Bu imza kimin bakan bey!

Yayın Tarihi: 10/11/14 07:00
okuma süresi: 4 dak.
A- A A+

Son GSM zamlarında ilgili şirketlere karşı acımasız bir kampanya başlatıldı…

Bu konuda vatandaşı anlamakta çok güçlük çekmeyiz!

Çünkü ben de dahil vatandaş bir cebine girene bir de cebinden çıkana bakar…

Geliri artmadan cebinden para çıkmaya devam ederse de feryadı basar!

Ama bu kez hedefte yanlış adres var…

Sosyal paylaşım sitelerinde herkes herkesi bugün bir saatlik cep telefonlarını kapama kampanyasına çağırıyor…

Ne kadar duyarlı bir davranış değil mi?

Görünüşte öyle ama eminim ki bu çağrıyı yapanların bir çoğu bile bu kampanyaya katılmayacak ve telefonlar açık tutulacak…

Çünkü hele de akıllı telefonlar hayatımıza öyle bir girmiş ki insanlar her şeyden feragat ediyor ama ondan edemiyor…

Tuvalete girip de saatlerce oturup sosyal paylaşım sitelerinde merakla gezinen çok kişi bilirim…

Bir kere şunu ortaya koymak gerek;

Cep telefonu faturalarında ki toplam fiyatların yüzde 38'ini GSM şirketlerine öderken yüzde 62'lik kesimini devlete ödüyoruz…

Son yapılan yüzde 10'luk zammın da yüzde 62'si devletin kasasına girecek…

Ve daha da ötesi GSM şirketlerinin 6 ayda bir zam yapmasını yine devletin ta kendisi hayata geçirmiş…

Hani Hasan Taçoy 'bir kez daha gözden geçirsinler' diyor ya…

Onun konuşmaya hiç mi hiç hakkı yok!

Çünkü 2009 yılında Bayındırlık ve Ulaştırma Bakanı iken azami fiyat tarifesini belirlemiş ve ilgili şirketlere yazdığı yazıyla da bunu bildirmiş…

Her 6 ayda bir DPÖ rakamlarına göre zam yapabilirsiniz demiş…

2008'den bu yana da 12 kez zam yapılması gerekirken bu 4 kez yapılmış!

Onunu için eğri oturup doğru konuşmak gerek;

Eğer bu bir zam kazığı ise GSM şirketlerinden değil devletin kendisinden, hatta Hasan Taçoy'dan hesap sormak gerek!

Çünkü bu kararın altında kendi imzası var…

DP-UG Londra örgütü kuruluyor!

DP-UG'de olası istifalar konuşulurken Serdar Denktaş'ın 10 kadar Londra'da kalması biraz tuhaf değil mi?

Turizm Fuarı'na katılmak için Londra'da bulunan DP-UG Genel Başkanı ve Başbakan Yardımcısı Serdar Denktaş'ın ziyaretinin asıl nedeni ise bu değil…

Serdar başkan bu sürenin çoğunu DP-UG Londra örgütünün kurulması için geçirmiş.

Yoğun temaslar, yoğun toplantılar ve sonucunda örgütün yöneticileri de belirlenmiş.

Bir taşla iki kuş yani…


Rakı

İki Alman Karl ve Hans, Türk'lerin neden bu kadar rakıya düşkün olduklarını ve içerken ne hissettiklerini merak etmektedirler.
Konuyu araştırmak için İstanbul'a gelirler. Bir meyhane seçerek içeri girerler. Acemice etrafa bakındıktan sonra bir masaya oturarak yan masadakilerin söylediklerinin aynısını sipariş edip başlarlar mezeler eşliğinde içmeye. İlk kadehler bittikten sonra Hans Karl'a sorar;
-Ne hissediyorsun?...
-Daha bir şey anlamadım. Devam edelim.
İkinci kadehten sonra Karl Hans'a;
-Nasıl gidiyor. Değişiklik var mı?
-Hiç bir şey yok. Devam edelim.
Mezeler eşliğinde bir iki kadeh daha içildikten sonra Hans tekrar sorar;
-Ne hissediyorsun?
Karl ağırlaşan göz kapaklarını ağır ağır açarak;
-Sittir et şimdi ne hissettiğimi Hans ne olacak bu Almanya'nın hali....

#mesajınızvar
Levent ÖZADAM'dan
#mesajınızvar
Gözden Kaçmadı
#gozdenkacmadi

Yorumlar

Dikkat!
Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.

Diğer Levent ÖZADAM yazıları