Yıkama yağlama dönemi!

Türkiye'de bir internet sitesinin attığı başlığa bakın…

"Yavru Cumhurbaşkanına bak!"

Aklı sıra Cumhurbaşkanı Akıncı'yı aşağılıyor…

Küçük düşürmeye çalışıyor!

Nedeni basit…

Türkiye'de herkes kelle avcısı oldu ya!

Akıncı idama karşı olduğunu söyleyince topyekün saldırmaya başladılar…

Çünkü Erdoğan 'önüme gelirse imzalarım' demişti!

Bundan böyle yalakalığın haddi hesabı yok artık…

Başkomutan ne derse o!

…

Cumhurbaşkanı Mustafa Akıncı hem de böyle hassas bir süreçte ülkede her susarken dosta düşmana bir demokrasi dersi vermiştir…

Anavatan'da bir çoğu şimdi darbe girişiminden daha ziyade yıkama yağlama süreci başlatmıştır!

Oysa Türkiye Cumhurbaşkanı Erdoğan bile Akıncı'yı demokrasiye sahip çıktığı için teşekkür ederken aslında çık da idam yanlısı olmadığını göstermektedir…

Zaten inançlı bir kişinin, Allah'ın verdiği canı yine Allah'ın alması gerektiğine inananların idama destek vermesi, bunun için kamuoyu yaratması ve Türkiye'ye yıllar öncesine götürmesi beklenemez!

…

Kesin ve net söylüyorum…

KKTC'de de durum çok farklı değildir!

Yaşanan ortak duygu tedirginliktir, korkudur…

Zira öyle şeyler yaşanmış ve öyle iddialar ortaya atılmıştır ki neredeyse insanımızın ruh hali bozulmuştur!

Sohbetlerin tek konusu darbe girişimi ve Türkiye'de geçen olağan üstü halden sonra KKTC'de tutuklamaların ne zaman başlayacağı olmaktadır…

Hatta bu konuda bir çok isim verilmekte, helikopterlerle azı kişilerin Türkiye'ye götürüldüğü iddia edilmektedir!

Bu kaos ortamını ortadan kaldıracak olan ise yine Cumhurbaşkanı Akıncı ile hükümetin ta kendisidir…

…

Çakma Fuat Avni'lere dikkat!

Attığı tweetlerle Türkiye'de gündem olan ve Fuat Avni takma adlı zat ya da zatlar sonunda KKTC'de el attı…

İki gündür yazılı ve internet medyasında bazı isimler de verilerek çeşitli suçlamalarda bulunuluyor!

Çakma mıdır yoksa gerçek mi bilemeyiz…

Bildiğimiz tek şey bu tür yayınların toplumun genelini huzursuz ettiğidir!

Cumhurbaşkanı Erdoğan'a muhalefeti ile bilinen ve devletin içinden olduğu tahmin edilen bu tür yayınlara ne kadar az rağbet edersek anlayacaktır ki bizim ülkede mayası tutmayacaktır…

"İlan Edilmemiş Olağanüstü Hal!"

"Demokrasiye biraz olsun inanan her insanın Türkiye'deki darbeye karşı çıkması gerekiyor. İnsanlıktan biraz olsun nasibini almış her insanın orada yaşananlar karşısında üzülmesi gerekiyor. Bunlara ek olarak, Özker Hoca'nın dediği gibi, Türkiye hapşırırsa biz nezle oluyoruz. Bunların hepsi doğru. Ama sanırım yine de biraz abartıyoruz. Türkiye'de yaşananlarla bu kadar iç içe geçerek, hep eleştirmemize rağmen, orada ne oluyorsa burada da olmasına istemeden katkı yapıyoruz. Türkiye'de yaşananlardan sonra orada ciddi bir tedirginlik atmosferi var bugün. O atmosferi buraya da taşımak, sanki burada da ilan edilmemiş bir olağanüstü varmış gibi yaşamak gerekli de, doğru da değil. Özgürlüğü yalnızca hukuk sınırlamaz. Bazen atmosfer hukuktan bile daha sınırlayıcıdır. Bu atmosferi hızla değiştirmemiz gerekiyor.."

(Tufan Erhürman)

"Bilmeceli haber!"

"Bu ülkede habercilik dibelik karagözlük oldu.

Fetö'nün Kıbrıs'ta bağlantılarını bilirler, kurumları bilirler, buradaki paralarının miktarını kuruşuna kadar söylerler,

AMA

Tek bir İSİM bile ortada yok. Tek bir kişinin adını bile söylemezler.

Yoksa "Bak biz sizi biliyoruz, fakat açıklamamızı istemiyorsanız gelin bizi ödeyin" mi demek istiyorlar?

Eğer böyle değilse yarından bu isimleri açıklarsınız.

Dünyanın hiçbir yerinde böyle muğlak ve bilmeceli haber yapılmaz.

(Barış MAMALI)

Ortaklar ters düştü!

"Bugünkü basınımızda şaşırtıcı ve çelişkili haberler dikkatinizi çekti mi? Başbakan Hüseyin Özgürgün "Fetullahçılar KKTC'de her alana hakim" görüşünü belirtti. Başbakan yardımcısı Serdar Denktaş ise "darbecilerin Kıbrıs bağlantısı olduğuna kimse beni inandıramaz" dedi. Koalisyon hükümetinin tepesinden gelen iki farklı görüşün hangisine inanmalı?.."

(Ahmet TOLGAY)

"Atatürk'e yeteri kadar değer vermedik!"

"Cemaatlerin, devletin çeşitli kademelerine yerleşmesinin Türkiye'de laik devlet yapısı açısından büyük bir tehdit olduğu aydınlar tarafından yıllardır vurgulanıyordu. Bu uyarılar zamanında dikkate alınmadığı gibi buna fırsat verecek çok sayıda uygulama oldu.

Keşke Türkiye'de, dinin, inancın ve ibadetin devlet işlerine karıştırılmamasının önemini neredeyse 100 yıl önce gören Atatürk'ün aydınlatan düşüncelerine daha fazla değer verilmiş olsaydı, dinin siyasal ya da kişisel maksatlarla istismar edilmesine müsaade edilmeseydi...

Ne kadar zor olursa olsun Türkiye'nin bugün içinden geçtiği sancılı dönemi atlatacağına inanıyorum.."

(Kudret Özersay)

"Tebrik ediyorum!"

"Lefkoşa Türk Belediyesi, hiçbir radikal önleme imza atmadan tüm belediyenin faturasını LEFKOŞA HALKINA ÇIKARTI.

SU FİYATINI SABİT OLARAK ALACAK OLAN LEFKOŞA BELEDİYESİ AÇIKLADIĞI FİYATLARIN ARDINDAN AYDA BRÜT BİR MİLYON TÜRK LİRASI ÜZERİNDE GELİR BEKLİYOR...

Lefkoşa'da yaşamak artık çok pahalı...
2.3 TL/ ton a alınan suyu %100 ün üzerinde bir karla satacak olan Lefkoşa Türk Belediyesi ekonomik anlamda gerçekten radikal bir uygulamaya imza atmıştır.

LTB'nin bu uygulaması birçok hane halkını olumsuz yönde etkileyecektir. Ancak ast olan halk veya halkın geçinebilmesi değil. Ast olan siyaset...

LTB'yi tebrik ediyorum..."

(Mehmet SAYDAM)

Hayvanların günahı ne!

Hayvan Sağlığı Yasası'nda tüzük değişikliği yapıldı…

Buna göre diyor ki;

"Hayvan sahibi, bu süre için karantina ücreti ödemek, aşı ve tahlilleri yaptırmak ve besleme masraflarını karşılamak durumunda olacak.

Tüzük değişikliğine göre bu şartların yerine getirilmemesi durumunda evcil hayvan, insan ve hayvan sağlığını tehdit eden hayvan olarak kabul edilecek ve evcil hayvana KKTC'ye girişinden 48 saat sonra ötenazi uygulanacak…"

Bu haberi okuyunca tüylerim diken diken oldu!

Ötenazi uygulayacaklarmış…

Bunu yapacak olan Veteriner Dairesi Müdürlüğü!

Sahibine değil hayvana gücü yeten…