Akıncı her 'KKTC' dediği zaman…

Yayın Tarihi: 26/01/17 07:00
okuma süresi: 6 dak.
A- A A+

Öncelikle merak ettiğim bir konu var…

Gazete başlıkları şöyleydi:

Akıncı İstanbul'a gidiyor…

Ulusal kanallarda programlara katılacak…

Akıncı İstanbul'da…

Akıncı yurda döndü!

Tabiî makam Cumhurbaşkanlığı olunca önemli…

En çok başlıklar onlar için atılır, doğaldır.

Merakım şu:

Cumhurbaşkanı Akıncı NTV'de bir programa katıldı ve geldi…

İyi de NTV niçin bir tek program için buraya gelmedi!

Burada ofisi var, çok tecrübeli bir temsilcisi var, NTV'nin program yapacağı kanallar var…

Var da var işte!

Onun için, Akıncı'nın sadece NTV'de bir programa katılmak için İstanbul'a gittiği beni çok tatmin etmedi…

Hadi daha fazla sorgulamayayım!

…

Hani Akıncı son günlerce sıkça söylüyor ya…

"Çözüm olmazsa KKTC ile yola devam ederiz…" diye!

Yine bir merak işte; bunu söylerken yüreğiyle mi söylüyor!

Yoksa Rum kesimine bir mesaj vermek için mi…

Zira bundan böyle KKTC ile yola devam etmek, bundan böyle artık Kıbrıs'ın ilanihaye bölünmüş olması demek!

Akıncı'nın hiçbir zaman desteklemediği bir tez bu…

Çünkü Cumhurbaşkanlığına aday olurken asıl amacı adaya çözüm getirmekti!

KKTC ile yola devam etmek ona nasıl duygular yaşatacak…

O makamda kalmayı düşünüyor mu!

…

Bu arada…

O her defasında KKTC'yi diline dolarken bazılarının tüyleri diken diken oluyor!

Buna onu Saray'a taşıyanlar da dahil…

KKTC'den yana tavır koyanlar zaten bayram ediyor ama yine de dalgalarını geçerken…

İllaki çözüm diyenler, artık şartsız şurtsuz çözümden yana bir cephede birleşiyorlar!

Akıncı için bu da kötü bir ruh hali oluşturuyor olsa gerek…

Bizimki merak işte…

KKTC ile yola devam edeceksek ki bu nasıl olacak ben de bilemiyorum, Akıncı hangi pozisyonda olacak!

Türkiye ile ilişkiler hangi raya oturtulacak…

Akıncı da KKTC'nin tanıtılması için dünya devletlerinin kapısını çalacak mı!

…

Kim ne derse desin gönlümüz yaşayabilir bir çözümden yanadır…

Kötü siyasetçiler nedeniyle Kıbrıs Türkünün olası bir referandumda 'evet' demesi için çok sebep oluşmuş, birikmiş hatta insanlar artık patlama noktasına gelmiştir!

Bir de buna Türkiye'de yaşanan son olaylar, çok tartışılan başkanlık sistemi eklenince Kıbrıs Türkünün akıbeti daha bir bilinmez hale gelmektedir…

Bana göre;

Akıncı her KKTC dediğinde aslında buna kendi de pek inanmıyor ve kafası bir hayli karışık!

"Yetkisiz işler yapılıyor…"

"Sevgili Levent bey;
Benim yazdığım yazıyı da yayınlamanızı beklerim. Bu yazılanlarla ilgisi yok. Yaşananlarla ilgisi var.
Yetkisiz işleri usulsüzce yapmayın, sorgulayın, başınız belaya girmesin diyorum.
Yönetim kurulu kararı arayın çünkü yönetim kurulu kararı olmadan iş yapılıyor veya yönetim kurulunda alınan kararlar değiştirilerek uygulanıyor. Burada vahim suçlar oluşur. Bunların hepsi ispatlıdır.
Levent bey.
Haziran ayında ve temmuz ayında müdüre de yönetim kuruluna da yazılarım var. İmza karşılığı verilmiş yazılar.
Bunlar ispatlı. Yaptıklarının üzerini örtmeye çalışanlara alet olmayın.
Ali Horoz beye imzalatılan yazıyı kale almıyorum benim yazdıklarımla alakası yok.
Ben genel müdür, müdür muavini ve amirlere dağıtım yaptım. Birlikte dikkat edelim diye.
Yönetim kurulu başkanı ve ilgili bakana bilgi dağıtımı yaptım.
Eğer sizi ilgilendiriyorsa. Yazdığım her şeyin daha fazlası ispatlıdır. Ve bu hususlar devletin bilgisindedir. Ben devlete olan inancım ve iyi yönetime duyduğum kaygımın gereklerini yapmaya çalışıyorum. Bundan mutsuz olup puslu havalarda kendi rotasını bulmaya çalışanlar benim ilgi alanım dışıdır. Allah herkesi ıslah etsin.
Neyse sağlık olsun. Size sağlıklı günler dilerim..."

Ersin GÖRSAY

Kıb-Tek Yönetim Kurulu Asbaşkanı



"DAÜ ticarethane oldu…"

"Sayın Özadam,

Size yine bu D. A.Üniversitesini şikayet edeceğim.

Zaten okuldan çok ticarethaneye dönen okul zihniyetini daha önce çocuğun sınav sonuçları açıklanmadan geçti mi kaldı mı belli olmadan son gün filan gün diyerek hemen harcını yatır yatırmazsan ceza ödeyeceksin diyen yönetim geçenlerde de okuldaki bütünleme sınavlarını kaldırdı ve kalan yandı!

O gün belki kendini iyi hissetmeyen çocuklara verilen şans da ortadan kalktı…

Tabiî ya ne kadar sınıfta kalma olursa o kadar yarı dönem veya yaz okulu ve o kadar para demek (ha bu arada yaz okulları da tefeci fiyatıdır haberiniz olsun).

Şimdi benim çocuğum 10 tane ağır hukuk dersinden geçti bir tanesinde az bir notla kaldı kendine yaz okulu diyorlar.

Geçen sene 1,500 TL 2 derse 1 aylık okul parası ödemiştim zaten yine aynı zihniyet dönüyor etrafta.

Bu yapılan uygulamaları, çocukları sınıfta bırakarak kazanç hedefleyen bu zihniyeti tekrar tekrar kınıyorum.

Vakıf okulu diye 2 tane çocuğumu da oraya yazdırmıştım çok pişmanım.

Yazıklar olsun …"

(Bir okur)

#mesajınızvar
Levent ÖZADAM'dan
#mesajınızvar
Gözden Kaçmadı
#gozdenkacmadi

Yorumlar

Dikkat!
Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.

Diğer Levent ÖZADAM yazıları