"Levent'e yedirtmem seni..."

Yayın Tarihi: 16/12/14 07:00
okuma süresi: 5 dak.
A- A A+

Sanki biz canavarız da birilerini yiyip yutmak istiyoruz!

Öyle bir niyetimiz yok, kimseyle de şahsi bir hesabımız olamaz olsa da buna mesleğimizi karıştırmayız...

Bakan Taçoy, istihdam için gittiği bakanlıkta cinsel tacize uğrayan kadınla konuştu mu bilmiyoruz!

Ama, bu edepsizliği yapana "Levent'e yedirtmem seni" diyormuş...

Bir süre gözlerden uzak olmasını, nasıl olsa bu olayın da unutulacağını ifade ediyormuş...

Bak burada sayın bakan haklı işte!

Bu ülke insanı neleri unutmadı ki bunu unutmasın...

Bir kaç hafta daha konuşulur sonra unutulur gider!

Ve bu edepsiz ahlaksızlıklara devam eder...

Kimin umurunda ki!

...

Yok Sayın Bakan bu kez çok yanlış düşünüyorsunuz...

Biz olayı kaleme aldıktan sonra okuyunca sabahın erken saatlerinde biiz aradınız ve "soruşturma başlattık önlemimizi alıyoruz" dediniz...

Biz bunu da haber yaptık!

Çünkü açıklamanızı samimi bulmuştuk, demek ki değilmiş...

Sonradan öğrendik ki cinsel tacize uğrayan kadını aramamışsınız bile...

Yani soruşturma filan da yok!

Bu da demektir ki bu edepsizliğe göz yumuyorsunuz...

Yıllarca siyasi yaşamanızda hep yanınızda olduğu diye bu ahlaksız insanı korumakta kararlısınız...

Keyfiniz bilir...

...

KKTC'de devlet düzeni böyle;

Daireyi soyup soğana çevirenler üç aydan fazla hapis cezası verilmesin de emeklilik hakkını kaybetmesin diye kollanıyor...

Devleti milyonlarca lira çalanların dosyaları kapatılmaya çalışılıyor...

Hırsızlığı meslek haline getirenler 'kumar bağımlısıdır, ailesini de düşünmek zorundayız' düşüncesiyle yargıya havale edilmiyor...

Kamu iş yerlerini meyhaneye çevirenlere uyarı bile yapılmıyor...

Bir tane de cinsel tacizci olsa ne çıkar değil mi?

Unutur gideriz çok yakında nasıl olsa...

Unutmak, unutturmak bu ülke insanının kaderi değil mi zaten!

...

Sayın Taçoy, bu kez çok yanılıyorsunuz!

En azından ben bu olayın peşini bırakmayacağım...

Gerekirse cinsel tacize uğrayan kadını kamuoyunun karşısına çıkartıp canlı yayında o ahlaksızın odasında neler oldu neler bitti anlatmasını sağlayacağım...

Sizden böyle bir tepki beklemezdim doğrusu...

Hoş siz de çok haklısınız sonuçta bir siyasetçisiniz...

Her siyasetçi o koltukta otururken bunun bir de bedeli vardır ve günü geldiğinde ödemek zorundadır...

Sizin yaptığınız sadece bu...

Bu adam bizim yazımızdan hemen sonra size gelip korumak istermiş gibi 'sayın bakamın ben bu suçu üstüme alırım, yeter ki size bir zarar gelmesin' dedi ya...

En çok da buna gülerim işte...

Ne yürek varmış be bu ırz düşmanında...

Kim bu siyasetçiler?

Vakıflar İdaresi Genel Müdürü İbrahim Benter dün Havadis Gazetesi'ne önemli açıklamalarda bulundu…

Çok ta hoşumuza gitti çünkü açıklananlar bir bakıma geçmişin bir itirafıydı!

Benter, büyük bir cesaret örneği göstererek geçmiş dönemlerde Vakıflar İdaresi'nin siyasetçilerin çiftliği haline geldiğini söyledi…

Tek bir eksikle…

Şu anda Vakıflar'ın en tepesinde oturan Benter, belli ki tüm icraatlar arşivlerde olduğu için hangi siyasetçinin neyi kime peşkeş çektiğini de biliyordur…

Peki bunları isimleriyle açıklayabilir mi?

İşte o zaman mükemmel olur!


Çekiç-kova

Yakışıklı bir Amerikalı çiftçi kasabaya inmiş. Bir kova, bir çekiç, iki tavuk ve bir de horoz satın almış. Çiftçinin bütün bunları taşımakta zorlandığını gören dükkan sahibi ona akıl vermiş :

- Çekici kovanın içine koy, kovayı bir elinde taşı. Tavukları koltuk altlarına sok ve horozu da öbür elinde taşı..!

Çiftçi, adamın dediğini yapmış ve kamyonetine doğru yürümeye başlamış. Yakışıklı çiftçinin yolunu bir kadın kesip :

" Affedersiniz, acaba Çılgın Boğa Çiftliği'ne nasıl gidebilirim? ".

Çiftçi :

- Şansınız var, benim çiftliğim Çılgın Boğa'ya çok yakın. Atlayın kamyonete sizi götüreyim...!

Kadın :

" Peki ama, sizin beni şimdi bir duvara yaslayıp, öpmeyeceğinizi nereden bileyim ? ".

Çiftçi :

- Hanımefendi insaf, bir elimde içinde çekiç olan kova, koltuklarımın altında birer tavuk, öteki elimde bir horoz varken, ben sizi nasıl duvara yaslayıp öpebilirim ? ...

Kadın :

" Çok basit..! Horozu yere koy, üstüne kovayı geçir, çekici de kovanın üstüne koy ki horoz kaçamasın...! Ben de tavukları tutarım..."

#mesajınızvar
Levent ÖZADAM'dan
#mesajınızvar
Gözden Kaçmadı
#gozdenkacmadi

Yorumlar

Dikkat!
Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.

Diğer Levent ÖZADAM yazıları