Kına mı yakmamız gerekiyor!

Yayın Tarihi: 23/11/16 07:00
okuma süresi: 5 dak.
A- A A+
Hayal aleminde yaşayan bir toplum olup çıktık…

Kıbrıs görüşmelerinde daha ortada elle tutulur bir şey yokken toplum tam ortasından ikiye bölündü!

Hele de bazıları öyle bir ileri gitti ki…

"Çözüm olsun da nasıl olursa olsun" demeye başladılar!

Sonra güvercin operasyonu…

Toplumun yarısı bu kez iki taraftan da 'evet' çıkacağına inandırdı kendisini!

Sonuç ortada…

Kocaman bir hayal kırıklığı!

Akıncı dönecek ve ortalık daha da şenlenecek…

Baksanıza istifa etmesini isteyenler bile var!

İki lider de istifa etsinmiş…

İstifa ederlerse ne olacak!

Daha önce yaşamadık mı bu tür hayal kırıklıklarını…

Tamam Mont Pelerin'de bir uzlaşma olmayabilir!

Zaten niçin oraya gittiler hala anlamadım ki ben…

Kıbrıs'ın suyu mu çıkmıştı!

Kıbrıslı bir çözüm diyorlar ama çözümü İsviçre'de arıyorlar…

Müzakereler burada devam etmelidir!

İpler tamamen kopuncaya kadar…

…

Son bir haftadır sosyal medyada güvercinler uçuşurken şimdi hava tam tersine döndü…

İsviçre'deki görüşmelerde uzlaşma sağlanamaması yüzünden zil takıp oynayanlar var!

Bunlar korkarım çözüm olmayacak diye kına da yakarlar…

İsteyen yaksın ama bunu yaparken bundan sonra ne olacağını da düşünerek!

Akıncı da zaten sanki içine doğmuş gibi açıklamıştı…

Çözüm olmazsa KKTC ile devam ederiz diye!

En azından bir alternatifimiz var buna da şükür ama…

Bu KKTC de sonsuza kadar yaşayamaz, yaşatılamaz, hamasi nutuklarla!

Belli ki Türkiye versin biz yatalım mentalitesi tekrar geri geliyor…

Tamam bize de Anavatancı derler ama, biz besleme takımından Anavatancı değiliz, farkımız bu!

Anavatan'ın yetkilileri besleme, tembel dedikleri zaman yüreğimizdeki derinliklerinde acı hissederiz…

…

Ortada kına yakılacak, zil takıp oynanacak bir durum yoktur…

KKTC'yse elbette varız!

Ama böylesine değil…

Kendi ayakları üzerinde duracak bir KKTC'den yanayız!

Onurlu, başı yukarıda, geleceğini görebilen bir KKTC'den yana…

Bunun da tek bir şansı var, toplumsal birlikteliği sağlamak!

Silkinip kendimize gelmek…

Türkiye elbette bizim için büyük bir şanstır ama ona tavla teslim olmadan!

Karşısında ezilip büzülmeden…

Bize verdiği katkıları iyi ve yerinde kullanarak!

Herkesin elini taşın altına koyacağı bir KKTC mümkündür ama, bu çok da kolay değil…

Alıştık ve alıştırıldık!

Bizim yöneticilerimiz günü kurtarma peşinde, birinci dertleri koltukları koruyup devlet olanaklarını eşe dosta dağıtma gaylesi…

…

Akıncı ta başından söylemişti…

Elimde sihirli değnek yok diye!

Kıbrıs Türkünün onaylamayacağı bir çözüm şekline imza atmayacağını da defalarca söyledi…

Çok çaba sarf etti ama olmadı işte!

Bu süreçte onu Rum lider ile aynı kefeye koymak da büyük haksızlık…

Önce bir teşekkür edin hele!

Sonra eleştirinizi yapın istediğiniz kadar…

Orada babasının malını filan değil Kıbrıs Türk toplumunun haklarını korudu ve ekibiyle birlikte elinden geleni yaptı!

Asıl bundan sonrası…

Onu düşünmeli toplumun geneli, bireysellikten uzaklaşarak!

Doktor çalışan değil mi!

Tuhaf bir karar…

Bundan böyle devlet hastanelerinde çalışan doktorlar giriş çıkışlarda imza atmayacaklarmış!

Giriş çıkışlar hastane idaresi tarafından denetlenecekmiş…

Belli ki bunu doktorlar istedi bakanlık da kabul etti!

Bize göre ikinci işe bir tür kaçış yoludur bu…

Yeter ki giriş çıkışlar kayıt altına alınmasın!

Ya da şu gerekçe…

Doktorlar kendilerini hastane çalışanı olarak görmüyor!

Ya da diğer çalışanların çok üzerinde görüyorlar…

Sokakta Kur'an kursu ayıp mı!

Pazar günü Meclis önünde eylem vardı…

Hala Sultan İlahiyat Koleji'nde öğrenci olan veliler eğitim sendikalarına tepki amaçlı kalabalık bir kitle ile tepkilerini dile getirdiler!

Aynı yerde Kur'an da okundu…

Tepkiler hiç gecikmedi!

Sokakta Kur'an mı okunurmuş…

Tabi ki tepki verenlerin asıl amaçları sokakta Kur'an okunması filan değil!

Onların asıl amacı tamamen Kur'an'a…

Sanki de onları Kur'an okumaya zorlayan birileri varmış gibi!

Dinlemeyin kulaklarını tıkarsın olur biter…

Milleti galeyana getirmenin manası ne!

DİSİ bile kınadı ama…

Güney Kıbrıs'ta Kıbrıslı Türk taksici iki fanatik tarafından ciddi şekilde darp edildi…

Bir iki haber, manşet kapandı konu!

DİSİ Güney'de çok sert bir açıklama yaparak olayı kınadı…

İyi de yaptı!

Ama bizde hala ses seda yok…

Sivil toplum örgütleri ve siyasi partiler niçin bu kadar sessiz kaldı anlayamadık!

Barış adına olabilir mi…

Kessinler, biçsinler ama inadına barış mı yani!

#mesajınızvar
Levent ÖZADAM'dan
#mesajınızvar
Gözden Kaçmadı
#gozdenkacmadi

Yorumlar

Dikkat!
Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.

Diğer Levent ÖZADAM yazıları