İşte o belge!

Yayın Tarihi: 23/11/15 07:00
okuma süresi: 6 dak.
A- A A+

Kıbrıs Cumhuriyeti Eğitim ve Bakanlığı'nın genelgesi gayet net bir dille 5 Kasım tarihinde yazılmış;

Resmi belgenin konusu bile Kıbrıslı Türk düşmanlığı ve ırkçılığının bir göstergesi!

17 Kasım'da yapılan ve Kıbrıslı Türklerin araçlarına hasar verilmesi ile sonuçlanan olayların perde gerisindeki suçlusu bu belgeyle su yüzüne çıkıyor, bakın ne diyor Rum Eğitim ve Kültür Bakanlığı'nın o genelgesinde liseli Rum öğrenciler resmen eylem yapsın diye teşvik ediliyor okula gitmedikleri için izinli sayılacakları ifade ediliyor!

Geçen hafta da yazmıştık, eylem yaptıkları için öğrencilerin tutuklanması yanlıştır asıl suç bakanlık düzeyindedir!

Onun için Anastasiadis'in kızgınlığı da sahtedir, vitrine yöneliktir çünkü Güney'deki hükümetin başı kendisidir!

...

RUM OMBUDSMANI DA İTİRAF ETTİ

Dünkü Rum gazetelerinde hepimizi hayretlere düşüren bir haber vardı…

Kendi adıma konuşursam ben hayrete düştüm çünkü Güney'de bir devlet kurumunun böyle bir açıklaması ilk kez oluyor;

Rum Ombudsman Eliza Savvidu Kıbrıslı Türklere yapılan saldırıların hep sonuçsuz kaldığına kanaat getirmiş!

Zira 2004 yılından itibaren tek bir olay bile sonuçlanmamış, tek bir Rum bile ceza almamış!

Onun için 17 Kasım'da gerçekleşen öğrencilerin eylemi de sonuçsuz kalacaktır, göstermelik tutuklamalar dışında hiçbir şey yapılmayacaktır!

TOROS TATBİKATI NİÇİN YAPILMIYOR?

KKTC Cumhurbaşkanlığı'ndan yapılan açıklamada bu yıl da Toros Tatbikatı'nın icra edilmeyeceği duyuruldu…

Saten yıllardır da iyi niyet göstergesi olarak yapılmıyor!

Rum kesimi de bunun karşılığında Nikiforos Tatbikatı'nı yapmıyor ve bunun adına karşılıklı iyi niyet deniliyor!

Ama şunun da gözden kaçmaması lazım;

Toros'a karşı Nikiforos Tatbikatı'nı yapmayan Rum kesimi bir çok ülke ile işbirliği halinde tatbikatlarına devam ediyor!

Bizim iyi niyetimizin karşılığı bu olsa gerek…

DİSİ'NİN MESAJI

DİSİ Başkanı Neofitu diyor ki;

"Anastasiadis de DİSİ de Kıbrıs Helenizmi'ni tehlikeye atacak bir çözümü kabil etmeyecek…"

Sonra ekliyor;

"Toprak düzenlemelerinde ne kadar çok bölge Rum idaresine verilirse mülkiyet sorunu o kadar azalacak…"

Güney'in genelinin zihniyeti bu!

Hep alacaklar hep alacaklar…

Onlar için Kıbrıslı Türklerin haklarının fazla bir önemi yok!

Ortak bir federal devletin müzakere masasında görüşüldüğü bu süreçte hala Helenizm'den bahsediyorlar…

Biz ise hep iyi niyetli taraf hep geri adım atan taraf durumundayız!

Cumhurbaşkanı Akıncı 15 Kasım törenlerinde birazcık KKTC'den dem vurdu ve Güney kalktı oturdu!

Bizde de onların Helenizm naralarına tek bir tepki açıklaması bile yok…

Onlar ve biz bu kafaya devam edersek nasıl yaşabilir bir çözüm ortaya çıkaracaklar doğrusu bunu bilmek çok güç!

Bu arada;

Cumhurbaşkanı Akıncı'ya müzakere sürecinde güvenimiz hala devam etmektedir ama iyimser olmakla beraber artık daha fazla temkinliyiz!


Kalkınma Bankası açıklasın!

Zekai Altan olayı bir konuyu daha yine gündeme taşıdı;

Kalkınma Bankası'nın verdiği krediler yıllardır tartışılır ve geri dönüşü olmayanların hesabı bir türlü verilemez!

Buradan Kalkınma Bankası ve yönetim kurulunu çağrıda bulunuyoruz;

Banka şimdiye kadar kimlere kredi çıkarmıştır ve bunların geri dünü olmamıştır, hangileri mahkemeye sevk edilmiştir?

Özellikle iki özel hastanenin de borçlarını ödeyemediği halde ne yeni bir yapılanma yapılmadığı ne de mahkemeye sevk edilmediği duyumları alıyoruz!

Bu özel hastaneler kimlerindir hangi siyasi parti ile yakın ilişkileri vardır?

Buyurun açıklayın lütfen!

Havuzlu villa 300 TL emlak vergisi öderse!

Belediyeler gelirleri düşecek diye Türkiye'den gelecek olan suyu kendileri yönetsin diye şirket kurdular!

Çünkü daha önce beleş diye nitelendirilecek fiyata suyu alıyorlardı ve vatandaşa ücretlendirip milyonlarca lira kar ediyorlardı!

Düşünün bir kere;

Bir belediye bir ay süresince devlete su için 35 bin TL gibi komik rakam ödeyip milyonları kasasına koysun!

Belediyelerin çıkış yolu bizce emlak vergileridir…

Şu anda mevzuat metre kare başına sadece 1 TL'dir!

Bu ülkede çok sayıda havuzlu villa vardır ve lüks içinde yüzenlerin emlak vergisi komik düzeydedir!

300 metre kare olan bir villa belediyeye yılda sadece 300 TL öderse elbette belediyeler bu bataktan kurtulamaz!


Önce Resmi Gazete'yi sonra makam aracını kaptı!

Ahmet Melih Karavelioğlu'nun bir yerel banka ile yakın ilişkide olması Merkez Bankası Başkan Yardımcılığı görevine gölge düşürdü!

Özellikle Bankalar Birliği bu atamaya büyük tepki gösteriyor ve yerel bankalar içinde haksız rekabete yol açabileceğini iddia ediyor!

Karavelioğlu'nu tanımayız etmeyiz kendisine de bir husumetimiz olamaz zaten…

Ama yaptığına bakın;

Ataması geçen hafta Resmi Gazete'de yayınlanır ve o gün gazeteyi kapıp Merkez Bankası'na gider ve makam aracını ister!

İlk icraatı bu mu olmalıydı sizce?

#mesajınızvar
Levent ÖZADAM'dan
#mesajınızvar
Gözden Kaçmadı
#gozdenkacmadi

Yorumlar

Dikkat!
Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.

Diğer Levent ÖZADAM yazıları