Eroğlu tadında bırakmalı!

Yayın Tarihi: 03/09/14 07:49
okuma süresi: 6 dak.
A- A A+

Başka işimi gücümüz kalmadı ya...

Memleketi güllük gülistanlık ettik, refah ve huzuru tepeye çıkarttık, başka yapılacak bir şey kalmayınca da daha 8 ay olmasına rağmen Cumhurbaşkanlığı seçimleri havasına giriverdik...

Adaylar daha şimdiden konuşulmaya, anketler yapılmaya başlandı!

Her kafadan ayrı bir ses...

Kimler aday olacak, kimler olmayacak, kimin ne kadar şansı var!

Türlü tezgah ve entrikalar birbirini takip ediyor, işin garibi bu tür seçim haberleri vatandaş tarafından en fazla okunan haberler arasında açık ara önde gidiyor!

Daha da garibi rüzgar bu yönde estiği için biz köşe yazarları da rüzgarın yönünde uçup gidiyoruz...

Kime ne yararı olacak, bilen yok!

...

Şu sıralar kamuoyunda en merak edilen konu Cumhurbaşkanı Eroğlu'nun aday olup olmayacağı konusu...

Benim hislerim olmayacak şıkkından ağır bassa da genel kanı 'kesin olacak' yönünde...

Daha da net belirtmem gerekirse Eroğlu'nun aday olmasına karşıyım...

Ama bunda en ufacık bir art niyetim filan yok!

Yıllarını Kıbrıs Türk siyasetine veren Derviş Eroğlu'nun artık bundan böyle kendini tamamen sevdiklerine adamasından yanayım...

Günahıyla, sevabıyla ömrünün yarısından çoğunu siyasette geçirmiş birisi olarak bu işi en tatlı zamanda bırakmasını gönlüm ister...

Ama aday olursa da kendisini ayıplamam, saygı duymakla yetinirim...

...

Ama belli ki Sayın Eroğlu aday olmaması için birileri düğmeye basmış ve kurşun askerler de tetikleri çekmişler...

Biraz daha kendisini 'deli' çıkaracaklar!

Basını çok iyi takip edenler bunların kim olduğunu iyi bilir, arkasındaki destekçileri de...

Bunlar hiç bir zaman 'Eroğlu aday olmasın' diye nedenlerini de sıralayarak görüş belirmezler!

İlla ki Eroğlu'nu hasta yapacaklar, şizofren yapacaklar, hatta ellerinden else akı hastanesine tıkacaklar!

Ayıptır be kardeşim...

Eroğlu hırsızdır deyin, arsızdır deyin, çözüm karşıtıdır deyin ama bu kadar da bel altı vurmayın...

Gün gelir aynı duruma siz de düşersiniz, o zaman görürüm sizin hallerinizi…

...

Bir de başka bir konu var;

UBP'li vekiller sanki de ağız birliği yapmışsa 'aday olursa destekleriz' diyorlar!

Yani tavla teslim olmuşlar!

Armut piş, ağzıma düş misali...

Değişimi aklına bile getiren yok, ya da Eroğlu'nun Cumhurbaşkanlığı sürecinde ne kadar verimli ya da verimsiz olduğunu tartışmaya bile cesaretleri yok...

Onların tek derdi parti içinde büyük güç olan Eroğlu'na şirin gözüküp, bir daha seçilmek, bakan olmak, koltuğa yapışmak...

Tek tasaları da bu!

...

Geçen Pazar günü, UBP içinde koyu milliyetçi olarak bilinen bir milletvekili ile sohbetteyiz;

En büyük derdimiz Cumhurbaşkanlığı seçimleri ya konu yine aynı...

Eroğlu aday olmalı mı olmamalı mı?

O da 'aday olursa destekleriz' diyor...

'Niye' diye soruyorum;

'O vatanı satmaz' diye cevap veriyor!

Buyurun buradan yakın lütfen!

Kırılacağını, gönül koyacağını bildiğim için burada isim belirtmiyorum ama şu zihniyete bakar mısınız bir kere!

Eroğlu'na destek verecek, çünkü o vatanı satmaz!

Şimdiye kadar buna gücü yettiyse artık...

...

Sonuçta bir kez daha vurgulamak isterim;

Çok da saygı duyduğum bir siyasetçi olan Derviş Eroğlu Nisan ayında yapılacak olan Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde aday olmamalıdır...

Kendisine ne bir düşmanlığım ne bir kinim, ne de arkamdan dürten vardır, bunu kendisi de bilir...

Ama artık bırakma zamanıdır ve çoluk çocuğun maskarası olmamak için bu tarihi kararı almalıdır...

Ayrıca o zaman çok merak ederim, kurşun askerler bundan böyle kime bel altı vuruşlar yapacak diye!

Bilmem anlatabildim mi?

Bu arada;

Eroğlu'na acımasızca saldıranlar, onun adaylığı halinde, onu kahraman yaparlarsa sakın şaşırmasınlar!

Bir anlık bakışın cezası çok ağır oldu!

Ercan Havaalanı'nda Cumhurbaşkanı Erdoğan'a hayranlıkla bakan Meclis Başkanı Sibel Siber'e sosyal medyada çok acımasız eleştiriler yapıldı…

Eleştirilerin de ötesinde hakaretlere varan söylemler vardı!

Eleştirmek, karşı görüş ortaya koymak tamam anlaşılır ama bir saniyelik karenin bedeli de bu olmamalıydı…

İşte onun için öyle sosyal medya kahramanları var ki onları anlamak hiç kolay değil…

Sosyal medyada aslan kesilip gerçek hayatta eğilip bükülenler ise başka bir tartışma konusu!

Hangisi?

Adamın biri iş müracaatına gitmiş. Bir grubun önünde görüşmeye almışlar. "Şimdi sana bazı sorularımız olacak bakalım bilebilecek misin?" demişler; adam da "sorun" demiş.

"Yolcu taşır, karayolunda gider, şoför kullanır bil bakalım bu nedir?" Adam düşünmüş ve "yolcu otobüsü" demiş.

"Tamam doğru ama hangi marka, Mercedes var, Mitsubishi var di mi? Bilemedin ama sana bir şans daha vereceğiz" demişler.

"Söyle bakalım havada yolcu taşır, pilot kullanır bu nedir?" Adam hemen cevaplamış "yolcu uçağı"; "Tamam ama" demişler "Boeing var, Airbus var di mi hangisi?" Bunu da bilemedin deyip iş görüşmesini bitirip adamı gönderirlerken, adam dönmüş demiş ki "Bir soru da ben sorabilir miyim?" "Tabi buyur sor bu en doğal hakkın" demişler.

"Kadınların iki bacağı arasında bulunur, üremeye yarar nedir bu?" demiş. Hemen herkes o malum kelimeyi söylemiş; adam "tamam bildiniz ama ananınki var ebeninki var di mi hangisi?..."

#mesajınızvar
Levent ÖZADAM'dan
#mesajınızvar
Gözden Kaçmadı
#gozdenkacmadi

Yorumlar

Dikkat!
Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.

Diğer Levent ÖZADAM yazıları