Bu atama yasal değildir!
Cezaevindeki mahkumlar oturmuş televizyonda haberleri seyrediyor
Mahkumlardan birisi haberlerdeki ismi duyunca çığlığı patlatıyor;
"Bu benim koğuş arkadaşım" diye
Kimse buna inanmak istemiyor ama haber doğru, yeni atanan müdürün ismi de doğru!
Sonra yeni müdüre ilk müjde veriliyor;
"Sen artık müdür oldun "
Yeni müdür mahkum arkadaşları dalga geçiyor zannediyor
"Ne müdürü yahu" diyerek şaşkınlığını belirtiyor!
Haberin doğru olduğunu öğrenince de oturuyor televizyonun karşısına ve gece yarısına kadar bütün haberleri ve haber tekrarlarını keyifle izliyor!
Büyük piyango böyle bir şey olsa gerek
KKTC bir daire müdürü olmak bu kadar kolay bir iş ise eyvallah itirazımız yok!
Ama değil işte
Her şeyde olduğu gibi atama işlerinde de bir devlet röconu var!
Atanacak kişi önce Personel Dairesi tarafından tepeden tırnağı araştırılır ve sicili Başbakanlığa bildirilir
O da ilgili bakana durumu olumlu ya da olumsuz yanlarıyla iletir ve yazışmalar yapılır
Burada soru şu;
Bu kez niye yapılmadı?
Başbakan nasıl olur da böyle büyük bir hata yaptı ve ortağının kurbanı oldu?
Bu arkadaş hakkında bir dosya dolusu suç duyurusu olduğu nasıl gözlerden kaçtı ya da kaçırıldı?
Oysa Savcılık raporlarına baksalar bu arkadaşın 2001 yılından beridir çek yasaklısı olduğu mazbatadan dolayı çok sayıda suçu bulunduğunu göreceklerdi
Bizim inancımız şudur;
Serdar Denktaş'ı birileri fena halde yanılttı ve bu arkadaşın halen hapiste olduğunu bilmeden önerdi ve Serdar Denktaş da imzayı gözü kapalı bastı
Sonra çok pişman oldu ama hatasını kabul etmiyor ve 'geri adım atmam' diyor!
Atmazsan işte böyle durumlara düşer ele güne karşı da mahcup olursun
Bu hatadan daha fazla gecikmeden dönmeli ve kamuoyundan özür dileyip atamayı iptal etmelidir
Ayrıca kendini yanıltan partili arkadaşına da sağlam bir fırça çekmeli hatta kulaklarını uzatmalıdır
Bir başka garip durum daha;
Hadi Başbakan ve yardımcısını uyuttular diyelim!
Cumhurbaşkanı Derviş Eroğlu böyle bir atamanın altına nasıl imzasını atar?
O hata yapamaz mı diyebilirsiniz belki ama bize göre yapamaz!
Çünkü bu arkadaşın bu ataması ilk değil ve daha önce de birkaç kez bazı müdürlüklere atanmak istenmiş ve Savcılık raporları ortaya serilince direkten dönmüştü
Hatta bir defasında Sayın Eroğlu da önüne gelen atama kağıdını imzalamayıp geri çevirerek doğru yapmıştı
İyi de şimdi ne oldu da Cumhurbaşkanı Eroğlu bu atamaya imzasını koydu?
Gayet düşündürücü değil mi?
Bu işin ardında başka eyler olduğu yönünde çok ciddi bulgularımız var elimizde
Çünkü bu durumun patlayacağı öncede biliniyordu ve bir takım siyasi senaryolar yazıldı ve şimdi de vizyona sokuldu
Sonuçta;
Bu atama yasal değildir ve daha fazla kepazelik yaşanmadan iptal edilmelidir
Devletin yasalarını ayaklar altına alıp devleti halkın gözünde bu kadar küçük düşürmeye kimsenin hakkı yoktur!
Kaşif ve Taçoy'a UBP'den veto!
Şu sıralar herkez DP'de bir çözülme süreci bekliyor.
Son yapılan üç atama ile Serdar Denktaş bir süre daha idare etmeyi planlarken UBP saflarında da hareketlenmeler başladı
DP'den kopup gelecek olan isimler tartışılıyor ve ülke erken seçim havasına sokulmak isteniyor.
Hadi Taçoy bakan oldu ve şimdi DP'de yeri iyice sağlamlaştı ama yine de UBP'li kurmaylar DP'ye kucak açarken iki kişinin ismini ağızlarına bile almıyor
Anlayacağınız Kaşif ve Taçoy şu anda UBP tarafından veto yediler ve katılımları en azından bu süreçte imkansız görülüyor
EL-SEN niçin suskun?
Battı bakıyor denilip özelleştirilmesi beklenen KIB-TEK'e son birkaç ay içinde tam 94 kişi alındı
Önce 24 kişi, ardından mevsimlik işçisi diye 42 kişi ve bugünlerde de 30 yeni eleman
Hem de bir ilk gerçekleşiyor ve ilk kez teknisyen alımları yazılı değil de mülakatla yapılıyor
Şimdi özelleştirmeye şiddetle karşı olduğunu bildiğimiz EL-SEN'e sormak hakkımız değil mi?
Yeni istihdam edilen 94 kişi kurumun bütçesine ağır bir yük değil mi?
Hele de teknisyen alımlarında böyle bir partizanlık yapılırken siz niçin susuyorsunuz?
Hadi hükümet ortaklarını siyasi oldukları için anlarız da bir sendikayı anlamamızı bizden kimse beklemesin!
Bakış açısı
Bir matematikçi, bir muhasebeci ve bir ekonomist ayni ise başvururlar.
Görüşmeci matematikçiye sorar:
- İki kere iki kaç eder?
Matematikçi cevap verir:
- Dört!".
Görüşmeci sorar:
- Kesin dört mü?
Matematikçi kendinden emin cevaplar:
- Evet, kesin dört!
Matematikçi çıkar ve ekonomist odaya girer. Bu sefer görüşmeci ayni soruyu ekonomiste yöneltir.
Ekonomist yanıtlar:
- Ortalama dört eder, yüzde 10 aşağı veya yukarı oynayabilir, ama ortalama dört eder!.
Ekonomistte de çıkar, muhasebeci odaya girer, ayni soru ona da sorulur. Muhasebeci ayağa kalkar, kapıyı kilitler, panjurları indirir ve görüşmeciye yaklaşarak sorar:
- Kaç etsin istersiniz?
Yorumlar
Dikkat!
Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.