Vakıflar İdaresi'ne sorular!

Yayın Tarihi: 27/01/15 07:00
okuma süresi: 6 dak.
A- A A+

Vakıflar İdaresi müdürü İbrahim Benter geçtiğimiz günlerde bir açıklama yaparak yardım maksatlı bütçenin 70 bin TL'den 700 bin TL'ye çıkarıldığını açıklamıştı…

Doğru olanı yaptı, olması gerekeni yaptı, çünkü Vakıflar İdaresi'nin kurulmasındaki esas maksat bu…

Yine sayın Benter'in göreve ilk geldiği günlerde yaptığı cesur açıklamalar aklıma geldi…

Sayın Benter ilk günlerde yaptığı açıklamalarda Vakıflar İdaresi'nin amacından saptığını ve siyasilerin rant kapısı olduğunu ifade ediyordu…

O zamanlar çok kez yazdık ve bu siyasilerin deşifre edilmesini istedik…

Hangi vakıf mallarının kimlere peşkeş çekildiğini, bunlardan kimin rant elde ettiğini sorduk…

Bu konuda hiçbir açıklama yapılmadı, sanırız bundan böyle de yapılmaz!

Anlaşılan o ki yapanın yanında kalması mantığı burada da devam edecek…

Geçmişte eski yönetimler döneminde ne olduysa oldu bilemiyoruz ama üstü kapalı kalacak, kimseden de hesap sorulmayacak, dolayısıyla kimse de bunun bedelini ödemeyecek!

Tam da böyle düşünürken, KTÖS Genel Sekreteri Şener Elcil 4 Eylül 2014 tarihinde bir basın açıklaması yaparak Vakıflar İdaresi Müdürü İbrahim Benter'e bazı sorular yöneltti ve bazı usulsüzlüklerin olduğunu, bunlara cevap verilmesi gerektiğini ifade etti…

Ama cevap alamadı!

Sonra İbrahim Benter'e 15 Aralık 2014 tarihinde açık bir mektup yazarak bazı sorular yöneltti.

Yine yanıtını alamadı…

Geçtiğimiz hafta içinde konuştuğumuz sayın Elcil bir aydan fazla olmasına rağmen sorularına halen bir yanıt alamadıklarından şikayetçi oldu…

Yani, yolsuzluk iddiaları ve cevapsız kalan sorular var ortada…

Onun için hatırlatalım istedik;

Sorular şuydu;

Vakıflar İdaresi'ne ait emlak tutup, kira borcu olan yönetim kurulu üyeleriniz var mı? Varsa isimleri ve borçları nedir?

Vakıflar İdaresi yönetim kurulu eski başkanı olan bir yönetici, birinci derecede bir akrabasını Vakıflar İdaresi'nde işe aldı mı?

Yine aynı kişinin yönetim kurulu başkanlığı döneminde Girne Kalesi arkasında bulunan Vakıflara ait bir arazinin bir üniversiteye kiralandığı veya verildiği doğru mu? Kiralandıysa kira bedeli ve şartları nelerdir?

Yine aynı üniversitenin idari binalarının konumlandığı 72 dönümlük arazinin Vakıflara ait olduğu doğru mu? Doğruysa hangi şartlarda kiralandı?

Söz konusu üniversitenin Vakıflar İdaresi ile arasında her yıl belli sayıda ihtiyaçlı öğrencinin burslu olarak okutulması ile ilgili bir protokol imzalandığı doğru mu?

Son 10 yılda bu haktan yararlanarak ücretsiz olarak burs hakkı kazanan öğrencilerin isim listesini paylaşabilir misiniz?

Vakıflar İdaresi'nin oluşturduğu Hayır ve Sosyal İşler Fonu'ndan 2014 yılında kimlere yardım yapılmıştır?

Vakıflar İdaresi'nin mülkü olan üzerinde bir eğitim merkezinin aylık 1.400 sterlin kirasında olan arazinin yıllığı 350 sterline bir üniversiteye kiralandığı doğru mu?

Türkiyeli bir şirkete kiralanan Lara Beach'te ilgili şirket hiçbir yatırım yapmadığı halde sözleşmesinin uzatıldığı doğru mudur?

Vakıflar İdaresi'ne ait Çıkarma Plajı'ndaki arazinin kiracısı olan bir şirket hisselerini bir başka şirkete devretti mi?

Vakıflar İdaresi'nde çalışan iki müdür neden görevden uzaklaştırılıp, müdürlük görevi yapmadıkları halde maaş almalarına göz yumulmaktadır?

Yukarıdaki sorular öyle uzmanlık sorusu filan değil!

Zaten bir çoğu yıllardır gazete manşetlerinde de yer aldı ve geçmişte büyük tartışmalar yaşandı…

Hadi geçmiş yönetim biraz da suçluluk duygusu ile bu sorulara yanıt vermedi ama şu anda adil ve şeffaf olacağını söyleyen bir hükümet ile dürüstlüğünden hiç şüphemiz olmayan bir genel müdür var…

Yukarıdaki konu edilen soruların her biri bize göre yolsuzluğun, arsızlığın ve yüzsüzlüğün bir göstergesidir…

Ve yıllardır cevap beklemektedir…





Geyik

85 yaşında bir adam doğumhanenin kapısında beklemektedir. Doğumhaneden çıkan doktor şöyle bir bakındıktan sonra yaşlı adama sorar:

- İçerde doğum yapan bayan yakınınız mı?

- Evet, eşim.

- Ama bayan 25 yaşlarında...

Tamam işte, eşim o. Niye şaşırdınız, baba olamaz mıyım yani?

- Yoo, aklıma benim dedem geldi de.

- Nesi varmış dedenizin?

- Kendisi av meraklısı idi, sürekli ava çıkardı. Ancak yaşlanınca zorlanmaya başladı. Bir gün ava çıkacakken kendisini uyardık, aman yapma dedecim, sen yaşlandın, ava gidemezsin diye. Kendisi Israr etti ve hazırlandı. E, tabii yaşlılık, çıkarken tüfek yerine baston aldı eline. Ben de kendisiyle gittim. Ormanda bayağı yol yürüdükten sonra bir geyik gördük. Dedim ya, dedem yaşlı. Bastonu omzuna koydu, doğrulttu ve geyiğe bastonla ateş etti. Geyik o anda vurulup yere düştü..."

- Olur mu, başkası vurmuştur onu.

- Ben de onu demeye çalışıyorum…

#mesajınızvar
Levent ÖZADAM'dan
#mesajınızvar
Gözden Kaçmadı
#gozdenkacmadi

Yorumlar

Dikkat!
Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.

Diğer Levent ÖZADAM yazıları