Ruh hastası olmayan kaldı mı!

Yayın Tarihi: 12/10/16 07:00
okuma süresi: 5 dak.
A- A A+
Çok ayıp bana...

Onca yıldır gazetecilik yaparım ülkede bir Ruh Sağlığı Yasası varmış haberim bile yok!

Hele de Bakan Sucuoğlu ülkenin yüzde 30'unun ruh sağlığı problemi olduğunu söyleyince daha da dehşete düştüm...

Her üç vatandaştan bir tanesinin ruh sağlığı bozuk demek!

Ama yasa işlemiyormuş tabi ki...

İyi de işleseydi ne olacaktı ki!

Vatandaşı bire bir ilgilendiren yasalar ancak sosyal devletlerde olur...

Güya biz de sosyal devletiz diye yeri geldiğinde böbürleniriz ama Akay Cemal'in deyimiyle inananın da...

...

Dün oturup kendimi masaya yatırdım...

Ruh sağlığımı sorguladım!

Her üç kişiden birisi olup olmadığımı kendime sordum...

Kabul etmek biraz zor belki ama listeye sanırım kendimi de koymak durumundayım!

Evet, benim de ruh sağlığı problemim var, kabul ediyorum...

Bu işin ayıbı yok ki!

İnsanın ruh sağlığının bozuk olması ayrıca suç da değil, hele de bizim ülkede...

Hele de medya çukurunun ta dibine kadar battıysanız!

Vatandaşa kızamıyorum, çünkü derdine derman bulacak bir makam yok...

...

Son günlerin en çok şikayeti eğitimden geliyor...

Yeşilırmak'tan Dipkarpaz'a kadar!

Vatandaş devlete ulaşamıyor ama bize çabuk ulaşıyor...

Telefonda saatlerce dert dinlemeler!

Müdür-öğretmen kavgaları, okullardaki öğretmen eksiklikleri, bir sınıfta 35 öğrencinin eğitim görmesi...

Sendikaların sıkça tekrarladıkları eylem ve grevler!

Vatandaş şikayetini anlatıp biraz olsun rahatlıyor ama sorunlar artık tamamen sizin de sorununuz olarak karşınıza çıkıveriyor...

...

Vatandaş devlet dairelerine gidip ilgisizliği bize aktarıyor...

Yollar bozuk, araçları çukura küt diye düşünce yine telefonlar durmuyor!

Birisi aracı ile giderken yola kola kutusu atıyor görev yine bizim...

Markette fiyatlar tavan yapınca, ekmeğin içinden böcek çıkınca koşa koşa geliyor!

İnanın hız yaptığı ya da alkollü araç kullandığı için ceza yiyip trafik polislerini bile şikayet edenler bu ülkede...

Dairelerdeki personel kavgalarını, terfilerde yapılan haksızlıkları, komşu kavgalarını bile bize anlatıyorlar!

Neymiş efendim komşunun köpeği gecenin bir yarısı havlayarak kendisini uykudan uyandırıyormuş...

...

Şimdi sorarım size...

Her gün bu tür olaylara şahit olan, iki telefonu kulaklarından düşmeyen ve kıpkırmızı olan bir gazetecinin ruh sağlığının normal şartlarda olması mümkün mü!

Diğer meslektaşlarımı bilmem ama...

Kendi adıma kabul ediyorum!

Ben de ruhsal problem yaşayan her üç kişiden bir tanesiyim...

Ama gelin görün ki bu konuda yasalar işlemiyor, hatta kimsenin bu yasalardan haberi bile yok!

Derdimi kime anlatayım ki...

1000 piyango bileti al işin olsun!

Akıllara durgunluk veren bir uygulama…

Devletin üst düzey bürokratları artık ellerinde bilet piyango bileti satmaya başladı!

Hele de vatandaş ve iş adamları ile içli dışlı olunan bir makamsa…

Daireye gidiyorsunuz, bir işinizi halledeceksiniz ya da beklediğiniz bir imza var, öyle kolay kolay geçemiyorsunuz devletin bazı makamlarını!

Anında çekmeceden piyango biletleri çıkıyor ve yığınla önünüze konuluyor…

Tanesi 20 Türk lirası!

O daireye işiniz düştü ya mecbursunuz almaya…

Öyle üç-beş tane de değil!

Ne kadar çok bilet o kadar çok kolay iş demektir…

İster alın isterseniz almayın!

Alınca adamlar ayağa bile kalkıp işinizi anında bitiriyorlar…

Almazsanız sürünmeye devam!

Allahın bir imzasını bile atmıyorlar…

Bin tane bilet satmak için baskı bile yapanı var!

Güya bir spor kulübününmüş…

Adamın başka işi gücü kalmamış makamını kullanarak spor kulübünün biletlerini satıyor!

Ya da öyle göstermeye çalışıyor…

Kim mi bunlar!

Kimlere mi bilet satmaya çalıştılar…

Yakında!

Mahkemelerdeki ayıp!

İki sendika mahkemelerde grev yapıyor hala…

Odacı eksikliği var diye!

Mahkemelerdeki koridorlar ana baba günü…

Büyük bir karmaşa yaşanıyor!

Altı üstü 5 tane odacı alınacak ama kimin umrunda…

Sendika pes etmeyecek gibi görülüyor!

Hükümetin umrunda bile değil…

Ayıplar ötesi bir durum anlayacağınız!

"Sosyoloji öğretmeni istiyoruz!"

Lefkoşa TMK'den bir grup veli geldi dün yanımıza…

Kızgın ve öfkeliydi!

Zira okula halen bir sosyoloji öğretmeni atanmamış…

Ne zaman atanacağı da belirsiz!

Bakanlıktan da şikayetçi oldular çünkü karşılarında muhatap birini bulamıyorlarmış…

Okul müdürü Fehmi beyin tüm uğraşları da sonuç vermemiş!

Buradan sıkıntılarını duyurmamızı istediler…

#mesajınızvar
Levent ÖZADAM'dan
#mesajınızvar
Gözden Kaçmadı
#gozdenkacmadi

Yorumlar

Dikkat!
Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.

Diğer Levent ÖZADAM yazıları