Dinler arası diyalog yalanı!

Yayın Tarihi: 11/07/16 07:00
okuma süresi: 6 dak.
A- A A+

Bayramlarda Larnaka'daki Hala Sultan Camii'sine yapılan ziyaretlerden sonra yapılan yayınları izliyor musunuz…

Hele de yapılan açıklamaları!

Sanki de Rum kesimi mal bağışlıyormuş gibi bu işin güzel reklamını yapıyor…

Biz de onlara alet oluyoruz!

İzir verdiler diye neredeyse Rumların ayaklarının altını öpmediğimiz kaldı…

Kıbrıs'ın tamamında özgür ibadetmiş!

Bayramdan bayrama özgürlük yani…

Din İşleri Dairesi Başkanı Talip Atalay Rum meslektaşıyla birlikte adada barış için dua ediyormuş…

Burada Atalay'ın misyonu ne çok merak ediyoruz doğrusu!

Son zamanlarda kendisi hakkında eleştiri yapanları da sağa sola şikayet etmeye başladı…

Aklı sıra güya tarafsız basını susturacak!

Gözü öyle bir döndü ki artık Tayyip beyin adını da ağzına almaya başladı…

Neymiş sürekli kendisiyle görüşürmüş!

Amacı belli, görevi bittiği bu koltukta bir süre daha oturmak…

Aynı siyasilerin hastalığı, koltuk babadan miras ya!

Hala Sultan Camii'ne yapılan ziyaretlere gelince…

Perde gerisinde anlamadığımız bir şeyler dönüyor!

Belli ki bir şeyler pişirilmeye çalışılıyor…

Ama bu konuda uyumayanlar da yok değil!

Takipteler ve zaman zaman yaptıkları yorumlarla bazı önemli konulara dikkat çekiyorlar…

Hala Sultan'ın Rumların propaganda alanı olduğuna dikkat çekiyorlar!

İşte o uyarılardan bir tanesi;

"Levent bey iyi günler.

Geçen günkü Hâlâ Sultan Türbesi "Dinler arası diyalog" grubunun şov alanı oldu.

Hâlâ Sultan hazretleri üzerinden Rum lehine propaganda yapıldı.

Her gün KKTC'de ayin yapan ve bugüne kadar KKTC makamlarına teşekkürü çok gören Rum Ortodoks kilisesi.

Ama Din İşleri Daire Başkanı da her Hâlâ Sultan ziyaretinde Başpiskopos, Rum İçişleri Bakanlığı ve İsveç Elçiliğine teşekkür ve şükranlarını sunmaktadır.

Sanki de Rum tarafı Türklere çok büyük bir lütuf sunmuş gibi yüceltiliyor ve kamuoyuna bu şekilde aktarılıyor.

Geçen yıl Başpiskopos'a sordular, KKTC'deki ayinlerden dolayı teşekkür edecek misiniz, diye!

Cevabı "Kuzey'deki tüm kiliselerin anahtarları verilmeden, serbest ayin yapmaya başlamadan ve kiliseye ait mallar iade edilmeden teşekkür etmeyi düşünmüyorum" dedi.

Ayrıca son Hala Sultan ziyaretinde daha önce olmayan bir manzara vardı.

4 Ortodoks papaz, Ermeni, Maronit, Katolik ve yabancı misyon şeflerinin yoğun bir şekilde katılımları dikkat çekiyordu…"

Yukarıdaki tespitlere katılmamak elde değildir…

Özellikle de Talip Atalay Din İşleri Başkanı olduktan sonra bizde Güney'deki tüm makamlara bir yıkama yağlama psikolojisi içine girdik!

Ortada bir dik duruş filan da kalmadı…

Talip bey makama geldikten sonra yüzlerce kez Rum kesimine geçip papazlarla içli dışlı oldu ve bunun adına sadece 'dinler arası diyalog' dedi!

İyi de bu diyaloglar sonrasında bizim kazanımlarımız ne oldu bundan bahseden yok…

Kıbrıs Türkünün kellesini isteyen bir zihniyet ile olur mu!

O da başka bir mesele…

Kundaklama olayı ne alemde!

Aylar önce Lefkoşa'da bazı işyerleri kundaklandı…

Tutuklamalar yapıldı.

Tutuklananlar cezaevine gönderildi!

Yüzlerce ifade alındı…

4 ay geçti ama hala bir sonuç yok!

Bu arada bazı kafa karıştıran olaylar da yaşandı…

Ortada hala bir dosya yok!

Olay var, tutuklu var ama dosya hazır değil…

Bu konuda davaya bakan yargıç da polisi suçlayarak 90 gün boyunca ne yaptınız diye kızmış, haklı olarak!

Bu tepkiden sonra yargıç ani bir kararla değiştirilmiş…

Bayram günü dava görülerek zanlılar yeniden cezaevine gönderilmiş!

Perde gerisinde neler yaşanıyor tam bir muamma…

Birileri artık ortaya çıkıp açıklasın, kundaklama olayı ne zaman sonuçlanacak ve bu işi yapanlar suçlarının bedelini ödeyecekler!

"Cumhuriyet Parkı Gönyeli Belediyesi'nin!"

Bayram öncesinde yazmıştık…

Lefkoşa'daki Kurucu Cumhurbaşkanımız Rauf Denktaş'ın da kabrinin bulunduğu Cumhuriyet Parkı'ndaki temizliğin belediyeler arasındaki sürtüşmesini.

Hem Harmancı'ya hem de Benli'yi göreve çağırıp bu konuda bir anlaşma sağlanmasını da istemiştik.

Benli'den ses çıkmadı ama Harmancı bu konuda bize küçük bir açıklama yaptı.

Şunları söyledi:

"Levent abi selamlar. Yazını okudum. Ciddi yanlış bir bilgi olduğunu düşünüyorum.

Orasının arazisinin yüzde 85'i Gönyeli toprağı.

Alanın sorumluluğu ise hali hazırda Çevre Dairesi'nde.

Yani aslında anlamadığımız bir durum yok…"

"Gazeteci taktirle beslenmiyor!"

"Saygı duyduğunuz gazetecilerin çalıştığı, önemli ve kamu yararına haberlerin veya yayınların yapıldığı gazeteleri bayilerden gidip satın almak gerekiyor. Çünkü gazeteci denilen millet takdirle beslenmiyor, yemek yiyor. Yemek yiyebilmesi için para kazanması gerekiyor. Bu paralar ise gazete satışından geliyor. Her bir şeyin çöktüğü, dejenere olduğu, kirlendiği ülkemizde hala daha doğruyu yazan gazeteler, gazeteciler var. Siz destek verdikçe daha doğru işler yapacaklar…"

(Ulaş GÖKÇE)

#mesajınızvar
Levent ÖZADAM'dan
#mesajınızvar
Gözden Kaçmadı
#gozdenkacmadi

Yorumlar

Dikkat!
Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.

Diğer Levent ÖZADAM yazıları