Pardon, 2 bin TL de neyin nesi!

Yayın Tarihi: 17/12/15 07:00
okuma süresi: 6 dak.
A- A A+

Beyaz kimlik uygulamasını şiddetle destekliyorum...

Uzunca bir süre üzerinde çalışılıyordu sonunda yürürlüğe girdi.

Peki niçin destekliyorum, buraya çalışmaya gelenlerin devletin dairelerinde perişan oldukları için!

Devletin hiç bir kurumunda insanlara 'insan' gibi muamele edilmiyordu...

Dahası her yıl sağlıksız koşullarda sağlık taraması yapılıp AIDS hastası olup olmadıkları kontrol ediliyordu!

Sağlık açısından olumlu olabilir ama sağlıksız koşullarda olduğu için hepsine de eziyet çektiriliyordu!

Çünkü bizdeki zihniyete göre yurt dışından gelen herkese hastalıklı gözle bakılıyordu...

Ama gelen turistlere ve öğrencilere böyle bir kontrol nedense yapılmıyordu!

Bana göre adil olmayan bir konuydu bu...

...

Bakanlık nihayet uzun bir çalışma sonrasında müjdeyi açıkladı:

Burada çalışan 10 bin kişi artık beyaz kimlik sahibi olacak diye yayınlar yapıldı!

Ama bunu dört gözle bekleyenler bile dondu kaldı...

Çünkü KKTC'de beyaz kimlik sahibi olmak için devlete 2 bin TL ödenmesi gerekiyordu!

Bu 2 bin TL'nin niçin ödenmesi gerektiğini de kimse açıklamadı...

Bas parayı, al beyaz kimliği!

İyi de neden bu kadar fahiş bir fiyat isteniyor elin garibanından, bunun bir açıklaması olmalı değil mi?

İddia ederim;

Beyaz kimliğe 2 bin lira verecek 10 bin kişiyi bulamayacaklar!

Sonra, daha iki yıl önce bunun bedelinin bin TL olacağı söylenirken bu astronomik rakam niye!

...

Bu da gayet açık tabi ki;

10 bin çalışan ki bir çoğu asgari ücretli bunların devlete 2 bin TL yatırırsa devlet bu işten toplamda

20 milyon TL kazanmış olacak...

Temiz para değil mi!

Buna garibanın ensesinden avanta kapmak denir ancak...

Çalışanlardan zaten sigorta kesiliyor, ihtiyat sandığı kesiliyor, vergisini ödüyorlar, ülkeye katma değer kazandırıyorlar, 2 bin TL de cabası!

İnsanın alın da bu kimlikleri bir tarafınıza bilmem ne yapın demek geliyor...

Terbiyem müsaade etmiyor işte!

...

Kimse kusuruma bakmasın;

Yurt dışından buraya gelip çalışan insanların büyük bir bölümü sömürülen insanlardır!

Zevk ve sefa yapmaya da gelmemektedirler...

Ekmek parası için üç kuruşa karın tokluğuna çalıştırılmaktadırlar, hatta asgari ücretin aşağısında çalıştırılan binlercesi vardır!

Onun için;

Bir çoğu 2 bin TL'yi ödeyemeyecek durumdadır!

Burada hükümetin yaptığı ise tam bir şark kurnazlığı ve insanların tepesine çökmekten başka bir şey değildir!

Ne yazıktır ki emeğin en yüce değer olması gereken bir dönemde aksine ayaklar altındadır...

Kıb-Tek'te patron kim?

El-Sen Başkanı Çağlayan Cesurer önceki gün bir açıklama yaparak devletin ve belediyelerin borçları konusunda uyarılarda bulundu...

Az buz bir para değil bu...

Kurumun toplamda 364 milyon TL alacağı bulunuyor ve bu müthiş bir rakam!

Tahsil edilmesine de kesinlikle katılırız...

Hatta borcu olanların elektriğinin kesilmesine de!

Gariban vatandaşın nasıl kesiliyorsa devletin de kesilmesi lazım belediyelerin de...

Ama garip olan şu;

Bunu niçin kurumun yöneticileri değil de sendika açıklıyor!

Ya da kurum için de kraldan çok krallar mı oluşmaya başladı?

Fasulyenin yahnisi!

Çiftçi kesiminde artık sabırlar tükendi...

Ciddi bir eylem hazırlığı var ve bu anladığımız kadarıyla eskilerine hiç benzemeyecek!

K.T.Çiftçiler Birliği dün bütün gazetelere ilan verip, siyasilerin resimlerini de kullanarak "Fasulyenin Yahnisi" mesajını verdi...

Yani, gelen aynı giden aynı, değişen bir şey yok!

Çiftçilerin bir kısmı devlet memuru ve gelirleri var ama bir kısmı tamamen ekmeğini buradan çıkarıyor ve fena halde dara düşmüş durumda!

Kavga ekmek kavgası, hibe filan değil alacağı olan parayı istiyorlar hepsi bu...

Yakında Lefkoşa'nın altını üstüne getirirlerse, bunun suçlusu da onlar değil hükümetler olacak!

İyi düşünsünler deriz...

Akıncı, Afrika'yı niye kutlamadı!

18'inci yayın hayatına giren Afrika Gazetesi yöneticileri ve okuyucularının Cumhurbaşkanı Akıncı'ya olan tepkileri devam ediyor.

Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde Afrika'dan tam destek gören Akıncı'nın gazetenin kuruluş yılını kutlamamış olması vefasızlık örneği olarak gösterilirken en büyük tepki de Küfi Birinci'den geldi;

"Akıncı'yı hangi makama seçtiğinizin farkında mısınız? Siz onu toplum lideri niyetine seçtiniz, o gitti KKTC Cumhurbaşkanı oldu. Sonra sosyal medyada size bunun nasıl bir adam olduğunu defalarca anlattım. Ama laf anlamadınız. Umut tacirinden medet umdunuz..

O şimdiden gelen cumhurbaşkanlığı seçimine yatırım yapmaya başladı…"

Çözüm falan diye bir derdi yok.

(Küfi BİRİNCİ)

Adli Şube devrede…

Dün bir vatandaşımızın üst katında oturan komşularından yüksek sesle müzik dinledikleri yönündeki şikayetini buradan yansıtmış ve yetkilileri göreve davet etmiştik.

Lefkoşa Adli Şube ekipleri ihbarımızı değerlendirip şikayetçi vatandaş ile irtibat kurdu ve gereğinin yapılacağını söyledi.

Duyarlılıklarından ötürü teşekkür ederiz

TDP'ye Harmancı yakışır…

TDP'de bu hata sonu kurultay var ve hem yeni genel başkan hem de yeni yöneticiler belirlenecek…

Genel başkanlık için Cemal Özyiğit ve Mustafa Emiroğluları yarışacak…

İkisini de sevgim ve saygım sonsuz ama belirtmeden de edemeyeceğim;

Vatandaş artık partilerin üst düzey yönetiminde genç ve enerji dolu isimler istiyor.

İşte sırf bu yüzden TDP'nin de Mehmet Harmancı gibi hareketli isimlere ihtiyacı var.

Ha keşke bir iki sene daha bu işi uzatmasalardı…

Her iki genel başkanın aflarına sığınarak bunları yazdım!

#mesajınızvar
Levent ÖZADAM'dan
#mesajınızvar
Gözden Kaçmadı
#gozdenkacmadi

Yorumlar

Dikkat!
Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.

Diğer Levent ÖZADAM yazıları