Gazeteciler doktor düşmanı değildir!

Yayın Tarihi: 30/06/17 07:30
okuma süresi: 6 dak.
A- A A+

Dr. Bülent Dizdarlı'nın hekimler konusundaki çıkışı…

İki gündür büyük tartışma konusu oldu!

Dizdarlı haklı olarak meslektaşlarına sahip çıkan bir açıklama yaptı, buna bir de Lefkoşa Devlet Hastanesi'nde Başhekim olarak görev yapmasının ayrı bir önemi vardı…

Durum böyle olunca haliyle meslek örgütleri de Dizdarlı'ya sahip çıkma amacıyla bir açıklama yaparak basını eleştirdiler!

Medya Etik Kurulu'nu da göreve davet ettiler…

İyi de kurul bir iki kınama kararı alacak ve durum düzelecek mi!

Bu sadece kolaya kaçmadır…

Hekimlerin hatalarını, basın mensuplarına yüklemektir!

Sağlıktaki meslek örgütleri her şeyden önce kendi boy aynalarına bakmalı ve kendi öz eleştirisini yapmak zorundadırlar…

…

Biz de zaman zaman sağlıktaki olumsuzlukları kaleme alır genelde eleştiri dozunda yazarız!

Bunu yaparken de doktor düşmanlığı değil hasta haklarını ön planda tutmaya çalışırız…

Ve inancımız odur ki ortada bir sıkıntı varsa bu asla tek taraflı değil, aksine çok taraflıdır!

Hekim de hata yapar, hastane yöneticisi de, bakanlık yetkilisi ve hasta yakınları da…

Burada önemli olan haber ya da yorum yazarken sadece suçlayanı değil suçlananı da konuşturmak olaya daha geniş açıdan bakmak ve söz hakkını asla unutmamaktır!

Bir hasta ya da yakını hastaneyi ya da doktoru eleştirebilir ama eleştirilenin de görüşlerini almak ve öyle yayın yapmak mesleğin olmazsa olmazlarındandır…

Bunu bazen yapmayan basın mensubu ya da organları olabilir ama bu demek değildir ki bir suçlama yapacaksanız geneli de bundan nasibini alacak!

Onun için sağlıktaki meslek örgütlerinin eleştirisi amacının çok ötesindedir…

…

Aslında bu örgütlerin birçoğunun derdi ikinci iş konusunda hem hükümete hem de basına yüklenmekten öte gitmemektedir…

Çünkü şu anki hükümet de basının büyük bir bölümü de hekimlerin ikinci iş konusunda olumsuz düşünmekte, bu konuda açıklama yapmaktadır!

Meslek örgütleri de Bülent Dizdarlı'nın açıklamalarını fırsat bilip, ikinci iş konusunda alınan kararlara böyle tepki göstererek gerçek yüzlerini göstermişlerdir…

Bu konuda tüm meslektaşlarımız adına rahatlıkla konuşabiliriz;

İnancımız odur ki tek bir basın mensubunun bile doktor düşmanı olması düşünülemez, düşünülmemelidir!

Nasıl hekimler işlerini yapmaya çalışırsa, gazeteciler de vatandaştan gelen ihbarları değerlendirir ve kamuoyunu doğru bilgilendirme görevlerini yaparlar…

Bunu yaparken, tüm tarafları konuştururlarsa sıkıntı yaşanmaz ve bir kamu görevi yerine getirilmiş olur!

…

Dr. Dizdarlı elbette isyanında haklıdır çünkü ülkenin en iyi doktorları elinin altından kayıp gitmektedir…

Ama şu da bir gerçektir ki hekimlerin devletten istifalarının sebebi hastaların ve basının eleştirilerinden daha ziyade ikinci iş konusunda artık zamanın daralması ve ortada bir mahkeme kararı olduğu için bir karar aşamasında olmalarıdır!

Evet, hekimlerin hepsi de canlarımızı emanet ettiğimiz ve kutsal bir görev yürüten kişilerdir ama hiçbiri de ülke yasalarının üzerinde değildir…

Onun için sağlık örgütleri hedef şaşırtması yapıp basının üzerine geleceklerine aksine ülkede yaşanan sağlık sorunlarını çözmek için önce kendi aralarında çözümler üretip bunu hükümet edenlerle masaya yatırmak durumundadırlar!

Gazetecileri doktor düşmanı ilan etmek sorunları çözmek aksine daha da karmakarışık bir duruma yol açar…

Sapla samanı karıştırmayalım lütfen…

Cezaevine FETÖ kitaplarını kim soktu!

Bundan birkaç ay önce yazmıştık…

Merkezi Cezaevi'nde çok miktarda FETÖ kitabı bulunmuş ve konu İçişleri Bakanlığı yetkililerine de bildirilmişti…

O gün oldu bu konuda kamuoyuna tekbir açıklama yapılmadı!

O kitaplar kimler tarafından cezaevine sokulmuş ve kimlere verilmişti…

O kitapları her istediğinde cezaevine girebilen ve müdür odasında mahkumlara veren kelli felli kişi kimdi!

Bu olay niçin kapatıldı ya da kapatılmak istendi…

Türkiye'de ve KKTC'de terör örgütü ilan edilen FETÖ burada birileri tarafından koruma altına mı alındı!

Bunlar da FETÖ rüşvetçileri!

Uzun bir süredir konuşulan 114 kişilik FETÖ listesi mevzusu…

Ankara'dan bir liste geldi ve burada araştırılması istendi!

Sanırız da bir şekilde araştırılıyordur…

Ama bu liste öyle suistimal edilmeye başlandı ki birileri listede adı geçenlere sokak tabiriyle çökmeye başladılar!

"100 bin doları ver seni listeden çıkarayım" diye özellikle de iş insanlarını korkutuyorlar…

Bize ulaşanlara göre korkanlar parayı ister istemez veriyor!

Onunu için bu konu haddinden fazla uzamıştır…

Bu liste konusunda yetkililer daha fazla gecikmeden bir açıklama yapmalı ve konudan faydalanmak isteyenlerin önünü kesmelidir!

Fuhşa zorlanıyorlarmış!

ABD Dışişleri Bakanlığı KKTC'de bir araştırma yapmış ve bizim ülkede kadınların fuhşa teşvik edildiği kanısına varmış…

Kim neyi teşvik ediyor bilemeyiz ama bizim buralarda fuhşun serbest olduğunu bilmedikleri kesin…

Ya da yasalara göre yasak ama devlet eliyle serbest!

Zira devlet fuhuş için gelen kadınları haftanın iki günü devletin hastanesinde sağlık kontrolünden geçiriyor ve bu iş doğal olarak yasal hale geliyor…

#mesajınızvar
Levent ÖZADAM'dan
#mesajınızvar
Gözden Kaçmadı
#gozdenkacmadi

Yorumlar

Dikkat!
Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.

Diğer Levent ÖZADAM yazıları