Başbakan'ın teyze oğlu meselesi!

Yayın Tarihi: 20/08/14 08:00
okuma süresi: 6 dak.
A- A A+
Başbakan Yorgancıoğlu her zamanki gibi güler yüzle karşıladı bizi…

İlk dikkatimi çeken epey kilo almış olmasıydı…

Göbek iyice öne doğru çıkmış enine de gözle görülür bir genişleme var…

Makam odasında masaya oturduk, menüyü görünce kilo nedenlerini hemen anladık.

Köfte, şeftali kebabı, et şiş, bulgur pilavı, yoğurt, salata ve ayran…

Zaten kendi de itiraf etti, yoğun bir tempo, hareketsizlik, dengesiz beslenme ve epey ağır geçen gece yemekli toplantılar…

Siz deyin en az 10 kilo almış ben diyeyim 15 kilo…

Gündemdeki en taze konu Tapu ve Kadastro Dairesi'ndeki görevden alma olduğu için ilk sorumuz da bu oldu…

Hüdaverdi İyikal gitti yerine Mehmet Esenel gelecek, halen Mağusa Tapu ve Kadastro Dairesi Müdürü…

Özkan beyin de teyzesinin oğlu…

34 yıllık devlet memuru ve işine hakim!

Burada tek sorun ya da tartışılan konu akrabalık derecesi…

Özkan bey bu konuda bir sıkıntı duymuyor çünkü eskisinden daha iyi olacağına inandığı için çok dert de etmiyor…

İyi de gerçekten eskisinin suyu mu çıkmıştı?

"Elimde bazı bilgi notları var, işler istenildiği gibi hızlı gitmiyor, onun için" diye cevaplıyor…

Bilgi notlarının içeriğini ise söylemiyor, kendince de haklı…

Sonra da sitem ediyor;

"Değişim isteyenler, değiştirince niçin sitem ediyor" diye bu kez o sitem ediyor…

Eh haksız da değil yani!

Belli şu anda kafasını meşgul eden konuların başında Cumhurbaşkanlığı seçimleri geliyor…

Kendisine hatırlatıyorum;

"Hani geçen aylarda Havadis gazetesine konuşmuştunuz ve adayınızın Talat olduğunu açıklamıştınız…"

Sanırım böyle bir soruyu beklemiyordu;

" O benim adayımdı, ama önemli olan partinin adayıdır ve kim aday olursa onun sonuna kadar yanında olmak senim görevimdir…"

Diplomatik bir cevap yani…

Sonra Sayın Talat'ın son günlerdeki çıkışlarını konuşuyoruz, tepkisini soruyorum;

"Kızdırdık herhalde" diye cevap veriyor…

Ama belli ki gücenmemiş, kin tutmamış…

Cumhurbaşkanlığı seçimleri Başbakan için de büyük bir sınav olacak…

Bunu gayet farkında…

Kafası da bir hayli karışık, bunu da saklamıyor zaten…

Çünkü o da biliyor ki Nisan ayında yapılacak olan Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde CTP adayı kaybederse hem partisi için bu büyük bir yıkım olacak hem de kendi siyasi geleceği sonlanabilecek…

İşin ciddiyetini bildiğinden bu işi aceleye getirmek istemiyor, kazanması en güçlü adayı ortaya çıkarmak aynı zamanda partilinin de etrafında birleşeceği bir isim üzerinde çalışıyor…

Adaylar aslında belli;

Mehmet Ali Talat,

Sibel Siber ve

Özdil Nami

Dördüncü bir aday yok…

"Siz aday olmayı düşünmüyorsunuz mu" diye sorunca 'kesinlikle olmaz öyle bir şeş" diye cevap veriyor…

İyi de hangisini aday göstermeli?

Çok deneyimli ve partide güçlü Talat'ı mı?

Parti dışından da oy getirebilecek Siber'i mi?

Yoksa genç donanımlı gözüken Nami'yi mi?

Üçünden biri kesin ama son kararı anketler ve tabi ki parti yetkili organları verecek.

Özkan bey kendisi hakkında ki düşüncelerini de sordu bana…

Hiç parmağım arkasına saklanmadan söyledim;

"Çok fazla otoriter değilsiniz, fazlı hoşgörülüsünüz, gerektiğinde yumruğunuzu masaya vuramıyorsunuz" diye…

O da kabul etti;

"Doğrudur, biraz yavaşımdır ya da öyle dışarıdan öyle gözüküyor ama bürokrasinin hantallığını da hesaba katmak gerek…"

O da haksız değil!

Ama en azında parti içinde daha otoriter olabilir, hızla bozulmaya başlan disiplini sağlayabilir ve en azından sadece genel başkan değil ülkenin başbakanı olduğunu daha iyi hissettirebilir diye düşünüyoruz…

Çok iyi bir insan olmak çok iyi bir siyasetçi olmak anlamına hiçbir zaman gelmez…

Bakırcı: Yanlış yaptım!

Malum dillere destan olan Marsilya ziyareti…

Başbakan ile buluşup da bu konuyu sormamak olmazdı.

Yorancıoğlu, Bakan Bakarcı ile bu konuda çok detaylı görüştüğünü ve bu görüşmeden sonra samimiyetine inandığını söyledi.

Ayrıca ekledi;

"Yanlış yaptığını söyledi…"

Bunu kamuoyu biliyor da kendisi niçin vatandaşa açıklayıp küçücük bir özür dilemiyor…

Bizim de Bakırcı'nın dürüstlüğünden ve düzgünlüğünden zerre kadar şüphemiz yok…

Ama kamuoyu vicdanı açısından bu yanlışını paylaşması da hiç önemsiz değil

Bakanlar şimdilik değişmeyecek!

Özkan beye sordum;

"Bazı bakanlar epey yıprandı gibi, değiştirmeyi düşünmüyor musunuz" diye…

Zor bir soruya elbette kolay cevap vermek olmaz!

"Seçimlere kadar olmaz" diye cevap veriyor…

Çünkü o da gayet iyi biliyor ki bakanlık denge meselesi…

Ama ben şu mesajı aldım;

Cumhurbaşkanlığı seçiminden sonra CTP'de her an her şey olabilir…

Şimdi fırtına öncesi sessizlik hakim!

Abbas Sınay gaza geldi"

Abbas Sınay'ın partiden istifası hala kamuoyunda tam anlaşılamadı ama Özkan Yorgancıoğlu, bu istifanın gereksiz olduğunu kendisinin biraz aceleye getirdiğine inanıyor…

Hatta gaza geldiğine!

İyi de bu fazı kendisine kim verdi?

Bazı partililer mi?

Hastane çevresindeki vekiller mi?

Yoksa DP'li bir takım arkadaşları mı?

Kendi açıklamadıkça bu soruların cevabı hiçbir zaman öğrenilmeyecek.

YDÜ Hastanesi konusu!

Başbakanla görüşürken Sağlık Bakanı Ahmet Gülle'nin YDÜ Hastanesindeki organ ticareti iddiaları da gündeme bomba gibi düşmüştü.

Yorgancıoğlu'na sorduk;

"Madem ki iddialar bir bakanınızdan geliyor ve bu kadar ağır, hastaneyi kapatmanız gerekmez mi" diye…

Anladığımız kadarıyla elinde bazı veriler var ve hastanenin yasa çıkmadan bu işe soyunması ciddi bir sıkıntı yaratmış…

Her zaman ki yavaşlığıyla cevaplıyor;

"Hastalar başta olmak üzere birçok kişiyi mağdur etmemiz söz konusu olamaz…"

#mesajınızvar
Levent ÖZADAM'dan
#mesajınızvar
Gözden Kaçmadı
#gozdenkacmadi

Yorumlar

Dikkat!
Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.

Diğer Levent ÖZADAM yazıları