Akıllı olmanın TAM ZAMANI!

Yayın Tarihi: 18/11/16 07:00
okuma süresi: 5 dak.
A- A A+
Özlenen tablo bu değil…

Ya da benim özlediğim tablo!

Ülkenin bir karpuz gibi ortadan ikiye bölündüğünü görmek üzücü…

Hem de elle tutulur bir konu olmadığı halde!

Aslında amaç belli burada…

Mont Pelerin'de ikinci görüşme öncesi Cumhurbaşkanı Akıncı ve ekibine baskı oluşturmak!

Bunun başka bir açıklaması olamaz…

Çeşitli platformlar kuruluyor, insanlar sokağa iniyor!

Bir yanda tam zamanı diyenler…

Diğer yanda KKTC'yi yaşatma peşinde olanlar!

…

Cumhurbaşkanı Akıncı'nın görüşmelerden sonuç çıkmaması olasılığı karşısında KKTC'yle devam ederiz demesi birçoğunu hayal kırıklığına uğrattı…

Onun için tam zamanı diyorlar!

Hem de hemen şimdi diye ekleyerek…

Yanlış yapıyorlar!

Siyasi düşünüyorlar…

Her iki toplumu da kefenin aynı gözüne koyuyorlar!

Bazıları da Kıbrıslı Türk olduklarını unutarak bunu yapıyorlar…

Bir takım gerçekleri görmeden 'tam zamanı' demek hayalden öteye gitmez!

Tamam, herkes çözüm istencinde olsun ama ayağını yere basarak…

Bir takım gerçeklerden uzaklaşmayarak!

Parti rozetlerini bir yana bırakıp kendi toplumlarının çıkarlarını düşünerek…

…

Doğru tam zamanıdır aslında…

Ama hemen ve şimdi çözümün değil!

Akıllı olmanın tam zamanıdır şimdi…

Hem de istisnasız olarak tam zamanıdır demeliyiz!

Akıncı'ya destek vererek onun ardında çözüm isteyen bir toplumun olduğunu göstermek için tam zamanıdır aslında…

Akıncı ardında ne kadar güç görerek giderse o kadar güçlü olacak demektir o masada!

Şunu unutmasın kimse:

Akıncı, Kıbrıs Türk toplumunun 'hayır' diyeceği bir anlaşma modelini koymayacaktır önümüze…

Siyasi görüşü ne olursa olsun Kıbrıs Türkünün haklarını savunarak bu görevini sürdürmekte ve yaşayabilir bir çözüm modeli üzerine ter dökmektedir!

Elbette kolay değildir 40 yılı aşkın kangrene dönüşmüş bir sıkıntıya çözüm bulmak…

Ama tam zamanı diyerek değil akıllı olarak bir çözüm ancak kalıcı ve yaşayabilir olur!

…

Bu arada…

İllaki KKTC diyenler için de tam zamanıdır akıllı olmak…

Şu anki KKTC'nin nereye kadar yaşayacağı tam bir muammadır çünkü!

Burada bir takım menfaatleri gidecek diye çözüm istemeyenleri ayrı bir yana koyuyoruz…

Çünkü onlar olası bir çözümde ellerinde bulunan malların, arazilerin hesabını veremeyecek olanlardır!

Onlar zamanı gelince ellerindeki binlerce dönüm arazinin ve haksız yaptıkları servetin hesabını elbette ki bir gün vereceklerdir…

Sonuçta; bu adada çözüm istemeyenler sadece ganimet düzeninden beslenenlerdir…

Toplumun büyük çoğunluğu kalıcı bir çözümden yanadır ama akıllı olmanın da tam zamanı olduğunu düşünerek bu adaya artık bir çözüm modeli elbet mümkün olacaktır!

Bayrağı otel koymamış!

15 Kasım Cumhuriyet Bayramı akşamı bir otelde düzenlenen resepsiyon…

Burada Türk bayrakları var mıydı yok muydu tartışması var şimdi!

Bunların çoğu yurtseverliği bayrağın büyüklüğüyle değerlendiren kesim…

Ne kadar çok bayrak o kadar çok milliyetçilik meselesi yani!

Benim de kendime göre bir bayrak tutkum var ama böylesi değil…

Öncelikle bayrak sevgisinin yürekte olduğunu öğrendik ve kabullendik biz!

O gece resepsiyon salonunda Türk ve Kıbrıs Türk bayrakları yoktu…

Niçin olmadığını da öğrendik…

Salonun düzenlenmesi tamamen ilgili otelin sorumluluğundaymış ve onlarda düşünemeyerek salonda bir eksiklik olmuş!

Bu arada Cumhurbaşkanlığı da bu konuda biraz ayakta uyumuş ve olanlar olmuş…

Bunu çok fazla büyütmeye gerek yok!

Saray'ın yetkilileri mesajı aldı ve bundan sonra daha hassas olacaklar bu konuda…

Bu arada bayrağa inanmasalar niçin Cumhuriyet Resepsiyonu düzenlesinler ki!

Biraz insaf lütfen…

TDP'ye yazık ediyorlar!

Bu partide çok dostumuz var…

Bunları birbirlerini yıpratırken görmek üzücü!

En kötüsü de partinin akil insanlarının ortaya çıkıp da arayı bulma gibi bir düşüncesinde olmamalarıdır…

Bir taraf disiplin olayını fazla büyütüp bunu bir de kamuoyuyla paylaşınca diğer taraf daha hırçın olmuş ipler artık kopma noktasına gelmiştir!

Ağır suçlamalarla her iki kesim de büyük hata yapıyor…

Hem de denenmemiş bir partinin önündeki kapılar sonuna kadar açık olduğu bir süreçte!

Ara bulmaya çalışsam acaba kabul ederler mi onu da bilemiyorum…

Umarız onlarda da duygular değil akıl ve mantık ön planda olur!

#mesajınızvar
Levent ÖZADAM'dan
#mesajınızvar
Gözden Kaçmadı
#gozdenkacmadi

Yorumlar

Dikkat!
Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.

Diğer Levent ÖZADAM yazıları