Kudret Çağlar'ın isyanı!

Yayın Tarihi: 30/01/15 07:00
okuma süresi: 5 dak.
A- A A+

Kudret Çağlar ile çok fazla tanışıklığım yok…

Ama onu iyi tanıyorum.

Önce arkadaşlarımdan, sonra hastalarından ve tıp camiasından…

Geçtiğimiz yıl bir kere gittim kliniğine, ona hastalarının hele de çocukların nasıl hayranlıkla baktığına şahit oldum.

Doktor ötesi bir şey!

Sanki muayene ettiği minik hastalar kendi öz çocuğu gibi…

İş ola muayene etmiyor, araştırmacı kişiliğiyle bir hastanın üzerinde saatlerle uğraşıyor…

Her hastanın hakkını veriyor, onun için de kliniğinde uzun kuyruklar oluşuyor…

İlla ki Kudret Çağlar diyor bir çok hastası…

Dün gazetelere yansıdı isyanı, belki de yılların birikimi…

"Ben yokum" dedi artık devletin hastanesinde…

Alında başınıza çarpın der gibi…

İyi mi etti kötü mü etti onu zaman gösterecek ama onun gibi haddinden fazla mülayim bir doktor da artık sisteme isyan edip çekip gidiyorsa vardır elbet bir nedeni…

O sadece istifa etmedi, sistemin bütün çarpıklığını da gösterdi kamuoyuna!

Tek hatası bunu çok geç yaptı, çok daha önceden yapıp devletin hastaneleri nasıl dönüyor birilerinin gözüne sokmalıydı…

Siyasetin çirkin yüzünü anlatmalıydı kamuoyuna…

Belki de kaçmayıp daha fazla mücadele vermeli hatta diğer arkadaşlarının da gözünü açmalıydı…

Kudret Çağlar'ın mesajı gayet nettir;

Diyor ki sağlıkta sistem diye bir şey kalmamıştır, siyasiler de bunun karşısında parmağını bile oynatmamaktadır…

Çünkü herkes çok iyi bilir ki siyasetçiler için varsa da yoksa da koltuğu sağlama alma gailesi vardır…

Ya da partiliyi koruyup kollama, partiden olmayanı dışlama, adam yerine koymama…

Hele de meclisin üçte birinin doktor olduğu bir sistemde, sağlıktaki sistemsizliğine hayret etmemek elde değil…

Oysa her biri siyaseti bir kenara bırakıp da Hipokrat yeminini hatırlayıp, kişisel değil toplumsal menfaatlere yönelseler, bunun için parti rozetine bakmadan işbirliği yapsalar, böyle kokuşmuş bir sistem ortaya çıkar mıydı?

İnsan olarak tartışılmaz bir isim olan Ahmet Gülle hiç alınmasın sakın!

Onu önce nöbete yazıp, sonra da Mağusa'ya göndermek istemesi büyük hatadır…

Çağlar böyle bir cezayı hak etmemiştir, yılların emeğinin karşılığı da sürgün yemek olmamalıydı…

Bu saatten sonra Kudret Çağlar gibi bir değeri geri döndürebilir mi onu da bilemeyiz ama bunu için gerekirse kendisinden özür dileyip, görevinin başına dönmesini sağlaması boynunun borcudur…

Herkesin sevgilisi hani gelmiş bir doktor devletin çarpık ilişkileri için kıvranıp sistemin dışına itiliyorsa ortada vahim bir durum var demektir…

Umarız Sayın Gülle çok büyük bir hatadan geri döner ve gereğini yapar…

Hem de hiç gecikmeden!

DAÜ'nün 19 bin öğrencisi var da…

DAÜ'nün kaderi mi nedir artık bilinmez…

Önce büyük bir ekonomik sıkıntı sonra yönetimlerde deprem…

Devletin çiftliği ya gelen vuruyor giden vuruyor!

Maaşlar kesintili olmasına rağmen hala astronomik, kim çalışıyor ki çalışmıyor belli değil…

Siyasetin dibine dibine vurduğu bir kurum.

Müthiş gerçeği ben de yeni öğrendim, hem de en yetkili isimlerden.

DAÜ'de şu anda 19 bin öğrenci var ve bunların bir çoğu da yurt dışından geliyor…

Peki 19 bin öğrencinin olduğu bir okul madde sıkıntı çeker mi?

Çekmemesi gerek!

Özel okulların öğrenci sayılarına ve kar-zarar bilançolarına bakarsak bunu görürüz.

İyi de DAÜ'de neden işler hiç iyi gitmiyor peki?

Hiç 19 bin öğrencisi olan okulda sadece 5 bin kişi para ödeyerek okuyorsa iyi gider mi?

Hatta şu anda ayakta kalması bile mucize…

İyi de 14 bin öğrenci niçin para ödemiyor?

İşte o sorunun cevabı bende değil, rektörlükte!


Devlet memuru

Köyün birinde bir boğa varmış, köyde ne kadar dişi mahlukat varsa hepsi asılıyormuş.

Tüm köylü illallah etmişler. Sonunda yakındaki devlet üretme çiftliğine götürmeye karar vermişler. Götürmüşler durumu anlatmışlar müdür pek memnun olmuş ve boğayı almış aradan bir zaman geçmiş ve köylüler boğayı görmeye gitmişler. Müdürle karşılaşınca müdür bunları bir haşlamış, köylüler şaşırmışlar. O azgın boğada tık yok. Nerede olduğunu sormuşlar, yerini öğrenip yanına gitmişler.

Boğa bir ağacın altında yatmış ağzında sigara, keyif yapıyor.

- Ne ulan bu köyde burnumuzdan getirdin burada tık yok demişler.

Boğa cevap vermiş;

- Konuşmayın lan ben devlet memuru oldum.

#mesajınızvar
Levent ÖZADAM'dan
#mesajınızvar
Gözden Kaçmadı
#gozdenkacmadi

Yorumlar

Dikkat!
Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.

Diğer Levent ÖZADAM yazıları