Akıncı sözünde durur mu!
Cenevre macerası başladı ve artık dönüş yok
İki tarafın kırmızı çizgileri o kadar koyu ki!
Nasıl bir çözüm planı çıkacak aklım kesmiyor
Aklımda olan Akıncı'nın söylediği sadece şu var:
"Kıbrıs Türkünün onaylamayacağı bir plana imza atmam "
Onunu için Cenevre Zirvesi gerçekten tarihi bir dönüm noktası haline geldi!
Hatta çoğu 'son şans' diyor
Eskiden olduğu gibi!
Belki son şans değil ama belki de çok uzun yıllar sonra çözüm masası yeniden kurulacak
Akıncı sözünde durur mu, asıl mesele burada
Gerçekten de Kıbrıs Türkünün 'hayır' diyeceği bir anlaşmaya imza atmaz mı!
Aslında çok göreceli bir kavram bu
Çünkü olası bir anlaşmanın içeriği görüş ve siyasi duruşlara göre değişebilir!
Burada yapabileceğimiz tek şey Akıncı ve ekibine güvenmek
Her ne kadar ekibinde çok farklı görüşler olmasa da!
Benim tek korkum şu:
Akıncı eğer kahraman olmak isterse de ve bu da ona bir hata yaptırırsa, ondan sonrası ne olur!
Gönlümüz yapmamasından yana
Sıklıkla söylerim;
"Olası bir çözüme evet demek için o kadar çok neden var ki" diye!
Bazıları bana kızar
Hani şu içteki sorunlarla Kıbrıs sorununun karıştırılmaması meselesi!
Özellikle çözüme daha baştan tavır koyan siyasiler bunu sıklıkla söylüyor ama
İçteki durumun düzelmesi için de hiçbir şey yapmıyorlar!
Aksine sanki de vatandaş 'yetti artık' deyip olası bir referandumda 'evet' desinler diye
Eskiden vatandaşın bir kısmı mutsuzdu!
Şimdi neredeyse mutlu olan kimse kalmadı
Onun için referandumda ne çıkar onu sırf Allah bilir artık!
82'nci il safsatası
Bazıları bunu duyunca epey heyecan yaptı!
Biraz daha abartırlarsa çizmeleri giyip sokağa inecekler
Saçmalıktan öte bir şey değil!
Buna en güzel cevabı yine Cumhurbaşkanı Akıncı verdi
Ne Güney'e yama olmak ne de Türkiye'nin 82'nci ili olmak!
KKTC seçeneği elbette olacaktır
Ama bu şekilde değil!
KKTC şu anda ağır aksak yürüyen, Türkiye'nin bile bazı konularda ambargo uyguladığı bir yapının içindedir
Bu arada
Gönlümüz bir çözümden yanadır
Zor ama yine de imkansız değil!
Polisin derdi ne!
"Levent bey selamlar,
Karşıyaka köyünde evimizin önünde yaklaşık 42 yıldır arabalarımızı aynı yerlere park etmekteyiz.
Alışverişi kendisinden yapmadığımız marketçi her gün bizi şikayet etmekte ve polis de hiçbir engel teşkil etmeyip kimseyi engellemediğimiz halde 2 haftada 3 defa arabalarımızı yanlış parktan rapor etmektedir.
Sarı çizgi yok, park edilmez levhası yok ve polis ısrarla bizim üzerimize geliyor.
Bu kadar suçlu, hırsız, tecavüzcü, uyuşturucu satıcısı varken bizim gibi fakir fukara insanlarla uğraşıyor sizce bu doğrumu?
Lütfen sesimizi duyurmak istiyoruz bunun yolu da sizden geçiyor yardımcı olabilir misiniz?
(Erhan DAĞGÜL)
Euro dizel güya ucuzlayacaktı!
Hükümet ne yaptığını biliyor ne de söylediğinin arkasında duruyor
Bundan birkaç ay önce yapılan açıklamalarda akaryakıt fiyatlarında düzenlemeye giderken euro dizelin çevre faktörü nedeniyle ucuz olacağını açıklamışlardı!
Son 17 kuruşluk zam belli ki bu karardan caydıklarını ortaya çıkardı
Çünkü hükümetin şu anki tek hedefi nereden olursa olsun vatandaşın cebindekini almak!
Tam da kışın ortasında, önce elektrik, sonra tüp gaz ve akaryakıt zamları hem insafsızlık hem de enflasyon canavarına teslim olmaktan başka bir şey değil
Yorumlar
Dikkat!
Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.