Vatandaşlık yaz-boz oldu!

Yayın Tarihi: 03/07/15 07:00
okuma süresi: 5 dak.
A- A A+

5 yıl önce kurulan ve ülkenin en müstesna okullarından birisi haline gelen TED'in KKTC kurucusu Ali Özkan'dan aldığım bir mesaj bir kez daha göstermiştir ki vatandaşlık olayı tamamen keyfi bir hal almıştır!

Öncelikle Ali Özkan'ın mesajını sizlerle paylaşalım;

"Levent bey merhaba,
Bakanlar kurulunun kararıyla, KKTC vatandaşlığına kabul edildiğim halde, İçişleri Bakanlığı'ndan aldığım yazılı cevabı görmenizi istedim. Bir bakanlık, kendisinden önceki bir Hükümet'in çıkardığı kararnameyi uygulamayıp, geçersiz sayabilir mi?

6 Yıldır yatırımcı ve işveren olarak ikamet ettiğim KKTC'nin bir Bakanlığı'nın Müdürü'nün imzası ile bir Bakanlar Kurulu Kararnamesi yok sayılabilir mi?

Bu nasıl bir iştir?

Ben adaleti nerede ve nasıl bulabilirim?

Sevgi ve saygılarımla…"
Ali ÖZKAN

Ah Ali abim ah!

Her kim olursa olsun birisi ortaya çıkıp da 'adaleti nerede bulabilirim' diye sorduğunda için sızlar!

Çünkü bu sorunun cevabı bizim ülke sınırları içinde yoktur…

Sen istediğin kadar bu ülkeye yatırım yap, milyonlarca lira para yatır, eğer tepede birkaç dayın yoksa değil adaleti, vatandaş olmayı da unut!

Sadece vatandaşlık olayı değil ülkedeki her şey siyasiler nedeniyle yap-boz oyununa dönüşmüştür!

Şimdi burada yaşayan sıradan birisi olsan hiç içim yanmayacak ama neredeyse tüm kamuoyunun tanıdığı bir isim olarak adım gibi eminim ki sizin de içiniz yanıyordur, bu sisteme ve sistemin getirdiği çarpık düzene!

Bu ülkede sokaktan geçeni vatandaş yaparlar ama onca yatırımın mimarları vatandaş olurken resmen dilenci konumuna sokulurlar…

Sevgili okurlar;

Düşünün bir kez lütfen…

Ülkeye gelip milyonlarca lira tutarında yatırım yapıyorsunuz, hem de torpilli olarak değil bütün şartların uygunluğunda vatandaşlık için baş vuruyorsunuz ve dönemin hükümeti de vatandaşlığınızı onaylıyor…

Sizin bundan sonra yapacağınız tek şey gidip kimlik kartınızı almak!

Aylar geçiyor ama bir türlü kimlik kartınızı alıp vatandaş olamıyorsunuz, sonra da haklı olarak İçişleri Bakanlığı'na bir dilekçe yapıp cevap bekliyorsunuz…

Aldığınız cevapta şu yazılanlarla şoka giriyorsunuz;

"Yeni yurttaşlık yasası kuralları çerçevesinde vatandaş olamazsınız!"

Öncelikle hemen belirteyim;

Yeni vatandaşlıklar konusunda birçoğu gibi ben de aynı düşüncedeyim…

Bu işin kesin kuralları olmalı ve vatandaş olacak sayısına artık bir limit getirilmeli!

Ayrıca vatandaş yapılırken çok hassas davranılmalı ve sadece hak edenler vatandaşlığa kabul edilmeli!

Hele de ülkeye ciddi yatırımlar yapanlar eğer şartları uygun hale geldiği taktirde hiç tereddüt etmeden kimlik kartları verilmeli!

Ama ne yazık ki bizde durum çok farklı…

Vatandaşlıklar haktan hukuktan yana çoktan raydan çıkmış ve siyasi rant haline getirilmiştir…

İşte sırf bu yüzden Ali Özkan'a bir önceki hükümet tarafından verilen vatandaşlık hakkının şimdiki hükümet tarafından geri alınması kepazelikten başka bir şey değildir!

NOT: İKİ GÜNLÜK BİR HAFTA SONU TATİLİNDEN SONRA PAZARTESİ GÜNÜ TEKRAR SİZLERLE BİRLİKTE BU SAYFADA OLACAĞIZ.

"Disiplin ve saygınlık!"

"Yeni memur olduğum yıllarda, o zaman çok saygın bir bakanlık olan şimdilerin "güzide" Dışişleri Bakanlığına babamla gidip geliyordum.. 7.30'da başlayan yaz mesaisine 7.20'de, 8 olan kış mesaisine de saat 7.50'de babam tarafından bırakılıp iş çıkışı tam saatinde alınıyordum.. Bu disiplinim, babamın disiplin ve dakikliği hayat prensibi olarak görmesi ve uygulaması neticesiyleydi.. Bakanlıkların trafik ışıklarında, Dereboyu istikametinden gelip Bedrettin Demirel Caddesi'ne dönmek üzere bekleyen rahmetli çok saygıdeğer Ertuğrul Güven ile her gün ve de hep aynı saatte karşılaşırdık. Babamla selamlaşırlar ve yollarına devam ederlerdi. Bu karşılaşma yıllarca devam etti. Babam bir gün, sabahları gecikmeye meyillenen şahsıma,

" Ertuğrul bey ne kadar dakik görüyor musun" dedi. " Her gün aynı saatte ışıklarda işine gitmek için bekliyor. Hayranım bu dakikliğine" diye ekleyerek verdi dakiklik konulu dersimi.." Baba" dedim

" Ertuğrul bey de mutlaka senin dakikliğine hayrandır, sen de her gün aynı dakiklikle ışıklarda bekliyorsun" dedim..

Nerden geldiyse, aklıma bu olay geldi.. Disiplin, işine gücüne ve kendine saygı ne kadar önemli.. Neticesinde de kazanılan saygınlık.. Birileri bana mum versin, arayacağım bu değerleri ve saygınlığı…"

(Dilek Yavuz YANIK)

#mesajınızvar
Levent ÖZADAM'dan
#mesajınızvar
Gözden Kaçmadı
#gozdenkacmadi

Yorumlar

Dikkat!
Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.

Diğer Levent ÖZADAM yazıları