"İlahiyat Koleji'nin kurdelasını Yorgancıoğlu kesmedi mi!"

Yayın Tarihi: 21/06/16 07:00
okuma süresi: 7 dak.
A- A A+
"Merhaba Levent bey.

Genelde yaptığım bir şey değil ancak haberin çıktığı tüm internet sitelerinde haberin en altındaki yorum bölümünden yorum yapmaya çalışmış olmama rağmen ne ilginçtir hiçbiri de yorum yapmama olanak vermediğinden veya tembihli organizasyon engellemesine maruz kaldığımdan son çare olarak yorumumu sizin aracılığınızla duyurma yolunu tercih ettim.

Eğer yayınlarsanız memnun olurum.

Konu haber koordinasyon bürosu ile alakalı olarak Sayın Özkan Yorgancıoğlu'nun kamuoyunu aydınlatma amaçlı,(günah çıkarma amaçlı) yapmış olduğu röportajı kastediyorum.

Sayın Özgürgün'ün veya Sayın Serdar Denktaş'ın Anavatana bağlılıklarını geçmişten günümüze sürekli dile getirdikleri hepimiz tarafından biliniyor.

Beğeniriz veya beğenmeyiz adamlar açıkça, parmaklarının arkalarına saklanmadan, bizim ilkeli duruşumuz Anavatana bağlılığımızdır diyorlar.

Ve gerek muhalefette olsunlar, gerekse iktidarda olsunlar bunun gerektiği gibi de davranıyorlar.

Tasvip etmemiz veya etmememiz bir tarafa etik olarak doğru olanı da budur diye düşünüyorum. Bunu kabul etmeden düşünce özgürlüğüne veya demokrasiye olan saygıdan bahsetmek de mümkün değildir.

Halbuki Cumhuriyetçi Türk Partisi geçmişten günümüze Kıbrıs Türk toplumunun toplumsal varlığını koruma yönünde mücadele ettiğini, CTP'nin Kıbrıs Türk Toplumunun toplumsal varlığının güvencesi olduğunu söylemiş ve bildiğim kadarıyla bu duruşu kendine ilke edinmişti.

Elbette ki Cumhuriyetçi Türk Partisinin bu doğrultudaki duruşuna, ilkelerine, inançlarına, tasvip eder etmez herkesin saygı göstermesi de demokrasinin bir gereğidir. Dolayısı ile ben Sayın Özkan Yorgancıoğlu'nun yaptığı basın açıklamalarını veya davranışlarını, ilkelerine ve bu ilkelerine olan bağlılığı çerçevesinde tabanına, kendisine oy vermiş sempatizanlarına karşı ne kadar sorumlu davrandığı temelinde değerlendiririm.

Sayın Yorgancıoğlu'nun Başbakanlığı döneminde yukarıda belirttiğim ilkelerine ters birçok davranışta bulunmuştur.

Örneğin Haspolat'ta ki külliye inşaatının yapımına Cumhuriyetçi Türk Partisi hep karşı çıkmış ama Sayın Yorgancıoğlu Başbakan olur olmaz elinde makası İlahiyat Koleji'nin açılış kurdelesini kesmeye koşmuştu.

Bir diğer örnek ise Sayın Yorgancıoğlu ana muhalefet partisi lideri olduğu dönemde KKTC ile ilgili ihalelerin Kuzey Kıbrıs'ta açılması gerektiğini her fırsatta vurgulamış, savunmuş ama Başbakanlığı döneminde, Kıbrıs'taki tüm Osmanlı kültür mirasının restorasyonu için açılacak ihalelerin Ankara'da açılması içerikli protokol imzalamıştır.

Sonra da hem bizlere hem de kamuoyuna bu protokolün yalnızca iki büyük cami için geçerli olduğu yalanını söyleyerek bizleri kandırdıktan sonra protokolün hayata geçmesi için gereğini yapmıştır.

Şimdi ise irtibat bürosu hususundaki açıklamalarını hayretler içerisinde izlemekteyim.

Açılmasını savunanlara da,karşı duranlara da saygı duyarım.herkes, inandığı doğrultuda açıkça düşüncelerini ifade edebilmelidir.Açıkça söyleyebilmelidir.Siyah dersiniz veya Beyaz dersiniz.Neden siyah dediğinizi veya neden beyaz dediğinizi de söylersiniz.Bu davranışınızdan dolayı da herkes size saygı duyar.Savunan kesimlerin neden tartışmasız savunduklarını da karşı duran insanların neden karşı durduklarını da yukarıda belirtmiştim.

Sanki karşı duran kesimlerin itirazları anlaşmanın süresineymiş gibi bir savunma geliştirmek kendini daha fazla dibe çekmekten başka hiç bir işe yaramaz!

Sayın Yorgancıoğlu tabanının ve partisinin ilkelerine ters düşen durumlarla karşı karşıya kaldığı durumlarda yapabileceği iki şey vardı.

Birincisi imzalamazsın, neden imzalamadığını halka ve tabanına açıklayarak istifa eder onurlu bir biçimde çekip evine gidersin.

İkincisi temsil ettiğin kesimlerin ilkelerine ters bir davranış sergilemeyi göze alır imzalarsın ve Başbakanlık koltuğunda oturmaya devam edersin!

Sayın Özkan Yorgancıoğlu ikinciyi tercih etmiştir ve bu protokolü imzalayarak Bakanlar Kurulu'ndan geçirmiştir.

Şimdi yaptığı açıklamalarını değerlendirirken ise, kusura bakmayın ama padişahın kıçını elledikten sonra pardon Padişahım Sultanımı zannetmiştim diyen Vezirin mazeretinden daha farklı değerlendirirsem kendime aptal demiş olurum saygılar sunarım.

(Cafer Gürcafer)

TAK'ı elbirliğiyle katletmeyelim!

Maliye Bakanı Serdar Denktaş dedi ki;

"Yürüyüş çağrısı ajansa başlıklı kağıtla bildirilmediği için haber yapılmadı…"

Anlaşılan o ki Denktaş konuyu araştırdı ve TAK Müdürü Neriman Saygılı'dan böyle bir bilgi aldı!

Eğer gerekçe buysa Neriman hoca haklıdır…

Çünkü TAK'ta eğer bir haber yayınlatmak isterseniz bunu başlıklı kağıtla kuruma göndermek zorundasınız!

Yıllardan beridir bu uygulama yapılıyor…

Yani öyle elini kolunu sallayarak TAK'a gidip düz bir kağıda asın bildirisi yazıp bunu yayınlatamazsınız!

Sert eleştirilerde bulunan Yönetim Kurulu Üyesi arkadaşlar bunu niçin göz ardı ediyor anlamış değilim…

TAK bir devlet kurumudur ve belli kurallarla yönetilir!

Burada yapılan yanlış eylem düzenleyecek olan arkadaşlara bunun söylenmemiş olunmasıdır…

Bu arada sırf muhalefet olsun diye TAK müdürü ve yöneticilerine haksız bir saldırı yapılmaktadır…

TAK'ın biriken bir çok sorunu her nedense konu edilmezken, yarım kalan inşaatı bir türlü bitirilmezken bir haberin yayınlanmamasını bu kadar eleştirmek de popülizm yapmaktan başka bir şey değildir!

Elbette TAK'ta demokrasi ve haber alma özgürlüğü tam manasıyla uygulanmalıdır ama bunun rencide ederek yapmaya çalışmak kimseye bir yarar getirmez…

İddia edildiği gibi TAK, Türkiye ve Güney Kıbrıs da dahil bir çok ülkeden daha fazla özgürlüklere ve fikir özgürlüğüne önem veren kurumumuzdur.

Kaş yapayım derken göz çıkarmayalım lütfen!

#mesajınızvar
Levent ÖZADAM'dan
#mesajınızvar
Gözden Kaçmadı
#gozdenkacmadi

Yorumlar

Dikkat!
Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.

Diğer Levent ÖZADAM yazıları