Emine Dizdarlı ezber bozunca!

Yayın Tarihi: 08/01/16 07:00
okuma süresi: 6 dak.
A- A A+

İki açıklama da önümde…

Yüksek Yönetim Denetçisi Emine Dizdarlı gayet sade bir dille soruyor;

11 milyon Dolarlık bir iş için niye ihaleye çıkılmadı diye!

Ulaştırma Bakanı Tahsin Ertuğruloğlu ise köpürüyor…

Niçin konuyu kendisine ulaştırmamış da basına taşımış!

Cevap gayet basittir;

Emine Dizdarlı eski yönetimlerin aksine şeffaf bir icraat yapmış ve perde gerisinde her ne yaşanıyorsa bunda kamuoyunun da bilgisi olması gerektiğini sağlamıştır…

Kısaca ezber bozmuş, şaibeli işlerin takipçisi olacağı mesajını vermiştir!

…

Tahsin Ertuğruloğlu ile dostluğumuz bize göre bakidir ama bu yazdıklarımızdan sonra bize kızar mı gücenir mi bilemeyiz!

Umarız bunu yapmaz…

Ertuğruloğlu burada yanlış yapmıştır!

Devletin bağımsız organının başında bulunan bir zatın açıklamasından belli ki çok rahatsız olmuştur!

Haklıdır çünkü eskiden bu işler böyle yapılmaz, soruşturma dosyaları hazırlanır ama bir türlü açılmazdı…

Eskiden yapanın yanına kalan bir düzen vardı şimdi Emine hanım bu düzeni bozdu ve haliyle Tahsin beyde de bur suçluluk psikolojisi oluştu…

…

Tahsin bey dün meclis kürsüsünde de epey sinirli tavırlar sergiledi!

Hem Emine hanıma yüklendi hem de kendisini eleştiren muhalefet milletvekillerine…

Oysa ben kendisinden beklerdim ki 11 milyon Dolar gibi çok ciddi bir işin neden ihalesiz yapıldığını açıklasın ve hem kendini bu işten sıyırsın hem de Emine Dizdarlı'nın ağzının payını versin ve sustursun…

Ama yapmadı, yapamadı!

Çünkü bu işin savunulacak hiçbir yanı yoktu ve bunu da pek ala en iyi kendisi biliyor…

Onun yerine ben olsam Emine hanımın müthiş iddiaları sonrasında bir gece boyunca hiç uyumaz ve ferman gibi bir açıklama yazıp açıklardım…

Ama dedik ya bu işin açıklanacak hiçbir yanı yok!

…

Sevgili Tahsin Ertuğruloğlu;

Eminim ki bu işin ortaya çıkacağını hiç hesaba katmadan böyle bir işe giriştiniz!

Hatta diyebilirim bu olay Tahsin beyi de aşan bir olaydır ve kendisi dik duramamış ve aksine böyle yanlış bir olayın destekçisi konumuna gelmiştir…

Bunların daha ayrıntılısını önümüzdeki günlerde buradan sizlerle paylaşacağım!

Zira bu olay çok daha vahim bir konudur ve birileri bizim bakanları kullanarak rant elde etme peşindedir…

Ne yazık ki bizimkiler ise buna karşı çıkacağına aksine destek olmakta ve bu da yetmezmiş gibi devletin bağımsız organlarını suçlama yoluna gitmektedirler!

…

Emine Dizdarlı'ya gelince;

Kendisini böyle bir açıklama yapıp perde gerisini aralamaya başladığı için gönülden tebrik ederim…

Artık bazı makamların ezber bozan icraatları bile gelecek için bize umut vermektedir!

Dizdarlı'nın da dediği gibi artık vatandaşın devletine ne güveni ne de saygısı kalmıştır…

Her şey perde gerisinde tezgahlanmakta ve yüksek yerlerden gelen talimatlarla yasa dışı yollarla yapılmakta ve bizim ilgili organlar ise uyumaktadır!

Bu ülke ne kadar fazla Emine Dizdarlı'ya sahip olursa önü o kadar fazla açılacak ve yolsuzluk ve arsızlık yapanların cesareti kırılacaktır!

Tabelalar kalkacak ama!

Ulaştırma Bakanı Tahsin Ertuğruloğlu anayollardaki tabelaların kaldırılması için bir girişim başlatmış ve biz de bunu desteklemiştik…

Hatta yapılan son açıklamada tarih de verilmiş ve 15 Ocak'a kadar kaldırılmayan tabelaların bakanlık tarafından kaldırılacağı açıklaması yapılmıştı.

Ama bu konuda bazı ihbarlar almaya başladık!

Bize gelen haberlere göre bu tabelalar yerinden söküldükten sonra hemen çok yakınlarına yenileri yapılacakmış ve bunun için de ilgili şirket belirlenmiş bile!

Takipteyiz haberleri olsun!


CTP'nin düştüğü duruma bakın!


Dün Diyalog Gazetesi'nde Alihan Pehlivan yazdı;

CTP-BG Genel Başkanı Mehmet Ali Talat'a, Türkiye Başbakan Yardımcısı Tuğrul Türkeş ile görüşsün diye UBP Genel Başkanı Hüseyin Özgürgün aracılık yapmış ve görüşme de öyle gerçekleşmiş…

Oysa CTP Genel Merkezi'nden yapılan basın açıklamasında Ankara ziyaretinin resmi bir yanı olmadığı açıklanmıştı…

Demek ki yanılmamışız;

Talat bir konferans için filan değil Türkeş ile görüşmek için gitti!

Ya da öyle değilse lütfedip bir açıklama yapsınlar…

Ziraat Bankası da modaya uydu!

En çok iş yapanlar onlar en fazla para kazananlar yine onlar…

Buna bir itirazımız yok!

Ama haybeye para kazananlar da bankalar olunca vatandaşın ağrına gidiyor artık…

Bir okurumuz dün Ziraat Bankası Gönyeli şubesine gitmiş kredi taksitini yatırmak için, çünkü evi bankanın sadece 50 metre uzaklığında.

Bankanın merkez şubesinden kredi aldığını onun için 30 TL'lik masraf ödenmesi gerektiğini söylemişler…

Hani bazı bankalar yapardı ve şubeler arasında olan işlemlerde masraf alırlardı, Ziraat Bankası da bu modaya uymuş ve kendi müşterileri olsa artık yapılan işlemlerde 30 TL zorunluluğu getirmiş…

Hadi diğerlerini anlarız da Ziraat gibi köklü bir bankaya yakıştıramadık!

"Şahane mağdurlar!"

"Herkesin sistemden kaynaklanan mağduriyetlerden bahsettiği ve sistemin mağduru olanları kendi sorumluluklarıyla yüzleşmeye davet etmeksizin adeta yücelttiği ortamlarda, aklıma Adorno'nun şu cümlesi gelir: "Şahane mağdurların yüceltilmesi, sonuçta onları mağdurlaştıran sistemin yüceltilmesinden başka bir şey değildir".

(Tufan Erhürman)

#mesajınızvar
Levent ÖZADAM'dan
#mesajınızvar
Gözden Kaçmadı
#gozdenkacmadi

Yorumlar

Dikkat!
Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.

Diğer Levent ÖZADAM yazıları