Devekuşu gibiler!

Yayın Tarihi: 14/07/16 07:00
okuma süresi: 6 dak.
A- A A+
Kamuda çalışan hekimlerin ikinci iş yapıp yapmadığı aslında çok da kimsenin umurunda değil…

Yapılan yorumlardan da vatandaşın tek derdinin devlet hastanelerinde adam gibi muayene olmak isteği anlaşılıyor!

Her şeye rağmen hekimlere saygı hala büyük…

Ama kamuoyunda öyle bir görüş var ki sağlıkta sistemsizliğin artık sistem olarak kabul gördüğünü de gözler önüne seriyor!

Hekimler nerede isterlerse istesin çalışsınlar…

Yeter ki devlet hastanedeki görevlerini aksatmasınlar!

Zaten kimin ne kadar kazandığı da kimsenin çok umurunda değil…

…

Bu ülkede iyi ki Serbest Çalışan Hekimler Birliği var…

Sektörün tam ortasında oldukları için kapalı kapılar ardında neler olduğunu da anında ulaşıyorlar!

Ve bunlar elbette yasal olmayan şeyler…

Son örneğindeki gibi!

Her ne kadar devlette çalışan hekimlerin ikinci iş yapması yasaksa da neredeyse yapmayan yok gibi…

Ama bizim hekimler o kadar cesur ki başka işletmelerin kapısına tabelalarını asmaktan bile çekinmiyorlar!

Haklılar çünkü, yaptıkları iş yasal değil ama bunun da bir bedelini ödetecek makam yok bizde…

…

Türkiye'de 20'ye yakın hastanesi olan Momarial Hastanesi belli ki 80 milyonluk Pazar kendilerine dar gelmiş 300 bin nüfusluk KKTC'ye de göz dikmiş!

Lefkoşa Devlet Hastanesi'nin tam karşısına da ofisi kurmuşlar, diyor ki tabelada;

Memorial KKTC Temsilciliği

Onkoloji Danışma Merkezi…

Başına da bizim devlet hastanesinin bir çalışanı olan Özlem hanımı koymuşlar…

Tesadüf bu ya aynı branştan bir hekimimiz!

Burada amaç kanser hastalarının Türkiye'deki Memorial Hastaneleri'ne sevki…

Maşa olarak da bizim kendi hekimlerimiz maşa olarak kullanılıyor!

Hem de ülkede isim yaptıkları için tabelaları bile kapının üzerinde asılı…

Ne kadar çok hasta o kadar çok prim meselesi!

…

Sevgili okurlar dikkat ettiniz mi…

K.T. Serbest Hekimler Birliği bu skandalı açıklayan bir bildiri yayınladıktan sonra ortada yaprak bile kıpırdamıyor!

Sağlık Bakanlığı belki görevini yapıp dün orasını kapattı ama tek kelimelik bir açıklama yok…

Ortada yasal olmayan ve Kıbrıslı Türk hekimin de alet edildiği bir yasa dışılık var ama devekuşu oldular mübarek!

Memorial'in ofisi kapatıldı ya görev tamam…

Peki ya diğer sağlık örgütleri!

Tabipler Birliği…

Tıp-İş…

Onlar da bu olayda devekuşu rolünü tercih ettiler!

Çünkü bu işte ciddi bir rant var ama yasa dışılık da artık yasal sayıldığı için sin da geçsin…

Bana dokunmayan yılan bir yaşasın!

Çünkü genelde ikinci iş yasağı deliniyor…

Devlet hastanelerinde hastanın yüzüne bakmayanlar özel kliniklere gelen hastaların önünde el pençe divan duruyorlar!

…

Maalesef ki geldiğimiz nokta içler acısıdır…

Biz burada devlette hekim sıkıntısı çekerken, büyük sermayelerle kurulmuş dışarıdaki dev sağlık kuruluşları artık bizim kamu çalışanlarını da kullanarak KKTC'yi gelen geçen hanına çevirmiştir…

Hadi devletteki bir takım kötü şartlardan dolayı aciz durumları anlarız da sırf kendi mesleğinden olduğu için yanlış iş yapanları kanatları altına alanları anlamamız mümkün olamaz!

Koordinasyon ofisine inanç yok!

En uzun tartışmalardan birisini yaşıyoruz…

Sonuçta kararı mahkeme verecek ama ülke geneli bu ofisi tutmadı!

Ya da vatandaşa doğru dürüst anlatılmadı…

Algılanan şu;

'Türkiye gençliğimize de el attı ve buraya bir koordinatör atayıp gençliği tımar edecek…"

Bu ofisi destekleyenler ise gençlerin sporda dışa açılması için büyük bir fırsat olduğunu düşünüyor!

Bir kısmı da 'Türkiye ne derse odur' mantığında…

Burada ciddi bir şekilde iletişim eksikliği hissediyoruz!

Hadi hükümet tavla teslim bir politika izliyor ama, peki ya TC Büyükelçiliği…

Artık onların da konuşması lazım!

Çok eskiden olduğu gibi…

"RTE 'ver' derse!

"40 yıldır sağ kesim "Güzelyurt üç aya veriliyor" diye olay çıkarır, sonra yine aynı kesim "Güzelyurt'u vermeyiz" diyerek kahraman olur.
Güzelyurt 40 yıldır görüşülmeden sağ kesimce "verilir", sonra "geri alınır" ve yıllar böyle geçer. O nedenle Güzelyurtlular Annan Planı'na güçlü "Evet" demişlerdi.

Sıkıldılar bu oyundan. Kimse sokağa atılacağına inanmıyor. "Güzelyurt'u vermem" diyen Özgürgün'e ise kimse inanmıyor.

RTE "ver" dese Özgürgün'ün Lefkoşa, Mağusa ve Lefke'yi vereceğini de bir tek Güzelyurtlular değil, biz de biliyoruz…"

Nijeryalılara dikkat!

Bu konudaki üçüncü uyarımız bu…

Nijerya'nın Ankara Büyükelçisi DAÜ'ye yaptığı bir ziyarette vurgulamıştı;

'KKTC'ye gelen Nijeryalı öğrencilere dikkat edin' diye!

Öğrenci olarak gelenleri bir kenara koyuyoruz…

Ama öğrenci olarak gelip de kayıt parasını yatırdıktan sonra okulun kapısından girmeyenlerin sayısı tavan yaptı!

Bunların çoğu da çok para kazanmak için yasal olmayan işler yapıyor…

Özellikle de uyuşturucu sektöründe!

Bir kez daha uyarmak ihtiyacı hissettik…

#mesajınızvar
Levent ÖZADAM'dan
#mesajınızvar
Gözden Kaçmadı
#gozdenkacmadi

Yorumlar

Dikkat!
Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.

Diğer Levent ÖZADAM yazıları