışıyorlar ve herkes en çok inat ettiği anısını anlatıyormuş.

Birinci inatçı anlatmaya başlamış:

- "Bir gün evi telefonla aradım, hanım alo demedi, ben de cevap vermedim, telefon sabaha kadar açık kaldı" demiş.
İkinci inatçı, "O da bir şey mi?

- "Ben bir gün eve geldim, kapıyı çaldım, hanım kimsin demedi, ben de kim olduğumu söylemedim, sabaha kadar kapının önünde yattım."

Üçüncü inatçı, "O da bir şey mi" demiş?

Biz evlendiğimizde karım bana dokunmadı diye ben de ona dokunmadım ve hala daha da dokunmuyorum" demiş.

İki inatçı birden;

- "Olur mu yahu sizin iki tane çocuğunuz var" demişler. İnatçı;

- "İnat ettim onları da sormadım" demiş.

#mesajınızvar
Levent ÖZADAM'dan
#mesajınızvar
Gözden Kaçmadı
#gozdenkacmadi

Yorumlar

Dikkat!
Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.

Diğer Levent ÖZADAM yazıları