Koltuk kaygısı mı, Ankara baskısı mı!

Yayın Tarihi: 07/04/17 07:00
okuma süresi: 6 dak.
A- A A+
Serdar Denktaş gerekirse 27 bin vatandaş yaparız diye açıklama yapınca ortalık yine toz duman oldu…

İlginçtir bizde hep sağ kesim yeni vatandaşlıklara kapı açarken sol kesim de buna şiddetle çıkar!

Ve sağ kesim vatandaşlıkları genelde siyasi rant olarak görür…

Onun için de kimlikler hep bakanların kendileri tarafından verilir belli günlerde!

Bir kimlik bir oy meselesi…

Vatandaşlıklarını alıp da sandığa gidince oylarını bu partilere yönlendirirler haklı olarak!

İş yapacak olana değil rant dağıtanadır bizde oylar…

Tam bir KKTC klasiği!

Zira bizde çoktan bireysel menfaatler toplumsal menfaatlerin önüne geçmiştir…

Bu da siyasette kalitesizliği getirdi ve mevcut durum da zaten ortada!

…

Bize göre asıl soru şu olmalıdır…

Türkiye ve diğer ülkelerden binlercesi geliyor ülkemize vatandaş olmak için!

Buyursun gelsinler de hepsi belli bir süre sonunda yasalara göre vatandaşlık hakkı kazanıyor…

İstisnasız hepsinin yapıldığını düşünün bir!

İşte burada Kıbrıslı Türk kültürüne sahip çıkanlar haklı konuma giriyor…

Tabiî ki bu ırkçılık boyutuna kadar getirilmemeli ama dünyanın başka hangi yerinde o bölgenin insanından daha fazla başka ülke insanı var ki!

Haliyle eğer bu hızla giderse burada da böyle sıkıntılar yaşanacak sonuçta Kıbrıs Türkü ülkesinde kendi kültürünün önüne başkasınınkinin geçmesinden rahatsız olur…

Bırakın orijinal olanları, yıllar önce buraya gelip buranın kültürü ile kaynaşanlar da!

…

Hükümete bu konuda sorumuz şudur:

Bu kadar çok vatandaşı kendi iradenizle mi yapıyorsunuz yoksa Ankara'dan gelen talepler üzerine mi!

Zira Türkiyeli yetkililer adada çok daha fazla kişinin vatandaş yapılmasını yıllardır istiyor…

Eğer bu bir boyun eğmeyse çok yazık!

Ama değil ve sadece yasalar çerçevesinde yapılıyorsa ki bu bana göre çok zor bir ihtimal derim ki bunun da mutlaka bir limiti olmadı…

Kıbrıslı Türk kültürü başka kültürlere yenik düşmemeli!

İnsanlar kendini yabancı bir ülkedeymiş gibi hissetmemeli…

Bu denge sağlama başarılı olursa, Kıbrıs Türkü de dışarıdan gelenleri kendi iradelerini etkileyecek birer tehlike olarak görmeyecek ve doğal olarak da onları kucaklayacaktır!

…

Sevgili okurlar…

Aslında burada çalışan birçok kişi vatandaşlıktan daha ziyade bürokratik engellerle dolu çalışma izinlerinin yenilenmesinde çektikleri eziyetten şikayetçi olmaktadırlar!

Yılın belirli günlerinde yapılan sağlık kontrolleri, evlerinin görevliler tarafından kontrol edilmesi ve çok uzayan işlemler nedeniyle vatandaşlık istemekte ve bunun için de buldukları tanıdıklarla bakanlıkların kapısını aşındırmaktadırlar…

İnanın ki bu işlemler olmasa birçoğu vatandaş olmak istemeyecektir!

Bir de buraya çalışmak için gelenler uzun yıllar sonra kendi işyerlerini kurmakta ve bunun için de vatandaşlık başvuruları yoğunlaşmıştır…

…

Onun için siyasiler vatandaşlık verirken eğer bunu talimatla yapmıyorlarsa ülkenin sosyal, kültürel, sağlık ve eğitim kalitesini de düşünmek zorundadır!

Ayrıca şu an iktidar olanlar ileride iktidar olmaları kesin olmazken ülkenin kendine has dokusunu bozacak kadar vatandaşlık verirlerse, bir gün kendileri gidecek ama ülkeye verdikleri zarar kalıcı olacaktır…

Bu memleket kimsenin babasının çiftliği değildir, günübirlik politikalar yerine toplumsal kazanımlar göz önünde bulundurularak bilimsel politikalar üretilmelidir!

16 Nisan'dan sonra kabine değişikliği…

Kaynaklar UBP içinden…

Hani şu kabine değişecek mi değişmeyecek mi tartışmaları!

Bu konuda DP'de sıkıntı yok çünkü bir vekil dışında diğer dört vekilin üçü bakan birisi meclis başkan yardımcısı…

Ama UBP'de sıkıntı büyük!

Koltuğu kaptırmak istemeyen bakanlar bir yanda, o koltuklarda gözü olanlar diğer vekiller başka yanda…

Tabiî ki bir seçim öncesi bakan olmak önemli, bakanlar hep seçimlere bir adım önde girerler!

İşte bu tartışmalar yine alevlendi ve 16 Nisan'dan sonra KKTC'de kabine değişikliğine gidileceğine inananlar şimdi çok daha fazla…

Anladığımız kadarıyla da Başbakan'a kalsa kabineye hiç dokunmayacak ama!

Ankara'nın ajandası öyle demiyor…

En az 4 bakanın değişeceğine kesin gözüyle bakılıyor!

LTB'de garip bir borç kavgası!

Aslında kavga Harmancı-CTP kavgası…

Her geçen gün de tartışma tırmanıyor!

Belli ki CTP'liler bu konuda bir strateji belirledi ve Harmancı'yı yıpratmak için düğmeye basıldı…

Eğer CTP'li bir başkan olsaydı şu anki dağ gibi borcu nasıl eritirdi bunu kimse söylemiyor!

Çünkü başkanlık onlarda değil…

Konu tamamen siyasi yani!

Harmancı'yı yıpratıp seçimlere bir yıl kala zemin hazırlamak…

Siyaset ön planda olunca da LTB'nin ayağa kalkması çok güç!

LTB'nin şu anda en büyük ihtiyacı kavga değil, uzlaşı ile alınacak cesur kararlardır…

#mesajınızvar
Levent ÖZADAM'dan
#mesajınızvar
Gözden Kaçmadı
#gozdenkacmadi

Yorumlar

Dikkat!
Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.

Diğer Levent ÖZADAM yazıları