Mağusa Hastanesi polise havale!

Yayın Tarihi: 11/10/14 07:00
okuma süresi: 6 dak.
A- A A+

25 Eylül tarihli yazımızda "Mağusa Hastenesi'nde Muhasebe Skandalı" başlıklı yazımızda bazı faturaların kayıp olduğunu gündeme getirmiş, yönetimin de denetimleri yeteri kadar yapmadığını vurgulamıştık…

Ertesi gün Maliye Bakanlığı Maliye Teftiş ve İnceleme Kurulu Başkanı Hasan Özyel bizzat telefonda arayıp yazımızı ihbar kabul edip soruşturma başlatılacağını ifade etmişti.

Öyle de yaptılar ve önce müfettişler sonra da polis girdi devreye…

27 Eylül tarihinde ise hastane başhekimi Aykut Üretici, Diyalog gazetesine yaptığı bir açıklamada olayın abartıldığını iddia etmiş ve açıklama da şu şekilde yansımıştı;

"Diyalog muhabirinin görüşlerine başvurduğu Gazimağusa Devlet Hastanesi Başhekimi Dr. Aykut Üretici, bu konudaki iddiaların abartıldığını söyledi. Acil servis kayıt bölümünde bir görevlinin evinde çıkan küçük bir yangında bir faturanın yandığını ve bunun üzerine iddiaların ortaya atıldığın söyleyen Üretici, hastane yönetimi olarak konuyu takip ettiklerini, işlemlerin sürdüğünü, iddialar yönünde de herhangi bir tespit yapıldığı anda konunun polise intikal ettirileceğini ifade etti.

"İddia edildiği kadar uzun bir sürede fatura takibi yapılmaması mümkün değil" diyen

Üretici, 5 ay boyunca faturaları takip etmemelerinin söz konusu bile olamayacağını savundu…"

Dün de bu olayla ilgili yeni gelişmeler oldu;

Maliye Teftiş ve İnceleme Kurulu müfettişleri yaptıkları araştırma sonucu bir takım bulgulara ulaştılar ve konuyu polise intikal ettirdiler.

Polis de Mağusa Hastanesi'ne giderek ilgili kişilerle görüştü ve ifadeler aldı…

Yani ortada bir suç bir ihmalkarlık olduğu aşikardır…

Şimdi hastane başhekimi Sayın Üretici'ye sormak hakkımızdır;

Hani biz abartıyorduk, sayın Aykut Üretici!

Bir kere bizi iyi takip edenler iyi bilir, yazılarımızda abartı ve duygusallık yoktur, olamaz da…

Aksine biz bu olayı abartmadık, siz ve bir önceki yönetim devlette işlerin nasıl yönetildiğini bir kez daha gözler önüne serdiniz…

İki yıl önce ki bir olayı takip etmediniz, muhasebe kayıtlarına geçmesi gereken devletin parasının peşine düşmediniz…

Biz bu olayı gündeme getirmesek ve ilgili birimler harekete geçmese sümen altı edilip unutulup gidecekti…

Haliyle devletin parası bir şekilde gasp edilirken bunu yapanlardan hesap sorulmayacaktı!

Aslında bu konu sadece Mağusa Devlet Hastenesi'ne özel bir konu değil devletin hemen her kademesinde görülen bir sorun…

Kamu dairelerinde bildiğimiz ve bilmediğimiz çok yolsuzluklar yaşanmakta ama ne hikmetse bunlar eş-dost ya da acıma duygusu ile ört bas edilmeye çalışılmaktadır.

Suçlular devletin üst kademelerinden her zaman birilerini araya sokup olayların kapatılmasını sağlamakta, yöneticiler de siyasilere boyun eğerek olayların sonuna kadar gitmemekte ya da gidememekte, yolsuzluk yapanlar, yüzsüzlük yapanlar haliyle korunmaktadır…

Bunun da tek sorumlusu, devleti koruyup kollayacaklarına, devleti zarara uğratanlara sahip çıkan siyasilerdir…

İstisnalar hariç tabi ki…

Bu bir ihbardır;

Otelde kaçak domuz eti!

Mağusa'da faaliyet gösteren bir otelde müşterilere kaçak domuz eti verildiği ihbarı aldık.

Mutfakta bol miktarda Rum etiketli domuz etleri olduğu iddia edilirken durumun polise bildirildiği ancak hiçbir sonuç alınmadığını öğrendik…

İyi de bu işin üstüne niçin gidilmiyor?

O da basit;

Çünkü otel sahibinin kardeşinin siyasette güçlü bir mevkide olması denetlemeleri engelliyor ve şikayetler de cevapsız kalıyor.

Konuyla ilgilenecek yetkili bir birim varsa buyursun arasın bizi otelin ismini de kalın enseli siyasetçiyi de kendisine açıklayalım!

Esnaf: Kapılar kapansın!

Rum kesiminin müzakerelerden çekilme kararından sonra bir de sınır kapılarının kapatılabileceği açıklamaları birçok kesimi rahatsız ederken bu haberden mutlu olanlar da vardı!

Güney ile Kuzey arasındaki sınır kapıları açıldıktan sonra günlük ciroları her geçen düşen esnaf kesimi kapıların bir anca kapanması gerektiğini çünkü siftah bile yapmayan yüzlerce esnafın olduğunu söylüyor…

Bayram ve tatil günlerinde sınır kapılarında oluşan uzun kuyruklar da bunun en büyük göstergesi değil mi zaten?





Devlet memuru

Köyün birinde bir boğa varmış, köyde ne kadar dişi mahlukat varsa hepsi asılıyormuş.

Tüm köylü illallah etmişler. Sonunda yakındaki devlet üretme çiftliğine götürmeye karar vermişler. Götürmüşler durumu anlatmışlar müdür pek memnun olmuş ve boğayı almış aradan bir zaman geçmiş ve köylüler boğayı görmeye gitmişler. Müdürle karşılaşınca müdür bunları bir haşlamış, köylüler şaşırmışlar. O azgın boğada tık yok. Nerede olduğunu sormuşlar, yerini öğrenip yanına gitmişler.

Boğa bir ağacın altında yatmış ağzında sigara, keyif yapıyor.

- Ne ulan bu köyde burnumuzdan getirdin burada tık yok demişler.

Boğa cevap vermiş;

- Konuşmayın lan ben devlet memuru oldum.

#mesajınızvar
Levent ÖZADAM'dan
#mesajınızvar
Gözden Kaçmadı
#gozdenkacmadi

Yorumlar

Dikkat!
Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.

Diğer Levent ÖZADAM yazıları