Dershaneler utanmayı attı!

Yayın Tarihi: 23/08/16 07:00
okuma süresi: 7 dak.
A- A A+
İyi ki duyarlı okuyucularımız var…

Bazen onlar uyarmasa saman altı edilecek çok şey var aslında!

Aslında biz sıklıkla yazıyoruz ama asıl ilgili devlet birimleri yeteri kadar üzerine eğilmediği için sorunlara köklü çözümler üretilmiyor…

İkinci iş konusu tabi ki!

Ama bu kez hekimlerde değil devlet okullarında…

Çok sayıda ikinci iş yapan devlet öğretmeni var ama devlet bunu bildiği halde üstüne gitmiyor!

İşlerine gelmiyor çünkü siyasetçinin…

Rantın önünü keserlerse bu sefer kendi siyasi rantının da kesilmesinden korkuyorlar, bunun başka bir açıklaması olabilir mi?

Hadi siyasileri bir yana koyun…

Peki ya eğitimde örgütlü sendikalar!

Okulların açılmasına az bir süre kaldı ya…

Her sendikadan ayrı bir açıklama çıkıyor!

Tamam sorunları ortaya koyuyorlar ama tek bir tanesi ortaya çıkıp da devlet öğretmenlerinin yasal olmadığı halde özel dershanelerde çalışan devlet öğretmenlerini konu etmiyor…

Çünkü işlerine gelmiyor!

Onlarda da meslektaşlarını kanatları altına alma gaylesi var…

Oysa asıl sendikalar konuyu gündeme taşımalı, yasa dışı olan ikinci işin ortadan kaldırılması için mücadele etmeliler!

Bir okurumuz dershaneler konusunu öyle güzel kaleme almış ki, böyle detaylı bir değerlendirme eğitim camiası için büyük bir fırsattır…

Herkes kendi payına bir şeyler çıkarırsa ne ala;

…

"Sevgili Levent Bey öncelikle yazılarınızı her gün takip eden ve kaleminizi çok beğenen bir okur olduğumu belirtmek istiyorum. Bu mesajı size yazmamın sebebi eğitime vermiş olduğunuz önemi ve yazacağım konu ile ilgili daha önce de yazmış oldunuz yazılar olduğunu bilmemdir. Konu dershaneler.

Malumunuz okulların açılması yaklaşmakta ve bu sektörde de büyük bir hareketlilik yaşanmaktadır. Özellikle Mağusa'da (Lefkoşa'da dershane sayısı fazla olduğu için) onca öğretmenlik mezunu gencimiz işsiz gezerken ve de en önemlisi devletli öğretmenlerin okullarda çalışması yasak iken bunun yetkililer ve özellikle de Eğitim Bakanlığı tarafından görmezden gelinmesi gerçekten içler acısıdır.

Durum sanıldığından daha ciddidir. Bugün okul öğretmenleri dershanelerde çalışmak için neredeyse birbiriyle kavga edecek duruma gelmişlerdir. Dershanede çalışmak isteyen devletli öğretmenlerde aranan en büyük özellik dershaneye kaç öğrenci getirebileceğidir, direk bunun pazarlığı yapılarak öğretmen alınmaktadır.

Öğretmenler okulda yapması gerektiği işi doğru dürüst yapmadığı için (bunun için devletten maaşçığını da eksiksiz çekmeye devam ederken) ortaya çıkan bir yapı olan dershanede yine aynı öğrencilerine ders vererek alenen devleti vatandaşı ve en önemlisi en önemli varlığımız çocuklarımızı kandırmaktadır.

Kıbrıs'ta güzel bir deyim vardır "utanmayı attı" asıl öyledirler.

Bakın bugün Mağusa'nın büyük liselerinin (GMTMK, NKL) öğretmenlerinin hepsi bu yapının içerisindeydi.

Utanmayı attı dedim çünkü önceden bu kurumlar bir devlet öğretmeni çalıştıracağında en azından başka şehirden getirirlerdi.

Şimdi bırakın utanmayı aynı şehirden en büyük okullardan açık açık bu işi yapmaktadırlar.

Hatta Mağusa'da bir dershane kadrosunda okul hocalarını bir kenara bırakın, müdür yardımcılarını, hatta onların yakınlarını bile çalıştırmakta ve bu kişiler okuldaki çocuklara kayıt için baskı uygulamaktaymış.

Şimdi size soruyorum;

Her gün eğitim çok kötüye gidiyor diye yakınan kişiler niçin bu sektöre el atmıyor.

Bakınız bu sektör sanıldığından bile daha tehlikeli bir sektördür. Soruyorum size bugün Türkiye'de bu kanlı darbe planını yapan terör örgütünün bu kadar büyümesinin altındaki yapı nedir?

Bugün Türkiye'nin Cumhurbaşkanı niçin ısrarla bu yapıyı kontrol altına almak için büyük bir savaş vermekte?

Çünkü gerçekten bu yapının ne kadar önemli ve takip edilmesi gerektiğini bilmektedir. Yapılması gereken çok basittir. Milli Eğitim Bakanlığına bağlı müfettişler (tabii önceden haber vermeden çünkü bu da yapılıyor) aynı haftada iki farklı gün bu kurumlara gidip kimlik kontrolü yapacaktır. Durumun ne kadar ciddi boyutlarda olduğunu göreceklerdir.

Bugün Mağusa'nın en büyük dershanesi olduğunu iddia eden yapıda maalesef hizmetliler, halkla ilişkiler personelinin dışında bir bilemediniz iki full time personel mevcuttur.

Bu nasıl mı olur, şöyle olur;

Mağusa'nın ve Lefkoşa'nın ekonomik olarak birbirinden tamamen ayrı büyük dershaneleri görünürde tek bir dershaneymiş gibi bir şirket adı altında birleşmişlerdir. Bu yapı Eğitim Bakanlığına karşı tek bir yapı gibi kendini gösterdiği için her branştan birer veya ikişer öğretmen göstermektedirler. O öğretmenlerin bir veya iki tanesi Mağusa bir iki tanesi Lefkoşa'da bir dershanede bir iki tanesi Lefkoşa'da başka bir dershanededir.

Aslında bakıldığında farklı dershaneler gibi görünen bu kurumlar bir şirkettir ve o şirketin bir kadrosu var gibi görünür.

Gerçekte işi yapan tamamen devletli öğretmenlerdir. Şimdi başka önemli bir konu aynı gibi görünen fakat birbirinden tamamen bağımsız bir ekonomik yapıya sahip olan (bunu tutan özel muhasebecileri varmış) bu yapı devletten vergi kaçırmış da olmuyor mu?

Sanırım Maliye Bakanlığına da iş düşüyor.

Durum çok ciddi ve maalesef siz ve sizin gibi birkaç kalemin dışında bu durumun ciddiyetinin farkında olan kimse yok.

Unutmadan bu konuyla şimdiye kadar Sn. Nazım Çavuşoğlu, Eğitim Bakanlığı sırasında mücadele etmeye çalışmıştır…"

Turistin günahı ne!

Türk-Sen hükümete diş biliyor…

Ercan'daki grev 60 günlüğüne ertelendi ya!

Haklı yönleri var sendikanın, verilen sözler tutulmayınca çalışanlar mağdur oldu ve onlar da grev kararı aldılar…

Şimdi gün sayıyorlar artık!

Çünkü bu yıl içinde Bakanlar Kurulu bir kez daha grev erteleme kararı alamaz…

Burada tartışma bir turizm ülkesi olan KKTC'de turisti etkileyecek olan grevlerin içeriği!

Sendika hak hukuk arayışında ama bunu turiste bedel ödeterek yapmak ne kadar etik işte bütün mesele burada…

Aslında önümüzde tek seçenek var…

İki ay dolmadan çalışanın hakkını teslim etmek!

Gerisi kaos olur…

#mesajınızvar
Levent ÖZADAM'dan
#mesajınızvar
Gözden Kaçmadı
#gozdenkacmadi

Yorumlar

Dikkat!
Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.

Diğer Levent ÖZADAM yazıları