Eniştem beni niye öptü!

Yayın Tarihi: 08/07/15 07:00
okuma süresi: 6 dak.
A- A A+

Dün hem Serdar Denktaş'ın hem de Zeren Mungan'ın basın toplantısı vardı, şu sıralar biraz tatil modunda olduğun için ikisine de gidemedim…

Her ikisine de gitmek isterdim ama olmadı işte!

Sonra her iki basın toplantısının ayrıntılarını haber bültenlerinden okudum…

Serdar Denktaş'ın yeni vizyonunu açıkladığı basın toplantısı hem önemliydi hem de yeni hükümet için bana bazı mesajlar verdi!

Hani bir laf vardır ya "bayram değil seyran değil, eniştem beni niçin öptü' diye…

Serdar Denktaş'ın açıklamaları da aynen öyle oldu!

CTP, kendine hükümet ortağı arayıp ziyaretleri gerçekleştirirken, Serdar Denktaş'ın ansızın ortaya çıkıp yeni vizyonunu açıklaması perde gerisinde bazı şeylerin piştiğine delalet gibi geldi bana!

…

Bana sorarsanız, CTP Genel Başkanı Mehmet Ali Talat, koalisyon konusundaki söylemlerinde hiç de samimi değil!

Serdar Denktaş ile haftalar öncesinden el sıkıştı ve yeni kabineyi kafasında canlandırdı…

Ama parti içinde bir sorunu var o da bazı partililerin DP ile hükümet kurulmasını istememesi!

Onun için böyle bir taktik hazırladı ve hükümetin UBP ile kurulmasının daha yakın olduğu yönünde sağa sola bilgiler sızdırıldı…

Bu konuda UBP'ye de mavi boncuk dağıtılıp kamuoyunun aklı karıştırılmak istendi!

UBP'den Hüseyin Özgürgün, Tahsin Ertuğruloğlu ve Kutlu Evren hiçbir parti yetkili organlarına danışmadan Talat ile görüşmeler yaptı ve hükümete hazır oldukları mesajı verildi…

Bunlar da başta sosyal medya olmak üzere basına sızdırıldı!

Böylelikle CTP içinde DP'ye karşı olanların ağzına bir parmak çalındı…

…

Serdar Denktaş da elbette zamanlaması çok iyi yaptı ve CTP'lilerin çok da hoşuna gidecek olan yeni vizyonunu dün açıkladı!

Vicdani ret ve TC Yardım Heyeti konusunda tam da CTP'nin tezleriyle uyuşan yeni vizyonun açıklanması önümüzdeki hafta başında CTP-DP koalisyon hükümetinin de ilk mesajlarını veriyordu…

UBP için bu konular bıçak sırtı konular olduğu için elbette Talat'ın DP ile hükümet kurulmasını istemesi partisinin tabanı tarafından da hoş karşılanacak bir olaydı!

Anlayacağınız, ülke hükümet seçenekleri nedeniyle son 10 gündür resmen kabıza çevrilmişti!

Şimdi perde gerisinde pişenleri de öğrenince aç çok ortalık netleşmeye başladı…

…

UBP'ye gelince;

Son iki gündür bazı UBP vekillerle uzun telefon görüşmeleri yaptık…

Hemen belirtelim, genel başkan ve iki vekilin CTP ile dirsek temasları hiç de hoş karşılanmadı!

Çünkü herkes çok iyi biliyor ki bu Pazar günü erken genel seçim olsa UBP birinci parti olarak çıkacaktır!

Yani buna göre bütçesi bitmiş bir hükümet ile ortaklık kurmak intihardan başka bir şey değildir ve zaten CTP-DP'nin hazırladığı bütçeye mecliste 'ret' oyu vermiştir!

Yani onay vermediği ve biten bir bütçeye gidip ortak olmak akıl işi değil, sadece genel başkan Hüseyin Özgürgün'ün koltuğunu sağlamlaştırmaya yöneliktir…

Ve son olarak;

Eğer gerçekten de bir CTP-UBP hükümeti kurulacaksa, UBP ilk kez tarihte 'küçük ortak' konumuna düşecek ve partilisinin gözünde itibar kaybedecektir…

Dahası da, böyle bir hükümet modelinde bazı muhafazakar vekiller ve örgüt başkanları ile üyeler istifaya hazırlanmaktadır!

"Şirin gözükecekler!"

Haberlere göre; DPUG "yeni siyaset vizyonu" taslak olarak bugün(dün) açıklanacak. Zamanlama dikkatimi çekti! Niçin bugün? Belki de tesadüftür ama aklıma şu ihtimalleri getirdi:

-UBP ile koalisyon kurma ihtimali konuşulan CTP ile ipleri koparıp, "güçlü" bir muhalefet yapmak için zemin hazırlamak,

-"Yeni vizyon" ile aslında CTP tabanına şirin gözükecek bir görüntü yaratıp, olası bir CTP-UBP hükümetinin onunu kesip, yeniden CTP ile hükümette yer almak.

Ne dersiniz?

(Enver Öztürk)

Ali Özkan'ın açıklaması…

"Vatandaşlık konusunda kamuoyunu aydınlatan yazınız içeriği ve tarzı itibariyle son derece güzel ve aydınlatıcıydı. Ancak Sn Bakan'ın sizin yazınıza verdiği bir cevabın OLDUĞUNU bu gün gazetenizde okuyucuyla paylaşıyorsunuz. O halde ben soruyorum; Sn bakanın bahsettiği benim müracaatımdaki "usul hatası" ne olabilir ? Önceki Hükümet'in yanlışının nasıl kurbanı olabilirim? Eğer öyleyse Sizinle de paylaştığım, Bana verilen yazılı cevap içeriği bu durumu neden kapsamaz.
Bu konuda ben iki defa Sayın bakan Teberrüken Uluçay'la görüştüm. Öyle idiyse doğru olanın bana söylenmesi gerekmez mi? Ayrıca bizzat kendileri benim durumumun KKTC vatandaşlığına kabul edilmem için her yönden uygun OLDUĞUNU bir eksik olmadığını bana söyledi. Ancak yeni kanun çıkınca uygulamaya konulacağını ifade etti.
Dilekçe vererek işlemin tamamlanması gerektiği ise bana bakanlık Yöneticileri Tarafından mesaj olarak iletilmiştir. Bu sebeple ben yazılı olarak kimliğimi talep ettim.
Ben bir vatandaş olarak, yapılan "usul hatası"nın ve "kurbanı olduğum yanlışın" ne olduğu konusunda bilgi sahibi olmak ve eksik neyse tamamlayarak kimliğimi almak hakkına sahip olduğumu düşünüyorum. Sonuçta bir hak kaybı vardır. Bu hak'kın sahibine teslim edilmesi ise Devletin görevidir.
Sevgi ve saygılarımla."

#mesajınızvar
Levent ÖZADAM'dan
#mesajınızvar
Gözden Kaçmadı
#gozdenkacmadi

Yorumlar

Dikkat!
Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.

Diğer Levent ÖZADAM yazıları