Hamit Bakırcı'ya yüklenmek kolay da...

Yayın Tarihi: 30/09/14 07:00
okuma süresi: 6 dak.
A- A A+

Kutlay Erk, hükümet partisinin genel sekreteri gibi değil de, muhalefet partisinin genel sekreteri gibi konuşuyor;

Ortağının bakanı Hamit Bakırcı'ya da yüklendikçe yükleniyor;

Bakırcı halkı felakete sürüklüyormuş!

"Suyu biz yönetemeyiz' dedi, yine kötü oldu…

Oysa doğru olanı söyledi!

Bu ülkenin Eğitim Bakanı eğitim yalının başlamasından bir hafta sonra istifa ediyorsa ve istifa nedenleri bile halen algılanamamışsa, halen çok sayıda okulda müdür ve öğretmen eksiği varsa, hükümet bu konuda kılını bile kıpırdatmıyorsa bizce de Türkiye'den gelecek suyu idare etmesi düşünülemez!

Olayın boyutu epey derin aslında;

Geçtiğimiz hafta CTP MYK'sında su konusunda kıyametler koptu…

Çünkü KKTC'nin suyu yönetemeyeceğini gören TC'li yetkililer bizzat Başbakan Özkan Yorgancıoğlu'nu bunu resmi olarak söylediler ve suyun yönetiminin Türkiye'de olacağını beyan ettiler…

Sayın Başbakan elbette bunu kamuoyuyla paylaşmadı ama parti MYK'sına götürdü ve işte o zaman kızılca kıyamet koptu!

Dışarıda gıkı çıkmayan bazı CTP'liler içeride aslan kesildiler, hatta suyun Türkiye'nin yönetiminde olması halinde hükümetten çekilmeyi bile önerdiler…

Şimdi, Türkiye'ye dişleri geçmediğinden Hamit Bakırcı üzerinden siyaset yapmaya çalışıyorlar…

Türkiye'den gelecek olan suyun bu ülke yöneticileri tarafından yönetilmeyecek oluşu elbette ayıptır…

Bunun söylemek bile acizliktir, kolaycılıktır ve iş bilmezliktir ama, suyun gerçekten de buradan yönetilemeyecek olması da acı bir gerçektir…

Suyun ülkeye getirilmesi olayı iki günlük bir iş değildir…

İki yıl önce çalışmalar başlatılmış ve şimdi yumurta da ağza gelmiştir…

Bir takım siyasiler ki bunlar sağ partilerdir acizliklerini kabul edip itiraf etmekte, ama sol cenahın bir kısım aslanları olayı başka boyutlara getirmektedir…

Bunu yaparken de içeride başka dışarıda bambaşka konuşmakta, bunlar dışarı sızınca da zor durumda kalmaktadırlar…

Geçenlerde vurguladık bir kez daha soralım o zaman;

Hamit Bakırcı'nın açıklamalarını bir yana koyarak, Başbakan Yorgancıoğlu ya da Kutlay Erk cevaplasın…

Kendilerine 'siz suyu idare edemezsiniz' diye hangi makam açıklamada bulunmuştur?

Ve 'suyu biz yöneteceğiz' dedikten sonra o makamlara nasıl bir cevap verilmiştir?

Yine aslan mı kesilmişlerdir, yoksa 'emriniz olur efendim' mi demişlerdir?

Ha keşke CTP içinden yürekli biri çıksa da MYK'da tartışılan konuları tüm detayıyla açıklasa!

KKTC artık krizler ülkesi haline gelmiştir…

Ve CTP-DP hükümeti de bu krizleri iyi yönetememektedir…

Ülkede iyi giden tek bir şey bile yoktur!

Eğitimden sağlığa, çevreden, sosyal yaşama kadar Kıbrıs Türkü 1974 sonrası en kötü günlerini yaşamaktadır…

Onun için böyle bir yönetime ya da yönetim anlayışına gelecek olan suyu teslim etmek delilikten başka bir şey olmaz…

Hiçbir hedef ve projesi olmayan toplumlar yönetemiyorsa da yönetilmeye boyun eğerler..

Onu için dışarıdan gazel okumak yerine, işi bilene teslim edin ki elinize yüzünüze bulaştırmayın!

Genel sekreterlere bir şey oldu!

CTP Genel Sekreteri Kutlay Erk, hükümetin aksine şeyler söylemeye devam ederken DP-UG Genel Sekreteri Hasan Taçoy da ondan geri kalmıyor ve hatta daha da abartarak ' bu hükümete güvenoyu vermem' diyor!

İkisi de genel sekreter ikisi de kabinede yer almıyor…

Şimdi akla şu soru geliyor;

İki genel sekreter sırf muhalif olsun diye mi konuşuyorlar ya da bu bir dayanıklı dövüş mü de parti liderlerinin söyleyemediklerini onlar söylüyorlar…

Anlayan varsa beri gelsin…

Vurun abalıya!

Sahte imza skandalıyla uzun bir süre gündem olan Emir Emirkanı için çıkan disiplin kararı birilerini hala tatmin etmemiş olsa gerek ki kamudan ihraç olması için perde gerisinde bir takım girişimler devam ediyor…

Hem de bel altı vurmaya devam ederek!

Emirkanı elbette suçludur ve cezasını da çekecektir ama asıl suçlular bu kadar yırtarsa adalet bunu neresindedir?

Emirkanı 10 ay boyunca yarım maaş alacak ama olayın asıl kahramanı müsteşarlıktan emekli olduğu için ayda 7 bin TL olmaya devam edecek!

Sizce de bu işte bir terslik yok mu?

Gözünü kapa ve dinle!

Geçenlerde Mağusa sanayi bölgesindeyim;

Ziyaret ettiğim bir fabrika sahibi ile sohbetteyken ansızın şöyle söyledi;

"Gözünü kapa, sessiz ol ve dinle…"

Aynen denileni yaptım ve sonra sordum;

"Niçin bunu yaptım' diye…

"Ne duydun diye" sordu…

"Hiçbir şey" dedim!

Burası liman kenti Mağusa'nın sanayi sitesi ve tek bir çekiç sesi bile duyamadım…

Anlayın artık geldiğimiz noktayı!

Maaş

Özel bir firmada elemanların maaşlarını alırken imzaladıkları kağıtta şöyle bir cümle yazıyormuş:

- Maaşlarınız tamamıyla size has ve özel bir meseledir, bunun içindir ki, sizden başka hiç kimse maaşınızı bilmemelidir.

Yeni bir eleman maaşını alıp kağıdı imzalarken, bu cümleyi okumuş ve cümlenin altına şu sözleri eklemiş:

- Kimseye maaşımı söylemeyeceğim, elbette ben de sizin kadar utanç içindeyim...

#mesajınızvar
Levent ÖZADAM'dan
#mesajınızvar
Gözden Kaçmadı
#gozdenkacmadi

Yorumlar

Dikkat!
Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.

Diğer Levent ÖZADAM yazıları