Mutsuz bir toplum olduk çıktık!

Yayın Tarihi: 17/03/17 07:00
okuma süresi: 6 dak.
A- A A+
Daha önceki yazılarımızda defalarca bahsettik…

Kıbrıs Türk insanının ruh sağlığı savaş yıllarında bile bu kadar bozulmamıştı!

Bu süreçte mutlu insan neredeyse yok…

Zengini de fakiri de!

İşleri iyi giden de gitmeyen de…

Kiminle iki laf etseniz karamsar tablo çiziyor, umutsuz olduğunu ifade ediyor!

Aslında konu çok da maddiyatla ilgili falan değil…

Yaşamınızda hiçbir şeye sahip olamayabilirsiniz ama!

Umutsuzluk o kadar tehlikeli ki…

Ve bu duygular da toplumu için için kemiriyor!

Ta ki bitirinceye kadar…

…

Umutsuzluğun en önemli sebeplerinden birisi insanların önünü görememesi…

Genel kanı da şu:

"Hadi biz neyse de çocuklarımızın geleceği ne olacak…"

Böyle düşünenlere ben de şöyle cevap veririm hep:

"Çocukların geleceğini düşünmek elbette duyarlı bir davranış ama artık onlar da gençlik yıllarında mücadele etmeyi, kendileri kazanıp kendileri yemeyi öğrenmeli…"

Çünkü inancımız odur ki bu gençlik biraz hazıra alıştırıldı ve 'ben çektim çocuğum torunum çekmesin' mantığı hakim!

Kolaycılık da mücadele etmemeyi beraberinde getirince hazıra alışkın bir gençlik yetişiyor…

Elbette gençliklerini yaşayacaklar ama yeri geldiği zaman da üretmeyi bilecekler!

Çünkü üretip de kazanmasın lezzeti bambaşka bir şey bu duyguyu mutlaka yaşamalı her bir genç…

…

İşte onun içindir toplumun geneli aslında kendini değil de gençlerin geleceğini düşündüğünden karamsar bir tablo çiziyor…

Bu da ruh halini olumsuz etkileyen nedenlerden bir tanesi oluyor!

Böylelikle her olaya bakış açısı tepki dolu oluyor ve gergin, agresif bir ruh haline bürünüyor…

Bu kez her şeyden memnuniyetsizlik baş gösteriyor!

Ve gereksiz tartışmalar, incir çekirdeğini doldurmayan konular dev gibi büyüyor…

Kendi adıma söylersem; son zamanlarda yaptığım sohbetlerde kendimin de bu umutsuzluk kervanına katıldığım gerçeği orta çıkıyor!

Bir de mesleğin getirdiği stresi ve önümüze gelen tüm konuların olumsuz şeyler olduğu göz önünde bulundurulursa şu anki ruh halim nanay modundadır…

…

Dün bir cenaze töreninde bile artık hiçbir şeyden memnun olmayan insanların hızla çoğaldığına şahit oldum…

Hem sohbetlerde hem de kulak kabarttığımız yan sohbetlerde!

Allah'ın bir kulu bile sohbet ederken yaşamından mutlu olduğunu söylemedi…

Kimi Kıbrıs sorundan dem vuruyordu!

Müzakere sürecinin bulanık bir hal alması bile insanları mutsuz etmeye yetiyor…

Bir sohbette vatandaşın serzenişi aynen şöyleydi:

"Hadi müzakereler başarısızlıkla tamamlandı, Güney Kıbrıs, Türkiye ve Yunanistan tamam da bizim halimiz ne olacak…"

Yerden göğe kadar haklı bir görüştür bu!

Tamam kamuoyunun geneli Türkiye destekli bir Kıbrıs Türkünün olmazsa olmazına kendini inandırmış ama nereye kadar…

Bir kenarda atıl kalmış hissediyor insanlar kendilerini!
...

Toplum baskısı önemli!

Vatandaş mutsuz olunca sosyal olaylara çok daha hassas oluyor…

Gerildikçe geriliyor!

Örneğin Göktepe ailesinin dramı…

Arkada kalan iki minik yavru!

İnsanları derinden üzdü buna bir de basının sürekli yayınları eklenince kazayı yapan bulaşıkçı-şoför arkadaşın patronları da tutuklanarak haklarında soruşturma başlatıldı…

Toplumun duyarlı olması çok önemliydi burada!

Bu tepki çığ gibi büyümese, şoför belki 3-5 sene hapis yatacak ama sorunun asıl kaynağı patronlar ve yönetenler dışarıda ellerini kollarını sallayarak gezeceklerdi…

Demek ki toplum istediği zaman yönlendirici olabiliyor!

Kötü yöneticilerin artık doğru yolu görmesi için de bu baskı artarak devam etmeli…

Gerektiği anda da siyasiler de bedel ödemelidir!



Nijeryalı Büyükelçi uyarmıştı!

Nijerya'nın Ankara Büyükelçisi…

Adam buradaki kendi insanını kötüledi bize!

İpleri sıkı tutmazsanız tepenize çıkar dedi…

Dediği de çıkıyor artık!

Başta uyuşturucu konusu, lüks kara araçlarda geziyorlar…

Mafyavari tavırları dikkat çekiyor!

Ve neredeyse uyuşturucu piyasası tamamen onların eline geçti…

Her zaman olduğu gibi dürüst çalışan ve öğrenci olanları bir yana koyuyoruz ama diğerleri kontrol altına alınmazsa bu ülkede daha vahim olaylar yaşanacaktır!

Birikim Özgür haklıdır ama…

CTP Lefkoşa Milletvekili Birikim Özgür…

Bazı harcamalar konusunda geçmiş ve bu hükümeti kıyasladı!

CTP döneminde birçoğu harcamaları cebinden yaparken bunlar devlet malı deniz mantığıyla bol keseden gidiyorlar…

Vatandaşın ensesinden!

Ama Birikim Özgür siteminde ne kadar haklıysa isim vermeyerek de eksik bilgilendirme yaptı…

Zira tüm bakan ve bürokratları zan altında bıraktı!

Ha keşke isimleri deşifre etseydi ve vatandaş da ona göre yorumlarda bulunsaydı…



"Bunlar sağlık emekçisi olamaz…"

"Ya sistemsizliği SİSTEM haline getiren, hükümetlerin sistem için yapmaya çalıştığı iyi uygulamalar karşısında bile ikinci iş yasağına odaklanıp genç hekimlerin özlük haklarını düşünmeden , toplumun devletten aldığı sağlık hizmetinin KALİTESİ umurunda bile olmayan, devlet imkanlarını özel sektörde kullanıp sürekli nemalanamama korkusu ile her gün genel grev ve toplu istifa tehditleri savuran sistemin merkezindeki bir avuç hekimse? Eğer bu bir avuç hekim kendilerine "SAĞLIK EMEKÇİSİ" diyorsa ben şahsım adına bu tür bir "SAĞLIK EMEKÇİSİ" olmamakla gurur duyuyorum…"

(Bir hekim)

#mesajınızvar
Levent ÖZADAM'dan
#mesajınızvar
Gözden Kaçmadı
#gozdenkacmadi

Yorumlar

Dikkat!
Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.

Diğer Levent ÖZADAM yazıları