Hellim yılı olsun...

Yayın Tarihi: 01/01/15 07:00
okuma süresi: 5 dak.
A- A A+

Sendikalar çok da memnun olmadıkları Maliye Bakanı'na yeni yıl hediyesi olarak paçalı don göndermişler...

Biraz seviyeden uzak bir eylem olmuş ama olsun...

Bir donumuz kaldı almadığınız demeye getiriyorlar!

Zaten kişi başına düşen milli hasılanın bu sene önemli bir düşüş kaydettiğini göz önünde bulundurursak vatandaşın mutfağında ciddi bir yangın olduğu da kendiliğinden ortaya çıkar...

Sendikalar haklı olarak 2015 yılında üyeleri için ciddi artışlar talep ediyorlar, görevleri de bu zaten...

Maliye Bakanı da kendilerine "12 milyar TL borcumuz var" dediğine göre maaş zammı yapılması abesle iştigal olur...

Hele de Zeren Mungan geçenlerde bir gazeteye '2015 daha zor geçecek' dedikten sonra...

...

Bir Memur Cumhuriyeti olan KKTC'de düz mantık şu:

Devlet nereden bulursa bulsun zam yapsın ve maaşları ödesin!

Peki kaynak gösteren var mı?

Aslında içlerinden geçen ama söyleyemedikleri şu;

"Gidin Ankara'dan alın ve gelin..."

Ama belli ke artık Ankara'da Kıbrıs Türkünün kendi ayakları üstünde durmasını istiyor...

Yatırımlar için kesenin ağzını açarken, cari harcamalar için oldukça cimri davranıyor...

Ha keşke bunu yıllar önce yapsaydı da şimdi adam akıllı bir devlet olsaydık, dilenci durumuna düşmeseydik...

Önceki Ankara hükümetleri Kıbrıs Türkü'nü üretim toplumu olmaktan çıkarıp tüketen bir toplum haline getirmiştir...

Şimdi de bunun bedelini Kıbrıs Türkü ödemektedir...

...

İzmir Ticaret Odası Yönetim Kurulu Başkanı Ekrem Demirtaş'ın KKTC ziyaretinde hellim konusunda yaptığı açıklamaları okuduktan sonra hem sevindim hem de içimde acı hissettim...

Sevindim çünkü İzmir ve Ege bölgesi ekonomisinde en tepede olan bir kurum hellim konusunda bizim yapamadığımızı yapmak için öncülük yapıyor...

Ve Türkiye'de 'Kıbrıs Hellimi' üretenleri ayıplıyor...

Bu açıklamalar az-buz bir şey değildir...

Çünkü yıllarca biz başta hellim olmak üzere bir çok süt ürünümüzü Türkiye'ye sokmakta zorlandık ama onlar bizim markamızı aldı ve poşetlerin üstlerine bir de Kıbrıs haritası basarak satmaya başladı...

Hatta bu ürünleri yurt dışına ihraç edenler bile var...

Üzüntümüz ise bizim kendi hellimimizi yeteri kadar sahip çıkamamamız, Türkiye'ye de kendimizi iyi anlatamamamızdır...

...

Burada söylemek istediğim şu:

KKTC'de ciddi bir tüketim çılgınlığı yaşanmaktadır.

Tanınmamış olmamıza rağmen başta Türkiye olmak üzere dünyanın her yerinden ithala yapılmakta ama KKTC'den yapılan ihracatlar bunların yanında sembolik kalmaktadır...

Peki üretmeyen ya da ürettiğini dışarıya satamayan bir ülkede refah yükselişi beklenebilir mi?

Şimdi herkes 2015 yılı için bir çok dileklerde bulunuyor ya, ben de diyorum ki bu yıl 'hellim' yılı olsun ve daha fazla üretim ve ürettiklerimi ihraç edebilmek için seferberlik ilan edelim...

Madem ki Türkiye'de hala bizi anlayanlar var, oturup sadece şikayet edeceğimize, sadece devletten bekleyeceğimize onların da yardımı ile önce hellime sonra diğer ürünlerimize sahip çıkalım...

Yeni yılda başta okurlarımız olmak üzere tüm insanlara esenlikler ve bol hellimli günler dilerim...

Sigara zararlı, ya içki!

Gazetelerin reklam sayfaları bir yana özellikle de anayollarda dev tabelalarda her türlü içkinin reklamı var…

Rakısından, viskisine, votkasına kadar!

Sigaranın özendirici olması sebebiyle bundan bir süre önce reklamlara yasaklandı, iyi de yapıldı…

Ama içkilere böyle bir yasak yok!

Bu da demektir ki içki sigaradan daha az zararlıdır…

Acaba öyle mi?

Hangi ürünler güvenlidir!

Ürün Güvenliği Yasası'nın haberleri bile esnafı çileden çıkarmaya yetti…

Hükümet karar almış bundan böyle çakma ürünlere yasak koyacakmış!

Öncelik olarak da sağlığı öne sürüyorlar…

Sağ olsunlar var olsunlar da bunlar sadece konfeksiyon ürünleriyle mi sınırlı olacak benim de merak ettiğim bu…

Eğer konu sadece sağlık ise Çin eşyası satan onlarca dev alış veriş merkezini de bir disiplin altına almaları gerekiyor…

Normal dükkanlarda 20 TL'ye satılan bir ürün eğer buralarda sadece 5 TL'ye satılıyorsa burada bir aksilik yok mu?

Hele de Türkiye'de geçen hafta gündem olan ve ölümlere bile yol açan Çin malı ayakkabılardan sonra…



Taze balık

Kumkapı'da bir balıkçı bağırıyor:

-Canlı balık,canlı balık...

Yaşlı bir teyze,yaklaşıp soruyor:

-Evladım balıklar taze mi?

-Canlı balık, canlı balık...

-Evladım balıklar taze mi?

-Teyze, canlı diyoruz ya işte!..

-A evladım, ben de canlıyım ama taze miyim?

#mesajınızvar
Levent ÖZADAM'dan
#mesajınızvar
Gözden Kaçmadı
#gozdenkacmadi

Yorumlar

Dikkat!
Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.

Diğer Levent ÖZADAM yazıları